Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/116 E. 2021/594 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/116
KARAR NO : 2021/594

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLLERİ : Av. ..
Av….
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/02/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :14/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … … Dış Ticaret Ltd. Şti’ni 26/08/2015 tarihinde devraldığını, davalı şirket ile … … Dış Ticaret Ltd. Şti arasındaki ticari ilişkinde davalının … yurtdışından ithal ettiği hammaddeyi sattığını, bu şekilde davalı tarafından verilen teklif ve düzenlenen proforma faturalarda ürün bedeli KDV dahil olarak belirlendiğini ve … gönderildiğini, ancak … ithal ürün tesliminde … … Dış Ticaret Ltd. Şti’nin Bursa Serbest Bölge Müdürlüğünde bulunmuş olması nedeniyle tabi olduğu gümrük ve vergi mevzuatı açısından KDV’den muaf olduğu ve KDV’siz fatura tanzim edilmesi gerektiği davalı şirket tarafından bilinmesine rağmen kötüniyetli olarak KDV dahil olarak fiyatlar için KDV’siz, ancak KDV dahil fiyattan fatura düzenlendiğini, davalı taraf KDV dahil vermiş oldukları fiyatlar için kötü niyetli olarak KDV sanki mal bedeline dahilmiş gibi KDV’yi de mal bedelinin üzerine ekleyerek KDV’siz fatura düzenlendiğini, bu durum fark edilmeden fatura bedelleri davalı tarafa ödendiğini, yukarıda açıklanan nedenlere dayalı olarak ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik; 41.131,00 Amerikan Dolarının 15.02.2013 tarihli son fatura tarihinden Devlet bankalarının Dolar İle Açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankasının efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki ve zamanaşımı itirazlarının olduğunu, müvekkili şirketin, davacı … Dış Ticaret A.Ş.’ye herhangi bir borcu bulunmadığı gibi davacı tarafından alacağını ispata elverişli herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığını, ayrıca davacı iddialarını hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla; 2012 ve 2013 yıllarındaki faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafından imzalanan 15.09.2014 tarihli mutabakat beyanında davacı taraf müvekkilimiz şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını açık bir şekilde ikrar ettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla nakit olarak ödenmesi gereken muaccel bir miktar söz konusu olmadığını, davacı tarafça aynı konuda Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyası tahtında dava açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davanın yetkisizlik ve zamaaşımı nedeniyle reddine, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/.. Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine, neticede haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:Derdest dava sözleşme sebebiyle alacak davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davalı taraf bir akdi ilişki bulunduğunu inkar etmemiş olmakla birlikte alacak iddiasını inkar etmiştir.
Davalı taraf yetki itirazında da bulunmuş ancak yapılan değerlendirmede sözleşmenin ifa yerinin Bursa Serbest Bölgesi olduğu belirlenmiş, bu kuraldan hareketle mahkememizin yetkili olduğu kabul edilmiştir.
Davacı şirket davalı ile ticari ilişkisi bulunan … … Dış Tic. A.Ş.’yi devraldığından külli halef sıfatıyla davacı sıfatı vardır.
Mahkememizin 2020/…. E. Sayılı dosyası ile davacı tarafından aynı dava konusuna ilişkin 5.000 USD ‘lik kısım için dava açılmış olup gerekli yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkememizin 2020/.. E. Sayılı dosyası bu dosyanın ana dosyası niteliğinde olup karara çıktığından birleştirme kararı verilememiştir.
Mahkememizin 2020/.. E. Sayılı dosyası ile yapılan her türlü işlem usul ekonomisi açısından iş bu dosya olan 2020/.. E. Sayılı dosya içinde değerlendirilmiştir.
… A.Ş.’nin davalı taraftan mal aldığına dair fatura ve ödeme kayıtları çerçevesinde ticari ilişkinin varlığı sabit görülmüştür. … A.Ş.’nin KDV muafiyeti olduğu da kesilen faturalardan anlaşılmaktadır. Davacının iddiası, davalı tarafın anlaşmaya aykırı biçimde hareket ederek KDV’siz fatura kesmesine rağmen gerçekte KDV yükünü fiyata ekleyerek işlem yaptığı yolundadır. Bu durumun bir süre sonra anlaşıldığı, 123.720,44 USD fazla ödeme yapıldığı iddia edilmektedir. Yine iddiaya göre bu farkın kapatılması için diğer grup şirketi … Plastik A.Ş.’ye indirimli satışlar yapıalarak … … A.Ş.’nin zararı kısmen giderilmiştir. Bakiye 46.131.USD’lik farkın kapatılmadığı ileri sürülmüştür.
İddianın niteliğine bakıldığında ispat yazılı belge ile mümkündür. Ancak sunulan e-posta yazışmaları yazılı delil başlangıcı kabul edilerek tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim kaldırma kararı öncesi mahkememizin 2020/410 E. Sayılı dosyasında tanıklar dinlenmiştir.
Davacı tanıkları … .. ve .. … birbirine uygun beyanlarında … A.Ş.’nin KDV’den muaf olduğunu, bu sebeple faturaların KDV’siz kesilmesi gerektiğini, buna rağmen fiyata KDV oranında ekleme yapıldığını, durum ortaya çıkınca davalının durumu kabul ettiğini açıklamışlardır.
Taraflar arasında e-posta yazışmalarının varlığı ve içeriği noktasında ihtilaf yoktur. Davalı taraf e-posta yazışmalarını yapan Emine Yalçın’ın davalı çalışanı olması gerekçesiyle davalıyı temsil ve ilzama yetkili olmadığı için kabul etmemiştir. E- posta yazışmaları ile ilgili ihtilaf bu noktadan kaynaklanmaktadır.
Proforma faturalarda Emine Yalçın’ın ismi yer almaktadır. Aynı şekilde E-posta yazışmalarını da bu çalışan yapmıştır. Bir dönem KDV nedeniyle fazla yapılan tahsilat yeni alınacak mallardan iskonto yapılmak suretiyle karşılanılmaya çalışılmıştır.
Tarafların uygulaması son kısıma kadar e-posta yazışmalarında olduğu şekilde gerçekleştirildiğinden davalı çalışanı Emine Yalçın’ın yazışmaları davalı tarafın iradesine uygun olarak gerçekleştirdiği kabul edilerek bu yazışmalarla ilgili olarak TBK daki temsil hükümlerinin uygulanması gerekeceği bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı tarafın yazışmaların temsile yetkili kişilerce yapılmadığı savunması yerinde görülmemiştir.
Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ayrı bir excel tabloda yeni alınan mallarda yapılan iskontolarla KDV dahil edilerek yapılan fazla ödemenin geri iadesi takip edilmeye çalışılmıştır. Her iki tarafta kayıklarında düzeltme yapmak yerine ortak iradeleriyle bu yöntemi seçmişlerdir. Davalı tarafın bu noktada davacının basiretli tacir gibi davranması gerektiğine yönelik iddiası hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir.
Hiç şüphesiz olması gereken yeni alınacak mallarda mahsuplaşma yapmak yerine taraflar fiyat farkı faturası kesilmesinde mutabık kalıp bunu kayıtlarına işleyerek fazla tahsil edilen tutar kadar davalının davacıya borçlu kılınması ve bu kısmın davacıya iade edilmesi olmalıdır. Taraflar bunu yapmak yerine yeni alınacak mallarda indirim uygulamasını tercih etmiştir. Bu durum davalı tarafın bir miktar para ödemesinin önüne geçtiği gibi yeni mal alımında iskonto yapılması davacıya grup şirket aracılığı ile davalı tarafa yeni mal satma imkanı oluşturmuştur. (Yeni malın davalının grup şirketinden alınıyor olması aynı zamanda davacı yararınadır.) İlk başta bu şekilde lenine olan bir durum yaratıp uyuşmazlık çıktıktan sonra bu durumun basiretli tacir gibi davranmaya aykırı olduğunu ileri sürmek hakkın kötüye kullanılmasının tipik bir örneğidir.
Davacının ticari ilişki sonlanınca yapılan uygulama uyarınca bakiye kalan 41.131,00 USD’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Alacağın belirlenmesi için mahkememizin 2020/.. E. Sayılı dosyası üzerinden bilirkişiden rapor alınmıştır. Davalı taraf proforma faturalarla kesilen faturaların aynı miktarda olduğunu ileri sürmüşse de faturaların içinde KDV dahil edilmemesi gerekirken, KDV dahil edildiği sabit olduğundan davalı tarafça fazladan tahsilat yapıldığı ve bu yapılan fazladan tahsilatın grup şirketinden yeni alınacak mallardan indirim yapmak suretiyle bir kısmının tahsil edildiği de aynı şekilde sabittir.
Taraf defter kayıtlarıyla mevcut durum örtüşmese de defter ve kayıtların aksi yazılı delillerle ispatlanabilir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle mail yazışması içerikleri, tarafların iddia ve savunmaları, dinlenen tanık anlatımları ve bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde defter ve kayıtların aksi davacı tarafça ispatlanmıştır. Davacı kendisine ödenmeyen 41.131,00 USD alacağın tahsilini etme hakkına sahiptir. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile,
41.131,00 USD alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 17.305,53 TL harçtan başlangıçta alınan 4.326,39 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 12.979,14 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 4.380,79 TL harç ve 33 TL yargılama gideri toplamı 4.413,79 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 26.183,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, anlatıldı.03/06/2021
Katip ..
¸(e-imzalıdır)

Hakim ..
¸(e-imzalıdır)