Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/804 E. 2020/376 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/804
KARAR NO : 2020/376

HAKİM :..
KATİP : ..

DAVACI : ..
VEKİLİ : Av. .

DAVALILAR : 1- ..
2-..
3…
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin hazır beton üreten ve satan bir şirket olduğunu, davalılar ile aralarında akdedilen 26/06/2018 tarihli Hazır Beton Satış Protokolü gereği davalıların hazır beton alındığını ancak 25.388,02 TL’lik borcu ödemediğini, davalılar aleyhine Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarının Yasaya aykırı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenle Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan kötü niyetli itirazların iptali ile alacağa avans faiz işletilerek takibin devamına, davalıların haksız ve kötü niyetli itarzları nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’in dava konusu sözleşmede imzasının bulunmadığını, bu nedenle husumet itirazlarının olduğunu,… ile geçerli kefalet sözleşmesinin yapılmadığından söz konusu sözleşme nedeniyle borcunun bulunmadığını, müvekkili şirkete protokole uygun beton teslimi yapılmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Dava itirazın iptali davasıdır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki Hazır Beton Satış Protokolü imzalandığı .. …. bu sözleşmeye kefil olduğu ancak ödemenin yapılıp yapılamadığından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında akdedilmiş 26.06.2018 tarihli Hazır Beton Satış Protokolü bulunmaktadır. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Öncelikle dosya kapsamında alınan 28.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda; sözleşme kısmı değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirme neticesinde taraflar arasındaki yazılı anlaşmaya göre ödeme fatura teslimini müteakip 30-60-90 gün sonrasına ait çekler yapılacağı, ortalama 45 güne denk geldiği, ancak faturaların üzerinde vade tarihi yazılı olduğu, sözleşmenin davalı şirket kaşe ve imzası ile .. … imzası bulunmakta olduğu tespit edilmiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Davacı taraf ve davalı taraf inceleme gününde defterlerini ibraz etmiştir. 28.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının defter kayıtları incelendiğinde takipteki asıl alacak tutarı kadar 25.388,02 TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının bu alacağı 2019 yılında şüpheli alacaklar hesabına devretmiş karşılık ayırmıştır. Taraflar arasındaki yazılı anlaşmaya göre; ödeme fatura teslimini müteakip 30-60-90 gün sonrasına ait çeklerle yapılacağı, ortalama 45 güne denk geldiği ancak faturalar üzerinde vade tarihi yazılı olduğu bu vade tarihinin yaklaşık 90 gün olduğu, faturalardaki vade tarihine göre toplam işlemiş faiz tutarının 1.595,37 TL olduğu , sözleşmede belirtilen 30-60-90 gün ortalama 45 gün vadeye göre toplam işlemiş faiz 2.277,85 TL olduğu belirtmiştir.
Tüm bu nedenlerle; toplanan delillere göre davacı taraf mal satıp teslim ettiğini ispatlamış olmasına karşılık davalı taraf mal bedellerini ödediğini ispatlayamamıştır. Dosya içerisine sunulan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davalının takibe itirazı haksızdır. Taraflar arasındaki alacak borç miktarı muayyendir, taraflarca bilinebilir ve yargılamayı gerektirmez. Ancak rapor içerisindeki faiz konusundaki husus noktasında ise; faturalar üzerinde vade tarihi yazılı olduğu bu vade tarihinin yaklaşık 90 gün olduğu, faturalardaki vade tarihine göre toplam işlemiş faiz tutarının 1.595,37 TL olduğu tespiti dikkate alınmıştır. Bu nedenle davalının takibe haksız itirazı sebebiyle aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile Bursa 4. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 25.388,02 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağın faturalarda ki vadelere göre toplam işlenmiş faiz tutarının 1595,37 TL olarak davalıdan tahsili ile,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
2-Alınması gereken 1.734,25 TL harçtan başlangıçta alınan 341,90 peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.392,35 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 386,30 TL harç ve 697,10 TL yargılama gideri toplamı 1.083,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.808,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2020

Katip ..
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)