Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/756 E. 2020/877 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/756
KARAR NO : 2020/877

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALILAR : 2- …
3- …
4- …
5- … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 6- … – T.C. N: …

DAVALI : 7- …. IÇ DIŞ LTD ŞTİ –
…,

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/09/2004
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/02/2015 tarih ve 2014/122-2015/137 E/K sayılı kararı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 14/12/2017 tarih ve 2016/9739 – 2017/3740 E/K sayılı bozma ilamı gereğince bozulmakla Mahkememizin 2019/756 Esasına kaydedilerek muhakemeye devam edilmiştir. Bu muhakeme esnasında;
DAVACININ TALEBİ : Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı kooperatife ait, 10 ton kapasiteli zeytin deposu inşaatı ile entegre tesisler, tadilat ve inşaat işleri ve kooperatif genel müdürlüğü idari binası inşaat işlerinin yapımı için davalı yüklenici … İnş.İç ve Dış Tİc.Ltd.Şti. Ile davacı kooperatif birliği arasında, 14.08.1997 tarihinde yapılan ihale gereğince, ihaleyi davalı yüklenici inşaat şirketinin kazanması üzerine, 20.08.1997 tarihli inşaat yapım sözleşmesi 05.05.1998 tarihli ve 05.11.1998 tarihli ek sözleşmeler yapıldığını, anılan eser sözleşmeleri ve yapılan ihale sonucu inşaat işlerinin davalı yüklenici … Ltd.Şti.’ne verildiğini, inşaat aşamasında davalılar … ve …’ın, kooperatif teknik müşavir ve sorumluları olduğu,diğer davalılar …, … ,… ve A….’ın ise sorumlu kooperatif başkan ve yöneticileri oldukları, davalı yüklenici tarafından inşaatın yapımı ve hakedişlerin ödenmesi aşamasında davalılar birlikte hareket ederek, hile ve usulsüzlük ile görevi kötüye kullanmak ve sahte belgeler düzenlemek suretiyle, hak ediş raporu düzenlenerek davalı yüklenici … İnş.Ltd.Şti.’ne,fazla ve mükerrer ödemelerin yapıldığının ortaya çıktığını, bu nedenle Bursa 2.Asl.Tİc.Mah.2003/1201 D.iş sayılı dosyasında fazla ve haksız ödemelerin tespitini yaptırdıklarını, davalıların eylemlerinin suç teşkil etmesi nedeniyle de , haklarında Bursa 9.Asl.Ceza Mah.2003/328 esas sayılı, Bursa 5.Ağır Ceza Mahkemesinde 2003/234 esas sayılı dosyalarında davalar açıldığını, dava tarihi itibarıyla fazlaya dair istemleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 621.729,26 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı …, … , … ve … vermiş oldukları 15.09 .2003 ve 17.09.2003 tarihli cevap dilekçelerinde; davacının Birlik adına dava açma ehliyetinin bulunmadığını, Birlik Ana Sözleşmesi, 43.maddesi gereğince iş yılları sonucunda her yıl yapılan kurullarda ibra edilmiş olduklarını, dava konusu işlemlerin 1998 ve öncesi gerçekleşmiş olması nedeniyle zamanaşımı yönünden talep ve dava edilemeyeceğini, iddiaların mesnetsiz olduğunu, aksi sabit olsa bile ödemeler 3.kişi konumunda olan yükleniciye yapıldığından kendilerinden istirdat talep edilemeyeceğini yönetimi kurulu olarak teknik müşavirlikçe hazırlanan hak ediş dosyalarındaki bedellerin ödenmesinin uygun olduğuna dair karar verildiğini, davacı denetim kurulu üyelerinin … Birlik adına dava açma yetkilerinin olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini savunmuşlardır.
Davalılar …, … ve A…. vekili yargılama aşamasında sunduğu dilekçelerinde , müvekkillerinin ihaleyi gerçekleştirip inşaatın yapımında her hangi bir kusurlarının bulunmadığını, hak edişlerin teknik sorumlular tarafından yapıldığını, hak edişlerin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin sona ermesinden sonra da ödendiğini, ıslah yoluyla istenilen miktarın zamanaşımına uğradığını, San.ve Tic.Bakanlığı Teftiş Raporunda da birlik zararının oluştuğu yönünde bir delile ulaşılamadığının bildirildiğini,davacı birlik ana sözleşmesinde temsil yetkilisinin genel müdürde olduğunu, davanın usulsüz açıldığını, tüm bu nedenlerle davanın esas ve usul yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … vekili vermiş olduğu dilekçesinde, inşaatın yapımında inşaat mühendisi davalı …’nin sorumlu olduğunu, kontrol mühendisliği görevinin bu davaya ait olduğunu, müvekkilinin kontrol mühendisinin emri altında teknik uzman olarak çalıştığını, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını belirterek müvekkili hakkında açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili esas hakkındaki sözlü savunmasında, 09.02.2011 tarihli esas hakkındaki savunma dilekçesini tekrar ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Davacı SS … Tarım Satış Kooperatifliği Birliğine ait , birliğin Bursa’daki işletmesinde 10 ton kapasiteli zeytin depo inşaatı zeytin entegre tesisleri tadilat ve inşaat işleri ile birlik genel müdürlüğü idari binası inşaatı ihaleye çıkarılarak 14.08.1997 tarihinde yapılan ihalede , Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatları üzerinden %19 eksiltme teklifi ile davalı yüklenici … İnş.İç ve Dış Tic.Ltd.Şti.’ne verilir. İhalenin yükleniciye verilmesi üzerine davacı birlik ile yüklenici arasında 20.08.1997 tarihli asıl inşaat sözleşmesi ile 05.05.1998 ve 05.11.1998 tarihli ek sözleşmeler imzalanır. Sözleşmeler gereğince, davacı birlik teknik elemanı ve kontrol mühendisleri … ve … ile o dönemdeki davacı birlik başkan ve yöneticileri …, …, … ve A…. sorumluluğunda davaya konu 3 kalem inşaatın yapımı yüklenici şirket tarafından yapılmıştır.
İnşaatın yapımından sonra ,birlik yönetiminin değişmesi nedeniyle yapılan işlerin kontrolü sırasında usulsüzlüklerin tespit edilmesi üzerine yeni yönetim tarafından Bursa Cum.Başsavcılığına ve San.ve Tic.Bakanlığı Tetfiş Kurulu Başkanlığına ayrı ayrı başvurular yapılır.Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 38 sayfalık 27.01.2003 tarihli rapor sonucunda Bursa Cum.Başsav.tarafından yürütülen soruşturma sonucunda Bursa 5.Ağır Ceza Mahkemesine davalılar …, … hakkında zimmet ve rüşvet suçlarından kamu davası açıldığı, yine Bursa 9.Asl.Ceza Mah .davalılar …, … ,A…., …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığı, Bursa 5.Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda sanıklar … ve …’ın, TC 240/1 maddesi gereğince mahkumiyetlerine karar verildiği ,yine Bursa 9.Asl.Ceza Mahkemesinde, tüm davalılar hakkında açılan ceza davasınd…, … ve … hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine, sanıklar …,… ve …’ın TC 240/1 maddesi gereğince mahkumiyetlerine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalılar ; davanın davacı kooperatif birliği adına denetçiler tarafından açılması nedeni ile aktif husumet itirazı ile zaman aşımı itirazında bulunmuşlar ise de ; birlik genel kurul kararı gereğince davanın denetçiler tarafından açılmasının usul ve yasaya uygun olduğu dava konusu uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından zaman aşımı süresinin de geçmediğinden bu nedenle davalıların aktif husumet ve zaman aşımı itirazları kabul edilmemiştir.
Mahkememizce taraflarca gösterilen tüm kanıt ve belgeler toplanarak davalıların ,dava konusu inşaatların yapımında yükleniciye fazla ve mükerrer hakediş ödemelerinin yapılıp yapılmadığının tayin ve tespiti yönünden mahallinde 17.11.2005 tarihinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişiler tarafından 28.09.2006 tarihli rapor düzenlenerek davalıların tüm kalemlerde sorumluluklarının belirlenebilmesi için elektrik ve makine mühendislerinin de bilirkişi kuruluna katılarak rapor düzenlenmesi gerektiği bildirilmiştir.
Bu görüş doğrultusunda 13.12.2006 tarihinde bilirkişi kuruluna katılan makine ve elektrik mühendisi ile inşaatlar üzerinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak bu bilirkişilerden de 01.10.2007 tarihli raporlar alınmıştır.
Bilirkişi raporlarına itiraz üzerine mahkememizce yeniden 5 kişilik bilirkişi kurulu oluşturularak 29.05.2008 tarihinde dava konusu inşaatlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24.02.2009 tarihli rapor mahkemeye sunulmuştur.
Bilirkişi raporuna göre, davacı birliğe ait 10 ton zeytin inşaat deposu ,entegre tesisler tadilat inşatı ve birlik genel müdürlüğü idari bina inşaatı işleri nedeniyle detaylı olarak yapılan hesaplamada,yüklenici firmaya 751.829,89 TL tutarında fazla ödeme yapıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce 18/12/2015 tarihli kararla 751.829,89 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmiş, bu karar Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 14/12/2017 tarih 2017/3740 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma gerekçesinde “Davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 309 maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 560. maddesi sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu fiil cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır.
Somut olayda dava konusu edilen zararın doğum tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı araştırılmamıştır. Bu nedenle Yönetim Kurulu üyelerinin görev yaptığı tarihlerde meydana gelen zararla ilgili olarak hangi hakedişlerde imzalarının bulunduğu tespit edilerek, sorumlu oldukları zarar miktarının ayrı ayrı tespit edilip, meydana gelen zararın dava ve ıslahla istenen miktar açısından zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının tespiti gerekirken, dava konusu uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve zamanaşımı süresinin geçmediği gerekçesiyle zamanaşımının reddi doğru olmamıştır.
Öte yandan 24.02.2009 tarihli bilirkişi raporunda ve davalı yönetim kurulu üyelerinin temyizinde belirttiği davalı yüklenici şirketçe davacıya verilen teminat mektubunun mer’i olup olmadığı ve nakde çevrilip çevrilmediğinin eldek davaya etkisi bulunduğundan araştırılması gerekirken, bu hususun da gözetilmemesi doğru görülmediği” belirtilmiştir.
Davacının zararı 751.829,89 TL olarak belirlendiğinden bozma ilamı doğrultusunda T-Bank’a ait teminat mektuplarının meri olup olmadıkları araştırılmıştır. 29/05/2020 havale tarihli yazı cevabında 14.000 TL ve 26.000 TL tutarında teminat mektuplarının halen meri olduğu bildirilmiştir. Teminat mektupları meri olduğundan davacının zarara ilişkin alacağını bunları paraya çevirmek suretiyle tahsil etme imkanı bulunduğundan bu miktardaki zarar kalemi bakımından davasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Teminat mektuplarının tutarları belirlenen 751.829,89 TL alacaktan düşüldüğünden davacının isteyebileceği tazminat miktarı 711.829,89 TL olacaktır.
Davalı tarafın ıslah dilekçesi karşısında yalnızca …, …, … ve … zaman aşımı definde bulunmuştur. Diğer davalılar ise ıslah dilekçesine karşı zaman aşımı definde bulunmamıştır.
Davadaki değer davanın açıldığı tarih itibariyle 621.729,22 TL’dir. Davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 309 maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 560. maddesi sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu fiil cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır. Somut olayda uygulanması gereken ceza zaman aşımı süresi belirlenmelidir. Davalılardan …, …, …’ın görevden ayrılma tarihleri ceza dosyalarında da belirlendiği üzere1999 yılı 12. ay ve 2001 yılı 8. aydır. …, …, … hakkında da ceza mahkemesinin kararlarını temyizen inceleyen Yargıtay’ın kararlarında suçların oluştuğu tarih 02/03/2001 yılı olarak belirlenmiştir. Davanın tarihi ise 31/08/2004 olup lehe olan zaman aşımı 765 sayılı yasa hükümlerine göre belirlenmelidir. Buna göre somut uyuşmazlıkta uygulanacak zaman aşımı süresi 7 yıl 6 aydır. Dava tarihi itibariyle 621.729,22 TL’lik alacak bakımından alacak zaman aşımına uğramamıştır. Islah tarihi ise 05/03/2009 tarihi olup ıslahla artırılan miktar 130.100,67 TL’dir. Islaha karşı zaman aşımı definde bulunan Davalılar …, …, … ve … bakımından ıslahla arttırılan 130.100,67 TL’lik tutar zaman aşımına uğramıştır. Dolayısıyla bu davalılar tazminat isteminin 711.829,89 TL’lik talepte bulunabilecek tazminatın 621.729,22 TL’sinden sorumludur. Sorumlulukta bu miktar sınırlı olarak belirlenmiştir. Diğer davalılar ıslaha karşı zaman aşımı definde bulunmadığından onlar bakımından davacının talep edebileceği 711.829,89 TL’lik tazminat alacağı hükmolunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 711.829,89 TL tazminat alacağının 621.729,00-TL’sinin dava tarihi olan 31/08/2004 tarihinden bakiyesinin ıslah tarihi olan 03/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı S.S. … Satış Kooperatifleri Birliğine ödenmesine,
Davalılar …, …, … ve …’nın sorumluluğunun 621.729,22 TL ile sınırlı tutulmasına,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Alınması gereken 48.625,01-TL harçtan peşin yatırılan 10.149.80-TL ve ıslah anında yatırılan 1.756,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36.718,90-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davalılar …, …, … ve …’nın sorumluluğunun 30.561,10 TL ile sınırlı tutulmasına,
Davacı tarafça yapılan 4.486.00-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 4.247,32 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, Davalılar …, …, … ve …’nın sorumluluğunun 3.709,71 TL ile sınırlı tutulmasına,
Davacı vekili lehine kabul edilen miktar üzerinden takdir olunan 52.641,49-TL ücret-i vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davalılar …, …, … ve …’nın sorumluluğunun 48.136,46 TL ile sınırlı tutulmasına,
Reddedilen kısım üzerinden davalılar …, …, …, … ve … lehine takdir olunan 16.309,56 TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 10.149.80-TL ve ıslah anında yatırılan 1.756,40-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davalılar …, …, … ve …’nın sorumluluğunun 10.149,80 TL ile sınırlı tutulmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. . 16/12/2020
İş bu kararın gerekçesi 19/01/2021 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır