Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/128 E. 2022/81 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/128 Esas
KARAR NO : 2022/81
HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av…..
DAVALI …..
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin davalı/borçlu şirket ile arasında ticari ilişki kurarak; -500 adet tasarım 1 rozet imalatı,–500 adet tasarım 2 rozet imalatı, -100 adet gümüş rozet imalatı, -100 adet evrak çantası imalatı, Rozet Kalıbı imalatı, Klişe Bedeli, Çanta Kalıp Bedeli olmak üzere belirtilen imalatların davalı tarafından yapılarak teslimi karşılığında KDV dahil toplam 35.635,00 TL ödenmek üzere taraflar arasında anlaşma yapıldığını, anlaşma bedelinin müvekkili şirket tarafından davalıya 18.10.2018 tarihinde 9.000 TL, 19.10.2018 tarihinde 20.000 TL, 19.11.2018 tarihinde 6.490 Tl olmak üzere davalı tarafa ödendiğini, müvekkil tarafından anlaşmaya göre, yapılacak imalat ve hizmet bedeli olarak belirlenen ücretlerin tamamının ödenmesine rağmen teslim edilmesi gereken 100 adet evrak çantası ve çanta kalıbının davalı şirket müdürü … ….. tarafından müvekkil şirkete verilen kağıtta 18.03.2019 tarihinde teslim edileceği yazılmasına rağmen imalatların müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bu sebeple 29.11.2019 tarihinde davalı tarafın taraflar arasındaki sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmesi için Sakarya 1. Noterliğinden 16110 yevmiye numarası ile ihtar gönderildiğini, ancak bugüne kadar davalı tarafça herhangi bir teslim yapılmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin sözleşmeden döndüğünü ve davalı tarafça teslim edilmeyen imalatlar için ödenen fazla bedelin iadesi için Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasında tahsil amacıyla icra takibine konulduğunu, davalı şirketin herhangi bir borçlarının olmadığından bahisle borca, ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun borca ve ferilerine yaptığı itirazın haksız olduğunu belirterek davalı/borçlunun Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır.Öncelikle taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yapılması gereken imalatların eksiksiz bir şekilde yapılarak davacıya teslim edildiğini davalı taraf ispat etmelidir.
Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları da bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davalının davacıya kestiği 30.10.2018 tarih ve A-091118 seri numaralı 29.146,00 TL bedelli ve 11.03.2019 tarihli ve A-091227 seri numaralı 6.490,00 TL bedelli iki adet fatura içeriği incelenmiş olup, 091118 seri numaralı Fatura içeriğindeki ürünlerin davalının davacıya teslim ettiğine dair İsim Soyadı ve imzaların olmadığı, 091227 seri numaralı Fatura içeriğindeki ürünlerin davalının davacıya teslim eden kısmının imzalı olduğu fakat imza sahibinin kime ait olduğuna dair tespitin yapılamadığı, malı teslim alan kısmında ise ad soyadı veya imzanın olmadığı anlaşılmaktadır.Netice itibari 100 adet evrak çantası ve çanta kalıbının davacı tarafa teslimine ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. Dolayısıyla davalı bu imalatların davacıya eksiksiz teslim edildiğini ispatlayamamıştır.
Artık davacı teslim almadığı ürünlerin parasını ödediğini ispatlamalıdır. 19/10/2018 tarihli Z9096635 seri numaralı 20.000,00 TL bedelli çekin davacı tarafından davalı şirkete keşide edilerek verildiği, çekte davalı şirketin cirosunun bulunduğu ve çekin ibraz edilerek tahsil edildiğinin/ ödendiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Yine 19/11/2018 tarihli 6.490,00 TL’nin davacı şirket tarafından davalı şirkete banka aracılığıyla havale edildiği sunulan EFT dekontundan anlaşılmaktadır. Yine 18/10/2018 tarihinde 9.000,00 TL tutarında davalı şirkete kredi kartından bir ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. ( bankacılık uygulaması gereği vade farkı alınarak banka tarafından 3 taksite bölündüğü için bu nakit tutar 30/10/2018 tarihinde iade edilerek aynı tarihte ilk taksiti borç kaydedilerek ekstreye yansıtılmış ve kalan iki taksitte ekstrede açıkça gösterilmiştir.) Tüm bu ödeme belgeleri nazara alındığında davacı tarafın sözleşme gereği edimini yerine getirerek davalı tarafa ödemeyi yaptığı anlaşılmaktadır.
Teslimi ispatlanamayan evrak çantası için 10.500,00 TL + 1.890,00 TL KDV ve çanta kalıbı için 5.500,00 TL + 990,00 TL KDV olmak üzere toplam 18.880,00 TL tutarı yönünden davalının takibe itirazında haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı takip öncesi işlemiş faiz talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazlarının KISMEN İPTALİNE,
Takibin 18.880,00 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla birlikte DEVAMINA,
18.880,00 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.289,69-TL harçtan başlangıçta alınan 227,38-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.062,31‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 227,38-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı ve 600,70-TL yargılama gideri toplam 882,48‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2022

Katip …..
☪e-imzalı

Hakim …..
☪e-imzalı