Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/760 E. 2021/32 K. 18.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/760 Esas
KARAR NO : 2021/32

HAKİM :…
KATİP : ..
DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR: 1- ….
2- …
3-…..
VEKİLİ : Av….

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde özet olarak davacı banka ile davalı şirket arasında kredi sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığını, diğer iki davalının da sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek …. İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalıların takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ CEVABI : Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, yetki görev ve zaman aşımı yönünden itiraz ettiklerini, alacağın para borcundan kaynaklandığını, ve alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğini, Bursa’da takip ve dava açılmasını yasaya aykırı olduğunu, davalılar … ve …’ın kefaletinin geçersiz olduğunu, eş rızası alınmadığı gibi diğer şekli unsurların da eksik olduğunu, … ve … … hakkında takipsizlik kararı verilmesi gerektiğini, icra inkar tazminatlarına hükmedilebilmesi için kötü niyetin ispat edilebilmesini davalıların temerrüde düşürülmeden takibe muhatap edilmesinin kötü niyetli olduğunu ileri sürmüştür.

DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır….. İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile davalılar aleyhine takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
Takip konusu alacağın banka kredi sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacı banka ile davalı şirket arasında kredi sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı, diğer iki davalının da sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğu görülmektedir.
Davalı taraf yetkiye ilişkin ilk itiraz ileri sürmüştür. Ancak yapılan itirazın gerçek bir itiraz olmadığı, savunma kapsamında ileri sürülmüş, temelsiz bir iddia olduğu, takibin ve davanın genel yetkili mahkemede açıldığı nazara alındığında yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Takibe konu alacak davalı şirket lehine kullandırılan kredi sözleşmesinden kaynaklandığından dava ticari dava olup mahkememiz yargılamada görevlidir. Davalı tarafın göreve ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalılar … ve …’ın kefaletinin geçersiz olduğu, eş rızası alınmadığı gibi diğer şekli unsurların da eksik olduğu ileri sürmüşlerse de davalılar kredi kullanan diğer davalı şirketin yetkilisi ve ortağıdır, bu durum davalı şirket vekilinin dosyaya sunduğu vekaletten de anlaşılmaktadır. Eş rızası kefil davalılar için geçerliliğe etki eden bir hal değildir. Aynı şekilde kefalet sözleşmeleri incelendiğinde TBK’daki şekli unsurları taşıdığı anlaşılmaktadır. Davalıların bu yöndeki itirazları haklı görülmemiştir.
Davacı banka kayıklarında bilirkişi incelemesi yapılmasına ve takip konusu alacağın hesaplanmasına karar verilmiştir.
Bu hesaplama yapılırken Yargıtayın bu konuda koymuş olduğu kurallar çerçevesinde, alacağın kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, kat tarihinde bulunan alacağa temerrüt tarihine (kat ihtarının borçluya tebliği ile verilen sürenin sonu) kadar akti faiz ve ferîleri uygulanmalı, temerrüt tarihi itibariyle bulunan akti faiz ve ferîleri kapitalize edilerek temerrüt tarihinde borçlunun sorumlu olacağı asıl alacak tespit edilmelidir. Bu safhadan sonra temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar, daha önce belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri (Kaynak kullanım destekleme fonu hariç) uygulanmalı ve takip tarihinde talep edilebilecek asıl alacak ile birlikte temerrüt faizi miktarı ve ferîleri ayrı ayrı tespit edilmelidir. Bulunacak bu rakam alacaklı bankanın borçludan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarıdır. Şayet kat tarihi, temerrüt tarihi ve takip tarihi itibariyle hesaplanan bu miktarlar alacaklının taleplerinden fazla ise talep dikkate alınarak miktarlar belirlenmelidir.
Bu kurallara uygun biçimde hazırlanan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişlidir. Buna göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılıardan alacaklı olduğu belirlenmiş ve Takibin davalı borçlu …. …. ….. .. Ltd. Şti. yönünden takip talebindeki kayıtlarla birlikte devamına, davalı borçlular … … ve … … yönünden; 7957 numaralı ticari krediden kaynaklı olarak 61.007,032 TL Asıl alacak 1.143,97 TL işlemiş faiz, 57,20 TL BSMV 62.208,49 TL olmak üzere, 8547 nolu tek hesaptan kaynaklı olarak 24,75 TL asıl alacak 0,04 TL işlemiş faiz olmak üzere 24,79 TL olmak üzere toplam 62.233,28 TL üzerinden takip talebindeki kayıtlarla birlikte devamına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki alacağın likit olduğu ,davalı tarafça da açıkça bilinebilir mahiyette olduğu ve itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu nazara alınarak davalı borçluların 13.018,414 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalı borçlular … ….. ve ……..’ın icra inkar tazminatındaki sorumluluğunun 12.206,41 TL ile sınırlı tutulmasına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasına davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının iptaline,
Takibin davalı borçlu ….. takip talebindeki kayıtlarla birlikte devamına,
Davalı borçlular … … ve … … yönünden;
-7957 numaralı ticari krediden kaynaklı olarak 61.007,032 TL Asıl alacak 1.143,97 TL işlemiş faiz, 57,20 TL BSMV 62.208,49 TL olmak üzere, 8547 nolu tek hesaptan kaynaklı olarak 24,75 TL asıl alacak 0,04 TL işlemiş faiz olmak üzere 24,79 TL olmak üzere toplam 62.233,28 TL üzerinden takip talebindeki kayıtlarla birlikte devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçluların 13.018,414 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Davalı borçlular … …. ve … ..’ın icra inkar tazminatındaki sorumluluğunun 12.206,41 TL ile sınırlı tutulmasına,
Alınması gereken 5.600,69-TL harctan peşin yatırılan 990,23 -TL harc ile icra veznesine yatırılan 409,95 TL harcın mahsubu ile ın mahsubu ile bakiye 4.200,51-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına, davalılar … ….. ve … ..ın sorumluluğunun 2.850,96 TL ile sınırlı tutulmasına.
Davacı lehine takdir edilen 11.458,62-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,davalılar … … ve … ….’ın sorumluluğunun 8.887,10 TL ile sınırlı tutulmasına
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 2.318,33-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk kapsamında Hazine tarafından ödenen 1.320.TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 18/01/2021 11:01:16

İş bu kararın gerekçesi 18/01/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …..
e-imzalıdır