Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/110 E. 2021/712 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Başkanlığı
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/110 Esas
KARAR NO : 2021/712

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … …

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 01/01/2006
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin Amerika’ya yaptığı tasarımlarını ya da kendisine iletilen siparişleri ihraç ettiğini, 24.12.2005 tarihinde karşı ödemeli ve ekspres olarak 11 parça mobilyanın özel olarak paketlenerek ve bütün paketlerin üzerine de “kırılabilir” uyarısı da yazılarak Amerika’ya belirtilen adreslere teslim edilmesi konusunda davalı ile anlaştığını ve davalıya çekler verildiğini, ekspres yani 2 iş günü olan 26.12.2005 tarihinde ulaşması konusunda anlaşılan paketlerin bir süre gümrükte kaldığını, paketlerden 3 tanesinin davalı tarafından yanlış adreslere gönderildiğini daha sonra yine davalı tarafından yanlışlık fark edilerek doğru adrese ancak 3 ay sonra teslim edildiğini ancak bu 1, 2 ve 3 no’lu paketlerin de hasarlı ve kullanılamaz durumda olduğunu, 7 no’lu paketin ise 23.02.2006 tarihinde ulaştırılmış olmasına rağmen müvekkilinin müşterisinin bu gecikme nedeniyle siparişini iptal ettiğini, 6 no’lu paketin ancak 07.03.2006 tarihinde ulaştırıldığını, 4,5,8,9,10,11 no’lu paketlerin ise 26.12.2005 tarihinden beri kayıp olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete vermiş olduğu çeklerden 3 tanesini yani 9.000,00 YTL’yi ödediğini, gecikmeden dolayı davalı şirketle yapılan görüşmeler sonucu 4 adet çekin iptal edilerek onların yerine 3 adet başka çekler verildiğini ancak, 6 adet paketin davalı tarafından kaybedildiğini, teslim edilen paketlerin de oldukça geç teslim edildiğini ve ayrıca hepsinin hasarlı ve kullanılamaz durumda olduğunu, müvekkilinin davalının bu kusurlu eylemi nedeniyle müşterilerinin siparişlerinin iptali ile karşı karşıya kaldığını, müvekkili ile çalışmak istemediklerini, mevcut siparişlerini de dondurduklarını ve gözden geçireceklerini ifade ettiklerini, müvekkilinin oldukça büyük ticari itibar kaybettiğini, maddi yönden de büyük zarara uğradığını ileri sürerek, müvekkili tarafından davalıya verilen çeklerin tedbiren ödenmesinin durdurulmasına, müvekkilinin davalı şirkete 24.600,00 YTL borçlu olmadığının tespitine ve davalı şirkete ödenen 9.000,00 YTL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının 11 paketten oluşan ve fatura değeri 765 USD olan konişmento tahtında müvekkiline 24.12.2005 tarihinde alıcı ödemeli olarak ve alıcı adresine gönderilmek üzere emtia teslim ettiğini, paketlerin 28.12.2005 tarihinde USA Gümrüğü’ne girdiğini ve paketlerin ilgili mevzuat uyarınca Gümrükte incelemeye alındığını, bu aşamada alıcının taşıma ve gümrük masraflarını öğrenerek malı almaktan imtina etmesi üzerine Gümrük’de gönderilen adres ve ödeme yönünden işlem yapılabilmesi için davacıdan bilgi istendiğini ve 20.01.2006 tarihine kadar gönderinin Gümrük’de bekletildiğini, gönderiye el konulmak üzere iken davacıya bildirim için son gün olarak ilettikleri 20.01.2006 tarihli yazı geldiğini, anılan yazı uyarınca davacının gönderinin müşteri tarafından nakliye bedeli yüksek bulunduğundan alınmadığını, gönderiyi başka bir adrese yönlendirmek istediklerini, gönderi bedelinin müşteriden tahsil edilerek taraflarınca yapılacağının belirtilerek alıcı ödemeli gönderinin gönderici ödemeliye çevirdiğini, adres değişikliğinin bildirdiğini, bu tarihten sonra Gümrük işlemlerinin değişikliğe göre uyarlandığını, gönderinin 10.02.2006 tarihinde Gümrük’den çıkabildiğini, takiben yönlendirilen adres sahibinin de adres değişikliği yaptığını ve tüm paketlerin değiştirilen bu adrese teslim edildiğini, davacının paketlerin kaybedildiği iddiasının doğru olmadığı gibi taşınanların hasarlı olduğu iddiasının da taraflarınca kabul edilmediğini, paketler alıcıya teslim edilmiş olup, hasar sebebiyle tesellümden imtinanın söz konusu olmadığını yükün taşınmasından kaynaklanan ve taşıyıcıya atfı kabil bir kusur var ise bunun da davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, sunulan fotoğrafların hasarı kanıtlamadığını ayrıca, bu hasarın taşıma kaynaklı kusurdan doğduğunun da herhangi bir bilirkişi incelemesi veya eksper raporu ile tespit edilmediği, sandık içinde davacı tarafından paketlenmiş olduğundan ve taraflarınca sandık açılmak suretiyle kontrol yükümlülüklerinden bahsedilemeyeceğinden yükün uygun paketlenmiş olup olmadığının da davacının sorumluluğunda olduğunu, gecikmenin Amerika Gümrüğü ile adres ve ödeme değişikliğinden kaynaklandığını davacı tarafın da bunu kabul ederek müvekkiline teslim tarihinden sonra çekler verdiğini savunarak, ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddini istemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Davacı taşıtan şirket ile davalı taşıyan şirket arasında davacıya ait ahşap, cam ve metalden üretilen mobilya ürünlerinin Amerika’da adrese teslim usulü ile taşınması konusunda taşıma ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından 11 paket emtianın Amerika’ya taşınması için davalıya teslim edildiği, taşıma ücreti olarak verilen 4 Adet çekin ödenmemesi üzerine davalı tarafından davalı aleyhine Bursa 11.İcra Müdürlüğünün 2006/… esas sayılı takip dosyasında 15.600,00 TL asıl alacak, 548,69 TL işlemiş faiz, 780,00 TL çek tazminatı, 46,80 TL çek komisyonu, 1,00 TL matbu evrak masrafı olmak üzere toplam 16.976,49 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebliği ile icra takibi yapıldığı, davacı taşıtan tarafından taşıma konusu ürünlerin bir kısmının hiç teslim edilmediği, bir kısmının geç teslim edilip sipariş iptaline neden olunduğu, bir kısmının da hasarlı ve kırık olarak teslim edilmesi nedeni ile taşıma işinin davalı şirket tarafından taşıma amacına uygun yerine getirilmediğinden; bu nedenle davalının taşıma ücretini hak kazanmadığından, taşıma işinden dolayı davalıya verilen çeklerden dolayı ve icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ödenen bedelin davalıdan istirdadı yönünden Menfi Tespit davası açılmıştır.
Dava, davacı hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmesi üzerine; davacı tarafından takip alacaklısı davalıya borçlu olmadığının genel hükümlere göre kanıtlanması amacıyla açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf taşıma konusu özel nitelikte, kırılabilir cinsten taşıma ürünlerinin davalı taşıma firması tarafından Amerika’daki gönderilen adreslere kısmen teslim edilmediğini, geç teslim edildiğini, teslim edilen ürünlerin de hasarlı ve kırılmış olduğunu iddia ederek; taşıma işinden dolayı davalıya verilen çekler ve çeklere dayalı yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığını iddia etmektedir.
Davalı taraf ise; taşınan ürünlerin gönderilen adresteki kişilere 10 adedinin teslim belgesi ve teslim alan kişinin adı ile birlikte teslim edildiğinin, 1 adet paketin gönderilen kişinin teslimi kabul etmemesi nedeni ile teslim edilemediğini, geç teslimin ise, Amerikan Gümrüğündeki yasal işlemler ve davacının gönderme ve teslim talimatının geç ulaşmasından ve taşınan ürünlerin Gümrükten geç alınmasından kaynaklandığını, bu nedenle geç teslimden ve taşıma işi nedeni ile hiç bir kusurlarının bulunmadığını, taşıma ücretinin hakkedildiğini, taşıma işi nedeniyle verilen çeklerin ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığı savunulmuştur.
Mahkememizce ilk olarak 24/01/2013 tarihli kararla davanın reddine karar verilmiş bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/9761 E, 2014/11196 K sayılı kararı ile bozulmuştur. Bozma gerekçesinde; “Dava, taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar hasarlı teslim hususunda süresinde ihbarda bulunmaması nedeniyle navlun bedelinin istirdadı ve menfi tespit talebi yerinde değil ise de, davacı aynı zamanda geç ve eksik teslim iddiasında da bulunduğundan bu konulardaki ispat külfeti davalı taraftadır. Davalı eksik teslim edildiği belirtilen 2 kap eşyanın teslim edildiğini ve kabulünde olan gecikmenin davacının sonradan verdiği talimattan kaynaklandığını, başka bir deyişle kendi kusurundan kaynaklanmadığını savunduğuna göre, teslimin ve geç teslimin de kendi kusurundan kaynaklanmadığını kanıt yükü davalıya aittir. Bu itibarla, mahkemece aralarında gümrük ve hava taşıması konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak navlun ücretine yönelik istirdat ve menfi tespit taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” hususlarına yer verildiği görülmüştür.
Mahkememizce 09/04/2018 tarihli kararla Davanın kısmen kabulü ile davacı şirketin 07/04/2006 vadeli 78606 numaralı ve 2.370-TL bedelli çekin 443,16 TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5879 E, 2019/7057 K sayılı kararı ile bozulmuştur. Bozma gerekçesinde ; “Dava, taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesinden kaynaklanan taşıma ücretine istinaden verilen çekler nedeniyle menfi tespit ve ödenen ücretin istirdatı istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı taraf toplam 11 parça emtiadan 1 parçasını davacıya iade ettiğini, 2 parçasını ise aldığı talimat üzerine Tammy Evans isimli kişiye teslim ettiğini savunmuşsa da, anılan 1 parçanın gönderene iade edildiğini ispatlayamadığı gibi diğer 2 parçanın da Tammy Evans’a teslimini ve hatta adı geçene teslim edilmesi yönünde talimat aldığını dahi ispatlayamamıştır. Bu durumda, 6762 sayılı TTK’nın 781/son hükmü uyarınca taşınan eşyanın bir kısmı kaybolmuşsa taşıyıcı, kalan kısma isabet eden taşıma ücretini alma hakkına sahip olacağından kayıp kabul edilen bu emtialar nispetinde davacının ödediği taşıma ücretini talep etme veya bu amaçla menfi tespit isteme hakkı mevcut olup, mahkemece bu doğrultuda taşıma ücretinden alıcı veya alıcının işaret ettiği kimselere teslim edildiği ispatlanamayan 3 kap eşyaya isabet eden navlunun bilirkişiler marifetiyle hesaplanarak sonucuna göre menfi tespit ve istirdat taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken, yanılgılı şekilde zayi olan emtia değerinden sorumluluğa hükmedilmesi ve bu sorumluluğun taşıma tarihi itibariyle henüz yürürlükte olmayan 6102 sayılı TTK hükümlerince tespit edilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin 2004 sayılı İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca aleyhine hükmedilen %40 tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” hususlarına yer verildiği görülmüştür.
Bozma sonrasında, alıcı veya alıcının işaret ettiği kimselere teslim edildiği ispatlanamayan 3 kap eşyaya isabet eden navlunun hesaplanması için bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Taşınan ürün adedi 11 tane olup navlun ücreti 24.600,00 TL’dir. Kaybalan 3 parçanın navlun ücretinin taşınan ürün/kaybolan ürün hesabına göre 6.709,09 TL olduğu kabul edilmiştir.
Davacı davalı tarafa verdiği çeklerden dolayı menfi tespit kararı verilirken bilirkişi raporunda hesaplanan tutara göre menfi tespit hükmünün hangi çekten yapılacağını mahkemeye bırakmıştır. Miktar olarak hüküm kurulacak tutara yakın olan ve davacı tarafça davalıya verilip Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2006/… sayılı dosyasında takibe konu edilen 30/05/2006 tarihli 6.730,00 TL bedelli çekin 6.709,09 TL ‘ lik kısmından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir kararı neticesinde takip durmuştur bu sebeple tahsil edilmemiş olan ve reddedilen kısım yönünden davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmolunmuştur. Dava tarihine göre %40 oranında tazminata hükmedilmesi gerekirken sevhen % 20 ‘ si tutarında tazminata hükmolunmuştur. Bu hususa gerekçeli kararın yazımı sırasında değinmekte yarar görülmüştür.
Kabul edilen kısım yönünden davalının takipte açıkça kötüniyetli olduğu sabit görülmemiştir. Şartları oluşmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dava çeklerden dolayı menfi tespit ve ödenen 9.000,00 Tl nin istirdatı istemidir. Dava değeri 24.600, TL’dir bu tutara göre hesaplama yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davacı tarafça davalıya verilen 30/05/2006 tarihli 6.730,00 TL bedelli çekin 6.709,09 TL ‘ lik kısmından davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Menfi tespit davasında reddedilen kısım olan 8.890,91 TL ‘ nin % 20 ‘ si tuturanda icra inkar tazminatının davacı borçludan tahsili ile davalı tarafa ÖDENMESİNE,
3-Şartları oluşmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 458,29 TL harçtan başlangıçta alınan 332,10 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 126,19 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı dahil 344,30 TL harç, 10.532,05 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 10.876,35 TL’nin kabul oranına göre 2.872,37 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır