Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/147 E. 2021/28 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/147 Esas
KARAR NO : 2021/28

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde; müvekkilinin icra takibine konu edilen 23/05/2008 keşide tarihli …. Şubesi’ne ait …. seri nolu 15.000,00 TL bedelli, 30/05/2008 tarihli … Şubesi’ne ait … seri nolu 15.000,00 TL bedelli ve 05/06/2008 keşide tarihli …. Bursa Şubesi’ne ait …. no’lu 18.000,00 TL bedelli çeklerin yetkili hamili olduğunu, davalı …’in ise aynı çeklerin borçlusu olduğunu, borçlunun itirazında borca itirazının bulunmadığını, davalı tarafın aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı ilamsız icra takibine, davalı tarafça sadece “takip dayanağı çekin zamanaşımına uğradığından ” bahisle itiraz edildiğini, borcun esasına veya imzaya ilişkin herhangi bir itiraz ileri sürülmediğini, davalı borçlunun itiraz ettiği takibe konu çek asılları ile daha önceden ayrı ayrı …. İcra Müdürlüğünün …., …, …. esas sayılı icra dosyaları ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinin başlatıldığını, borçlu tarafından 23/05/2012 tarihinde işbu icra takiplerine zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasının talep edildiğini, davalı borçlunun 24/05/2013 havale tarihli takibe itiraz dilekçesinde borcun aslına, imzaya vsye itirazının bulunmadığını, sadece takibe dayanak çekin zamanaşımına uğradığının ileri sürüldüğünü, söz konusu çeklerin takipçi zamanaşımına uğradığını belirterek “kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip” değil “ilamsız icra takibi başlatıldığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalı tarafın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiş ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı vekili cevap dilekçesinde çekler ile ilgili hak düşürücü sürelerin geçtiğinin, çeklere ilişkin davacı tarafından 1 yıllık süre içinde sebepsiz zenginleşme hükümlerinden bahisle dava açılmadığının, davacının icra takibi yapması ve dava açmasının hukuken mesmu olmadığını, çeklerin tanzim tarihinin 2008 yılı olduğunu zamanaşımı süresinin dolduğunu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve alacağın doğum sebebinin belirsiz olduğu, bilakis davacı, dava dilekçesinin 5 numaralı bendinde davalı borçlunun sebepsiz zenginleştiği iddiasına yer verildiği, takip konusu çekte davacı ile davalı arasındaki ilişkinin ciranta hamil ilişkisi olduğunun görüldüğü, zamanaşımına uğramış kambiyo evrakı burada delil başlangıcı niteliğini taşıyacağı ve davanın ispatında nazara alınacağı,somut olayda davacı temel ilişkiye dayanmayıp sadece sebepsiz zenginleşme hükümlerince alacak talep ettiği, çekin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden bir yıl içinde açılması gerektiği, dava hakkının bir yıllık sürenin sonu olan 10/11/2009 tarihinde zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Hüküm Yargıtay … HD’nin 03/11/2016 tarih … Esas … Karar sayılı ilamıyla, “Dava zamanaşımına uğramış çeklerden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Dava konusu çeklerde ciro silsilesine bakıldığında çeklerin davalı borçlu tarafından ciro edilmek suretiyle davacıya devredildiği bu nedenle davacı ve davalı arasında temel ilişki bulunduğu ve davacının da dilekçesinde temel ilişkiye dayandığını belirttiği anlaşılmaktadır. Bu durumda zamanaşımına uğrayan çek yazılı delil başlangıcı teşkil edeceğinden davacı alacağını tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabilir. Davacının alacakla ilgili delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”gerekçesiyle bozulmuştur.
Bu kez Mahkememizce bozmaya uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu çeklerde ciro silsilesine bakıldığında çeklerin davalı borçlu tarafından ciro edilmek suretiyle davacıya devredildiği bu nedenle davacı ve davalı arasında temel ilişki bulunduğu ve davacının da dilekçesinde temel ilişkiye dayandığını belirttiğinin anlaşıldığı, zamanaşımına uğrayan çekin yazılı delil başlangıcı teşkil edeceğinden davacı alacağını tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabileceği, davalı borçlunun itiraz ettiği takibe konu çekler ile daha önceden ayrı ayrı icra dosyaları ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takipleri başlatıldığı, davalı tarafın ihtiyati haciz kararlarına ve işbu icra takiplerine, borcun aslına, imzaya herhangi bir itirazlarının olmadığı gibi davalı borçlu … tarafından da teminatların iadesine muvafakat edildiği, takibe yapılan itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bu kez de davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi 18/11/2019 tarih … esas… karar sayılı bozma ilamında;” mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bozma kararı doğrultusunda yapılan yeni tahkikatta davacı yeni delillerini sunmuş, bu deliller kapsamında davalının ihtiyati haciz sırasında ihtiyati haciz için alınan teminatın iadesine muvafakat ettiği gerekçesiyle dava kabul edilmiştir. Mahkemenin bu şekildeki kabulü muhakeme hukukuna uygun değildir. Davacı alacaklı yazılı delil başlangıcına dönüşmüş üç adet çeke dayalı olarak açtığı davada alacağını yazılı delil başlangıcına ilaveten tanık dahil her türlü delille ispatlayabilir. Ancak davalının ihtiyati haciz sırasında alınan teminatın alacaklıya iade edilmesine muvafakat etmiş olması borcun varlığının kabulüne elverişli değildir. Davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı fakat tanık listesi ve isim vermediği, bozmadan sonra bildirdiği yeni delillerinde ise tanık listesi olmadığı ancak yemin deliline dayandığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının gösterdiği deliller yeterli olmadığı için davacıya yemin deliline dayanıp dayanmadığı sorulup tahkikatın bu yönde tamamlanması ve elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Bu nedenle davacının gösterdiği deliller yeterli olmadığı için davacıya yemin deliline dayanıp dayanmadığı sorulmuş; davacı vekili yemine dayandıklarını ifade ederek hazırladıkları yemin metni davalı tarafa tebliğ edilemese de yemin için tayin edilen duruşma gününde davalı asil mahkeme duruşma salonunda hazır bulunmuştur. Yemin davalıya yöneltilmiş; Davalı … beyanında; ….İcra Müdürlüğünün …. sayılı icra dosyasına konu olan ve işbu davanın konusu olan çekler karşılığında davacıya herhangi bir borcu olmadığına, bütün borçlarını ödediğine aynı şekilde davacı …’ın kendisinden bu dosyaya istinaden hiç bir hak ve alacağı olmadığına dair yemin etmiştir. Yemin kesin delildir. Bu nedenle davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta peşin alınan 685,15- TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 625,80- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT uyarınca 8.173,43- TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan 43,60 TL yargılama gideri ile temyiz masraflarından ibaret toplam 1.145,60 TL nin davacıdan alıınarak davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karş kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Yargıtay Temyiz Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/01/2021
Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.