Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/162 E. 2020/729 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/162 Esas
KARAR NO : 2020/729

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av…..
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACININ TALEBİ: Dava dilekçesinde özetle: 670 sayılı KHK ile kapatılan ve malvarlığın hazineye geçmesine karar verilen … Eğitim Tes. İşl. Ve Tic. A.Ş nezdinde ele geçirilen … ….. tarafından keşide edilen B-8214984 nolu, 7.750,00 TL bedelli 31/12/2016 tarihli, B-8214981 nolu, 7.750,00 TL bedelli 31/01/2017 tarihli, B-8214982 nolu, 7.750,00 TL bedelli 28/02/2017 tarihli ve B-8214983 nolu, 7.750,00 TL bedelli 31/03/2017 tarihli çekler hakkında bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyada ilamsız takip başlattıklarını, takibe borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiğini, ve 22/04/2019 tarihli kararla takibin durdurulduğunu, ancak dilekçenin taraflarına tebliğ edilmediğini, borçlunun borca ve ferilerine itirazının yerinde olmadığını, borçlunun itiraz dilekçesinde açıklama yapmadığını, imzaya itiraz etmediğini, TTK madde 732 uyarınca ispat külfetinin davalı tarafa geçtiğinden davalının takibe konu edilen çek nedeniyle borçlu olmadığını ispat etmesi gerektiğini, yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, alacağın likit bir alacak olduğunu, bu nedenle borçlunun itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ TALEBİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusunun 31/12/2016, 31/01/2017, 28/02/2017 ve 31/03/2017 keşide tarihli çeklerin, müvekili tarafından, çocuklarının 2016/2017 eğitim-öğretim dönemi ödemesi olarak 04/05/2016 tarihinde, Beşevler Nilüfer Lisesi’ne (… Eği. Tes. Ve Tic. A.Ş .) verildiğini, bu çeklerin alınacak eğitim hizmeti karşılığında verildiği, çeklerin verildiği eğitim kurumunun 23/07/2016 tarihinde 667 sayılı OHAL KHK ‘sı kapatıldığını, dava dışı Beşevler Nilüfer Lisesi ile davacı arasında, davacının çocuklarının eğitim-öğretim görmesine yönelik sözleşme yapıldığı ve bu çerçevede icra takibine ve davaya konu çeklerin verildiği, çek bedelleri için davalı tarafından icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından da menfi tespit davacı açılıp borçlarının olmadığı iddia edildiği, davalının da KHK gereğince dava dışı şirkete devralması nedeni ile halefiyet esası gereğince devraldığı şirketin yerine geçtiği, çeklerin verilme sebebinin yani temel ilişkinin de bu sözleşme olduğu iddia edildiğinden tüketici işleme niteliğini haiz olduğu ve davacının tüketici olduğu anlaşılmakla davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde atıf yaptığı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 732 ‘nci maddesinin 4’üncü fıkrasında ‘Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.’ hükmünün yer almakta olduğunu, huzurdaki davada ispat yükünün kendileri üzerine bırakılmaya çalışılsa da somut olayda sebepsiz zenginleşmediği iddia eden tarafın kendileri, davacı kurum olduğunu, bahse konu çeklerin karşılığı eğitim hizmetinin verildiğini ispat etmeleri gerektiğini, karşı tarafın müvekkillerinden kambiyo senedine dayalı bir alacak talep etme hakkı bulunmadığını, müvekilinin de davalı tarafa takibe konu çeklerden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeple müvekkili hakkında açılmış bulunan haksız davanın reddini ve davacı taraf hakkında %40 dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatı hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE : Dava Bursa 20.İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir.
Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re’sen incelenmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Dava tarihinden önce (28.05.2014 tarihinde) yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un geçici 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı Kanun’un 3/l. maddesinde ise, “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; davalının tüketici olduğu ve davacının davalı ile arasındaki davaya konu uyuşmazlık bakımından Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; tüketici işleminden kaynaklanan davaya konu uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu dikkate alınarak, HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davada mahkememizin görevsizliğine ve Tüketici Mahkemesinin görevli bulunması nedeniyle ; davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yasal süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
4-Yargılama harç ve giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece hüküm ve nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip ….. Hakim …..
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*