Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/233 E. 2021/1000 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/233
KARAR NO : 2021/1000

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. ..

FERİ MÜDAHİL :…
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL :…
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL :…
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av…

FERİ MÜDAHİL :…
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL :…
VEKİLİ : Av…

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av.

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av…

FERİ MÜDAHİL :…
VEKİLİ : Av…

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ :…

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av…

FERİ MÜDAHİL :
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : ….
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : AV…

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av…

FERİ MÜDAHİL : ….
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : ….
VEKİLLERİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : ….
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 13/05/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021

Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında:
DAVACININ TALEBİ : Davacı şirketin dokunmuş ham ve mamül mensucat imalatı, pamuk, lifler vb. mensucatın imalatını yapmak, vatka, keçe, özel iplik imalatı, her türlü halılar ve diğer dokumaya elverişli maddelerden yer kaplamaları ve süs eşyaları yapmak, örme eşyalar ile örme giyim eşyalarının aksesuarlarını imal etmek v.b. işler ile iştigal ettiğini, 30.03.2017 tarihli 9295 sayılı ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ve Bursa 23.Noterliğinin 21.03.2017 tarih 9094 sayı ile tasdikli genel kurul kararı ile şirket sermayesi 25.337.000 TL’sı olarak tescil edildiğini, şirketin tek ortağı olduğunu ve … hisse oranının 100% hisse tutarının 25.377.000 olduğunu, davacı … ‘ in 2013 yılında tam entegre makine halısı üretim tesisi olarak … grubuna katıldığını, …, … ve … dokuma halı üretimi yaptığını, üç şirketin kombinasyonu (… … Belçika, … … ABD’de ve … Türkiye’de) yeni fırsatlar açtığını, ve halı pazarında küresel varlığını sağladığını, 2013 yılında tekstil zemin kaplama sektöründe lider olan … Group a katılarak çok yüksek oranda ihracat ağırlıklı satış gerçekleştiren bir üretici haline geldiğini, 2018 yılından itibaren başlayan global finansal piyasalardaki ekonomik dalgalanma sürecine son dönemde ülkemiz ve diğer yabancı devletler arasındaki siyasi problemler kaynaklı döviz piyasalarındaki ciddi çalkantılarda eklendiğini, ülkemiz ve global alandaki ticari süreçlerde ciddi bir yavaşlama söz konusu olduğunu, 2018 yılında döviz kurlarında yaşanan sürekli artış, faiz oranlarının %35-%40’lara ulaşması, hammadde ve malzeme fiyatlarında %100’ü aşan maliyet artışları, büyüme sorunları yaşayan ekonomi, karlılık ve finansman noktasında sektöre ve dolayısı ile davacı şirkete zararlar verdiğini ve vermeye devam ettiğini, bu yıl içinde finansman maliyeti de % 100 oranında arttığını ileri sürerek geçici mühlet talebinde bulunmuştur.
Derdest dava borçlu tarafından açılan adi konkordato davasıdır.
Burada dikkat çekilmesi gereken önemli bir husus da şirket ortaklarının mali durumunun şirketin borç ödeme kapasitesine etkisidir.
Davacı şirket yönünden dava dilekçesi ekinde yasada gösterilen belgelerin eksiksiz sunulmuş olduğu görülerek geçici mühlet verilmiştir.
Konkordato hukukunun gerektirdiği tüm işlemler, tedbirler, ilan ve bildirimler tamamlanmış, komiserden alınan görüş ve davacı tarafın talebi çerçevesinde geçici mühlet iki ay süreyle uzatılmıştır. Geçici mühlet sonra ermeden duruşma açılmış ve konkordato komiserinin sunduğu rapor çerçevesinde değerlendirme yapılmıştır. Konkordato Komiseri 26/10/2021 tarihli raporunda şirketin konkordato öncesi ve sonrası mali durumuna ilişkin bilgiler vermiştir.
Davacı şirketin % 100 hakim ortağı… isimli şirkettir. … firmasının hakim ortağı da aynı şirkettir. Davacı şirketin alacaklarının tamamı grup firması olan ve ABD ‘ de faaliyet gösteren … firmasıdır. Konkordato mühleti içerisinde davacı şirketin ticari faaliyetine devam edebilmesi ve sipariş alımı ve ürün satışı yapabilmesi, mal tedarik edebilmesi hususunda Amerika’ da bulunan hakim ortakla iletişim problemlerinden dolayı ticari satışlarda ve şirketin ticari faaliyetine devam etmesinde olumsuzluklar yaşanmaya başlanmıştır. Konkordatonun amaçlarından birisi şirketin mal varlığının korunmasıdır. Bu koruma için mahkeme her türlü tedbiri alabilir. Buna şirket yöneticilerinin yönetim yetkisinin kaldırılması da dahildir. Fakat bu tedbir zaruri hallerde uygulanabilecek bir tedbir olup bu aşamada bu yönde tedbir kararı vermek yerine mevcut yöneticilerin yönetim yetkisi kaldırılmaksızın bu süreçteki aksaklıkların iletişim probleminin ve sözleşme akdetme sürecinin şirketin üçüncü kişilerden olan alacaklarının tahsil edilebilmesi sürecini hızlandırılabilmesi bakımından konkordato komiserine de ayrıca yetki verilmesi zaruri hale gelmiştir. Bu sebeple 29/09/2020 tarihli ara kararla şirketin mevcut yönetim yetkisinin kaldırılmaksızın ayrıca komisere de bu hususlarda yetki verilmiştir.
Bundan sonra şirketin ticari faaliyetinde ve siparişlerinde bir canlanma söz konusu olmuştur.
Zira davacı şirket konkordatonun ilan edildiği 20/05/2020 tarihinden sonra ilk 4 aylık süreçte toplam 3.468.348,00 TL satış rakamına ulaşabilmiştir. Bunun aylık ortalaması 867.087,00 TL ‘ dir. 2021 yılındaki 9 aylık süreç içerisinde ise 30.208.083,00 TL satış rakamına ulaşmıştır. Bunun aylık ortalaması 3.356.453,00 TL ‘ dir. Davacı şirketin zararlarının en büyük sebebi kambiyo zararları, faiz giderleri ve işçilik maliyetleridir.
Süreç içerisinde şirketten işçiler ayrılmış ve ayrılan işçilere tazminat ödemeleri yapılmıştır.
Davacı şirketin konkordatoya müracaat ettiği ve kesin mühletin verildiği tarihte işletmesel gelirleri var olan borçlarını tasfiye etmede yeterli değildir. Davacı şirkete kesin mühlet verilmesinin temel amaçlarından bir tanesi de davacı şirketin tek ve hakim ortağı olan… isimli şirketin yine hakim ortağı olduğu … isimli şirkete davacı şirketin alacaklandırılmış olmasıdır.
Davacı şirketin en büyük alacaklısı grup şirketi olan dava dışı … firmasıdır. 7.5 Milyon USD civarında bir sermayesi davacı şirket alacaklandırılmak suretiyle ABD ‘ ye çıkarılmıştır. Konkordato mühleti verilirken de alacaklılara ve vekillerine duruşmada şifai olarakta açıklandığı üzere konkordato kesin mühleti içerisinde davacı şirketin yurt dışına çıkarılan bu tutardaki sermayesinin/alacağının tekrar şirkete kazandırılması mahkememizce amaçlanmıştır. Bu sayede davacı şirketin borçlarının tamamına yakınının tasfiyesi mümkün olabilecektir.
Davacının konkordato kapsamında bankalara borcu 55.228.130,00 TL tutarındadır. Satıcılara 10.684.632,18 TL, borç senetleri olarak 6.773.967,80 TL, alınan sipariş avanslarından dolayı 1.159.778,67 TL, kamu borcu 326.349,25 TL olup 80 Milyon TL ‘ ye yakın borcu bulunmaktadır.
Davacı şirketin daha önceki tek ve hakim ortağının kredi likiditesinden dolayı bankalarca teminat (ipotek/rehin) alınmaksızın davacı şirkete kredi imkanı tanınmıştır. Ağırlıklı borçta bankalaradır. Yargılamaya katılan alacaklı banka vekillerinin tamamı da konkordato mühletine ve istemine karşı çıkmaktadır.
Davacının işletme gelirleri ile bu borçları konkordato projesi kapsamında tasfiye etmesi olanak dahilinde değildir. Bu nedenle şirketin grup şirketi … ‘ dan dolayısıyla hakim ortaktan yapacağı alacak tahsilatı konkordato projesinin başarılı olup olmayacağını belirleyecektir.
Mahkememizin 29/09/2020 tarihli ara kararının gerekçelerinden birisi de budur. Zira davacı şirket işletmede elde edeceği gelirlerle mevcut borçlarını tasfiye edebilecek potansiyelde değildir. Oysa ki; davacının yurt dışına çıkarılan bu tutardaki sermayesi/alacağı tekrar şirkete kazandırıldığında borçlarının birçoğunu ödeyebilme imkanına sahip olacaktı.
29/09/2020 tarihli ara karardan sonra alacağın yurtdışında hukuksal yollardan tahsili konusunda da komiser aracılığıyla bir takım girişimlerde bulunulmuşsa da gerek konkordato süresinin sınırlı oluşu, gerekse hukuksal takibin yurt dışında yapılmasının gerekliliği ve maliyetleri gibi sebeplerle hukuksal zeminde bunun tahsili mümkün olmamıştır.
Komiser aracılığıyla tek hakim ortakla yapılan mühlet içerisindeki yazılı ve sözlü girişimler ile uyarı ve ihtarlarda bu kapsamda sonuçsuz kalmıştır.
Davacı şirketin bu alacağının süreç içerisinde çok az miktarda tahsili için bir miktar para gönderilmiş ise de; alacağın çok büyük bir kısmı tahsil edilememiştir.
Davacının tek ortağı … isimli şirket olduğuna göre konkordato istemi de bu hakim ortağın iradesiyle yapılmıştır. Ancak; süreç içeresinde defaatle ihtar edilmesine rağmen davacı şirketin alacaklarının ödenmesi noktasında herhangi bir girişimde bulunulamamıştır. Bu da davacının dolayısıyla hakim ortağın konkordato isteminde ne kadar samimi olduğunu ortaya koymuştur.
Davacı vekili duruşmada … isimli şirketin tek yetkilisinin vefat etmesi dolayısıyla ve ABD ‘ deki şirketlerin de ticari anlamda zor durumda bulunması dolayısıyla davacı alacağının ödenemediğini ileri sürmüşlerse de; bu durum ister davacının tek ortağı olan şirketin konkordato isteminde samimi olmamasından isterse şirketlerin içerisinde bulunduğu ekonomik problemlerden kaynaklansın davacı şirketten çıkartılan bu kaynağın tekrar davacı şirkete dönmemiş ve ödenmemiş olması şirketin konkordato projesinin başarılı olmasına engeldir.
Davacı taraf her ne kadar kesin mühletin 6 ay süre ile uzatılmasını istemişse de; sürecin alacaklılar aleyhine devam ettirilmesini ve tedbirlerle alacaklıların daha fazla zarara uğratılmasının hukuka uygun olmayacağı kabul edilmiştir.
Nitekim duruşmaya katılan alacaklı vekilleri de bu durumu ortaya koyarak konkordato mühletine ve tasdik istemine açıkça karşı çıkmışlardır.
Bu sebeple davacının konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davacının talebinin REDDİNE,
Davacıya verilen kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden sona erdiğinin ve mahkememizce alınan TEDBİRLERİN KALDIRILDIĞININ AÇIKLANMASINA,
Konkordato komiseri … ‘ in görevinin SONLANDIRILMASINA,
Kararın usulünce ilanına,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı 02/11/2021

Başkan
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza