Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/215 E. 2021/1229 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/215 Esas
KARAR NO : 2021/1229

BAŞKAN :….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP :….

DAVACI ….
VEKİLLERİ : Av….
Av…..
DAVALI :….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 10/04/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; davalı aleyhine Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyası ile iflas istemli ilamsız icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın taraflar arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesinde ödenen peşinat bedelinden kaynaklandığı, davalının başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini bu sebeple itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı şirketin iflasına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Müdahil olmak istediğini belirten …. …. vekili beyanlarında ; bizim alacağımız Kayseri İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyasından davalı şirket yetkilisi … …. alacaklıyız, bu dosyada davalı şirketi haciz ihbarnameleri yollandı, haciz ihbarnameleri davalı şirketçe reddedilmediği için kesinleşti, bizde onlardan alacaklı hale geldik, dosya celp edilsin dedi.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Eldeki dava davalı şirketin iflası istemine ilişkindir.
İflas davaları alacaklının/borçlunun istemi ile doğrudan doğruya iflas davası yahut bir alacağın iflas yolu ile takibe konu edilmesi üzerine açılan iflas davası olarak düzenleme altına alınmıştır. İflas yolu ile adi takip İİK 155 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Doğrudan doğruya iflas ise 177 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Takipli iflasta, borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur.
Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir. İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer
Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan
edilir.
Şayet takip kesinleşmemişse daha doğrusu borçlu takibe itiraz etmişse alacaklı da iflas ile birlikte itirazın kaldırılmasını istediğinde öncelikle davacının talep ettiği tutar kadar alacağının bulunup bulunmadığı, ne miktarda alacaklı olduğu belirlenir. Alacaklı olduğu tespit edildiğinde bir kararla takibin devam edeceği hususları açıklar ve buna göre kapak hesabı yaptırılarak depo emri ile alacağın ödenmesi ihtar edilir.
Eldeki davada da dava itirazın kaldırılması ile birlikte iflas kararı verilmesine ilişkindir. Bu sebeple öncelikle davacının alacaklı olup olmadığı ve tutarı belirlenmelidir.
Davacı ile davalı arasında ön ödemeli konut sözleşmesi imzalanmıştır. Esasında davacı tüketici konumundadır. Ancak; dava iflas davası olduğundan yargılamada mahkememiz görevlidir.
Ön ödemeli konut satışlarında kural olarak sözleşme resmi şekilde yapılmalıdır, bu resmi şekil noterde yapılma biçiminde gerçekleştirilebilir. Resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmelerde tüketici aleyhine sözleşmenin geçersizliği satıcı tarafından ileri sürülemez. Ön ödemeli konut satış sözleşmesine yönelik yönetmelik şekle uygun olmayan sözleşmeler bakımından davacıya sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürebilme hakkı tanırken satıcıya bu hakkı tanımamıştır.
29188 sayılı yönetmelik 6. Maddeye göre; ön ödemeli konut satış sözleşmesi, kat irtifakı devrinin tüketici lehine tapu siciline tescil edilmesiyle birlikte yapılacak yazılı bir sözleşme şeklinde veya noterliklerde düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile kurulur. Aksi hâlde sözleşme geçersizdir. Satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez.
Davacı taraf davalıya toplamda 70.000,00 TL peşinat ödemesi yaptığını ancak davalının taşınmazın yapımı için herhangi bir faaliyette bulunmadığını, ruhsat alınmadığını, projenin tamamlanacağına inancı kalmayan davacının sözleşme ile bağlı kalmak istemediğini ileri sürerek ödediği bedelin iadesini istemiştir.
Davalı taraf beyanlarında taşınmazın teslim tarihinin ruhsat temel üstü vizesinden sonra 18 ay + 6 ay olduğunu, sözleşmeden kaynaklı edimi yerine getirebilmek için resmi başvurularda bulunduğunu, belediye tarafından tüm kentsel dönüşüm projelerine en az 1 yıl süre ile askıya alınmasından dolayı hukuki imkansızlıktan kaynaklı olarak edimi gerçekleştiremediğini ileri sürmüştür. Taraflar arasında davalının üstlendiği taşınmaz teslim borcunu yerine getiremediği konusunda ihtilaf yoktur.
Davalı her ne kadar ileri sürdüğü hususlarla ilgili resmi kurumlardan delil toplanmasını istemiş ise de; toplanacak bu olguların yargılamaya bir katkısı bulunmayacaktır. Nitekim davacı taraf artık ön ödemeli konut sözleşmesiyle bağlı kalmak istememektedir. Bu bağlı kalmak istemeyişi de haklı gerekçelere dayalıdır. Gerek bu nedenler gerekse 29188 sayılı yönetmelik hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde davacı ödemiş olduğu bedelin iadesini isteyebilir. Davacının 70.000,00 TL ödeme yaptığı dosya kapsamı ile sabittir. Ödemelerin iadesi için davalıya bir ihtarname gönderilmiş ve 5 gün içerisinde ödemenin geri iadesi istenmiştir. Bu ihtarname 24/06/2019 tarihinde davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Davacının takipte takip öncesi faiz istediği anlaşılmakla, asıl alacak dışında takiple birlikte bildirilen işlemiş faiz tutarının belirlenmesi gerekir. Bu tutar mahkememizce hesaplanabileceğinden ayrıca bir bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek duyulmamış ve mahkememizin 15/09/2021 tarihli 3. Celsesinde bu hesaplama yapılarak takibin devamına karar verilecek tutar açıklanmıştır. Buna göre; temerrüt ihtarının 24/06/2019 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, ödeme için 5 günlük süre verildiği, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar 11/10/2019 tarihine kadar %19,50 avans faiz oranı, 11/10/2019 tarihinden 21/12/2019 tarihine kadar %18,25 avans faiz oranı, 21/12/2019 tarihinden 28/01/2020 tarihine kadar %13,75 avans faiz oranı üzerinden asıl alacağa takip tarihi itibariyle işlemiş alacağı tutarının 7.301,57 TL olduğu, buna göre takibin 70.000,00 TL asıl alacak 7.301,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.301,57 TL üzerinden devam etmesi gerekti açıklanmıştır.
Bu tutara göre icra müdürlüğünden kapak hesabı yapılması istenmiş, kapak hesabı geldikten sonra kapak hesabındaki borç ayrıntıları ve toplam borç tutarı da ayrı ayrı gösterilmek suretiyle davalı tarafa bir depo emri tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından süresi içerisinde depo emrinin gereği yerine getirilmemiştir.
Takibe ve davaya konu tutar özü itibariyle davalı şirket konumundaki bir şirket bakımından ödenebilecek düzeyde düşük bir tutardır. Ancak davalı taraf ödemeyi seçmek yerine bir nevi iflası kabullenmiştir. İflasın olumsuz sonuçları gözetilerek alacak tutarı da dikkate alındığında taraflara uzlaşı sağlayabilmesi için süre verilmiş ancak bu süre içerisinde de taraflar arasında bir uzlaşı sağlanamamıştır.
Davalının çok düşük bir alacak için iflası kabullenmesi tereddütlere yol açmış ise de; eldeki dava kanun hükümleri çerçevesinde araştırma yapılarak neticesine göre karar verilebilecek dava türlerindendir. İflas isteminin kötü niyetli olması halinde iflas talebinin reddine karar verilebileceği düzenleme altına alınmışsa da; dosyaya müdahil olanlar tarafından böyle bir iddia ortaya konulmamıştır. Mahkememizce kötü niyetli iflas istemi varlığı ve gerekli araştırma yapılabilmesi bakımından somut bir veri ve bilgi dosyaya sunulmamış ve bulunamamıştır.
Zira İİK ‘ nin 178. Maddesine göre; iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir. Yapılan yargılamada yasanın bu düzenlemesi çerçevesinde gerçekleştirilip sonucuna göre bir karar verilebilir. Kanun İİK ‘ nun 178. Maddesinin 2. Fıkrasına göre müdahil olan alacaklılar iflas talebinin kötü niyetli olduğunu hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yapıldığını ileri sürülerek iflas isteminin reddine karar verilmesini isteyebilirlerse de; müdahiller tarafından yapılmış böyle bir iddia ve itiraz bulunmamaktadır.
İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.
Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.
İflas talebi l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilmiştir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün olacak biçimde duruşma günü tayin edilerek ilan metninde duruşma gününe de yer verilmiştir.
Burada İİK m.158/2 deki “mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder” hükmü uyarınca borçlu vekiline çıkartılan depo emrinin tebliği yeterli görülmüştür.
Kesinleşen iflas yolu ile takibe dayalı olarak alacaklının iflas istemlerinde iflas kararı verilebilmesi için davalı şirketin borca batık olması şartı da aranmaz. Açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne ve davalının iflasına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Bursa Ticaret Sicilinin …. sicilinde kayıtlı …. …. DÖNÜŞÜM İNŞAAT VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ‘ nin 22/12/2021 tarih saat 16:00 itibariyle İFLASINA,
-İflasın açıldığının gecikmeksizin iflas müdürlüğüne BİLDİRİLMESİNE,
-Yine dosyaya yatırılan iflas avansının gecikmeksizin iflas müdürlüğüne AKTARILMASINA,
-Karardan bir örneğin Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğüne BİLDİRİLMESİNE,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 941,13 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.049,93 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/12/2021

Başkan ….
e-imzalıdır
Üye ….
e-imzalıdır
Üye …….
e-imzalıdır
Katip ….
e-imzalıdır