Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/795 E. 2021/826 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS N O : 2019/795
KARAR NO : 2021/826

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :….
VEKİLİ : Av….
DAVALI :….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … Dağıtım Paz.AŞ’nin çayi şeker, cips ve buna benzer ürünlerin dağıtım ve her türlü faaliyetleri ile iştigal ettiğini, Müvekkil şirket ile Davalı … arasında meydana gelen ticari ilişki kapsamında müvekkil şirket davalı ‘ya çay ve türevi ürünleri satmayı ve teslim etmeyi üstlendiğini, müvekkil şirket davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye uygun 15.12.2018 tarihinde 24.691,04TL’lik bir irsaliyeli fatura kesildiğini ,fatura konusu ürünleri teslim edildiğini, teslim edilen irsali yeli faturanın alt kısmında davalı ya ait kaşe ve davalı şirket çalışanlarından … … imzasının bulunduğunu, taraflar arasında mevcut uygulama doğrultusunda ödemelerin peyderpey yapan davalı adına şirket nezdinde, ödemelerin takibi amacı ile borç-alacak kaydı tutulduğunu, anacak taraflar arasında meydana gelen ticari ilişki kapsamında müvekkil şirket tarafından ürünler eksiksiz teslim edilse de ticari ilişki kapsamında tahakkuk eden tutarlar esas alınarak düzenlenen kayıt uyarınca davalının müvekkil şirkete 14.290,71TL tutarında bakiye borcunun bulunduğunu, davalı borcunun süresi içeresinde ödemediğini, bunun sonucu alacağın tahsili amacı ile birçok defa sözlü yazılı olarak davalı ile irtibata geçilse de müvekkil Şirketin çabalarının karşılıksız kaldığını, davalının Müvekkil şirkete ödenmemesi üzerine Bursa 12.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişildiğini davalının haksız, mesnetsiz kötü niyetli olarak itiraz ettiğini yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, davalının Bursa 21.İcra müdürlüğü 2019/… E sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalı aleyhine % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hüküm edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklı çay ve türevi ürünlerin satılması ve teslim etmesi sonucunda oluşan alacağa ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflarca aralarında düzenlenen cari hesap sözleşmesi, fatura ve cari hesap eksteresi gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının cari sözleşmesi dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtları İstanbul ilinde bulunduğundan mahkememizce İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup 2020/84 Talimat dosyası ile inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce davalının ticari defter ve kayıtlarının incelemesi için gün ve saat belirlenmiş olup davalıya bu hususta açıklayıcı ihtarlı davetiye gönderilmiştir. Bu ihtarlı davetiyeye rağmen belirlenen gün ve saatte ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmadığından 11.12.2020 tarihli tutanak tutulmuştur.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre; mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı defterlerini talimat mahkemesine ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. Dosya içerisine sunulan bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının kayıtlarına göre; davacının icra takibi tarihi 04.05.2019 tarihi itibariyle davalıdan 14.290,17 TL asıl alacaklı ve 04.05.2019 tarihinden itibaren 580,24 TL işlemiş faiz talep edebileceği tespit edilmiştir.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile
Bursa 12.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı takip dosyasında davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE,
Takibin asıl alacağın 14.290,71 TL ve 580,24 TL işlemiş faiz ile toplam 14.870,95 TL üzerinden DEVAMINA,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun 14.290,71 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
2-Alınması gereken 1.015,83-TL harçtan başlangıçta alınan 253,96-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 761,87-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 313,26‬-TL harç ve 1.931,4‬0-TL yargılama gideri toplamı 2.244,66‬- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2021

Katip …… Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*