Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/20 E. 2020/392 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

. T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/20
KARAR NO : 2020/392

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : ..
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 01/07/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde, davalının Afyon ili merkezinde yer alan Gençlik Merkezi yapım işini üstlendiğini, bu işin bir parçası olan klima dış ünitelerinin davacı tarafça satılarak montakının yapıldığını, bu iş için kararlaştırılan 462.000 TL bedelin ödenmediğini, montaj işlerinin tammalandığına dair Afyon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/6 D.iş sayılı dosyasıyla tespit yaptırdıklarını, kesilen fatura bedelinin bugüne kadar ödenmediğini ileri sürerek 462.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davacının idare nezdindeki hakediş alacaklarına ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir.

DAVALININ CEVABI : Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalının ikametgahı itibariyle davanın Ankara’da açılması gerektiğini, yokluklaırnda yapılan tespiti kabul etmediklerini, eldeki uyuşmazlık yönünden taraf sıfatları bulunmadığını, Gençlik Merkezi işindeki ısıtma soğutma ve mekanik tesisat sistemlerinin dava dışı … Mühendislik Ltd. Şti. tarafından yapıldığını, bedelinin bu şirkete ödendiğini, muhtemelen … Mühendislik Ltd. Şti.’ne mal satmış bulunan davacının ondan alacağını tahsil edemeyince kendilerine dava açtığını, taraflar arasında hiçbir sözleşme bulunmadığını, dava konusu klima santrallerinin … firması tarafından yapıldığını teminatsız biçimde uygulanan tedbirin ağır ve haksız olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Yukarıda özetlenen dava sebebiyle mahkememizde yapılan yargılama sonucunda 6.02.2019 gün ve 2018/549 esas 2019/95 sayılı kararla davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş ve Bursa bölge adliye mahkemesi yedinci hukuk dairesi 18.12.2019 gün ve 2019/966-1407 E. K. sayılı ilamıyla mahkememizin kararını kesin olarak kaldırmıştır. Kaldırma kararında “Davalı taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı savunmakta ve sözleşmeyi inkar etmektedir. Davacı ise taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini ispat edecek yazılı belge sunmamıştır. Bu durumda taraflar arasında bulunduğu iddia edilen sözleşmenin varlığı tartışmalı olup HMK 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Mahkemece, 20.6.2018 tarihli celsede davalının yetki ilk itirazını istemin para borcunun tahsili olduğu gerekçesiyle (TBK.m.89 ve HMK. m.10.) reddetmiş ise de, TBK’nın 89. maddesinin uygulanabilmesi için akdi ilişkinin kabul edilmesi gerektiğinden, somut olay da da akdi ilişki inkar edildiğinden ve dava, davalının dava tarihindeki yerleşim yeri adresinde açılmadığından mahkemece yetki ilk itirazının reddi ile esas hakkında karar verilmesine ilişkin karar doğru görülmemiştir” gerekçesine yer verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında mahkememizce yapılan değerlendirmede istinaf mahkemesi kararının kendi içinde tutarlı ve haklı olduğu kabul edilmiştir.
Esasen mahkememizin üzerinde durduğu husus alacağa dayanak yapılan klima ünitelerinin takıldığının inkar edilmemesi ve daha başlangıçta lehdarı davacı şirket olan toplamı 486.000.TL’ye ulaşan 162.000.TL tutarlı üç ayrı çek düzenlenmiş olmasıdır. Bu iki husus davalının aleyhine değerlendirildiği için sözleşmenin inkar edilmesi ve yetki itirazına itibar edilmemiştir. Zira davacının 486.000.TL’lik çeki kabul etmeyip sonradan 462.000.TL alacak istemesi, davalının hiç bir sebep yokken kendi kendine davacı lehine çek düzenlemesi, fiyat ve ödeme teklifinin yazılı taahhüt şeklinde yapılması mümkün iken böyle bir teklif yapılması makul şekilde açıklanamaz.
Ancak istinaf mahkemesi kararı da şeklen haklı gerekçelere dayanmaktadır. Tacir olan davacı da tedbirli davranmalı bir sözleşme olmadan işe başlamamalıdır. Sonuç itibariyle kesin nitelikteki kaldırma kararı çerçevesinde yetkisizlik kararı verilmiş, dava usülden reddedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememiz yetkisiz bulunduğundan davanın usulden reddine,
Talep halinde dosyanın yetkili Ankara Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Harç, masraf ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 01/07/2020,

İş bu kararın gerekçesi 01/07/2020 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır