Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/754 E. 2021/795 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/754 Esas
KARAR NO : 2021/795

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -.
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … -.
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirket … Yiyecek İçecek Turizmi Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … sicil numarası ile müvekkil kurum Bursa Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne kayıtlı olarak ticari faaliyet yürüttüğünü, … 11.04.2019 tarihli müvekkil kuruma başvuru dilekçesinde (Ek-3), davalı şirket … Yiyecek İçecek Turizmi Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne 07.01.2019 tarihli 0013206 yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile şirkete ortak olduğunu ve buna istinaden 07.01.2019 tarihli şirket Genel Kurulu’nda, yapılan pay devir işleminin kabulüne ve pay defterine ortaklığın işlenmesine karar verildiğini, akabinde ortaklığının şirket pay defterine işlendiğini bildirmiş, ancak ilgili pay devir işleminin şirket müdürü tarafından pay devir işlemi ile ilgili gerekli tescil işlemlerinin müvekkil kurum nezdinde yerine getirilmediğini belirterek ilgili pay devir işleminin gerçekleştirilmesi için müvekkil kurum tarafından gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiği, bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 616. Maddesinin 1. Fıkrasının (g) bendi uyarınca Limited Şirketlerde esas sermaye paylarının devirlerini onaylamak Genel Kurul’un devredilemez görevleri arasındadır. Yine aynı kanunun 598. Maddesine göre de, Limited Şirketlerde şirket müdürleri esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için ticaret sicile başvurması gerektiği fakat ilgili kanun hükümleri gereğince davalı şirket gerekli tescilin yapılması talebinde bulunmadığını, tescil davetinin şahsın “…” adresinde bulunamaması ve yeni adresinin de bilinmemesi sebebiyle 11.06.2019 tarihi itibariyla tebliğ edilemediğini, müvekkil kurum 31.05.2019 tarihli 8-600-…/17178/13859 sayılı yazılı ile bu kez davalı şirkete Türk Ticaret Kanunu’nun 33.maddesi ile Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 36.maddesi gereğince ilgili yazının tebliğinden itibaren 30 gün içinde hisse devrinin ve şirketin tek ortaklı halinin sona erdiğinin tescilinin yaptırılması, yaptırılamıyorsa yaptırılmama nedenlerinin açık ve anlaşılır bir şekilde yazılı olarak bildirmesi için tescil davetinde bulunduğu, tescile davet yazısı davalı şirkete 14 Haziran 2019 tarihinde şirketin daimi çalışanına tebliğ edildiği, buna rağmen davalı şirket tarafından işbu dava tarihine dek herhangi bir bildirim yapılmamış ve tescil talebinde de bulunulmadığı, …’ın şirket ortaklığının ve davalı şirketin tek ortaklı halinin sona erdiği hususunun tescili konusunda kanaat oluştuğu takdirde Bursa Ticaret Sicili Müdürlüğünce tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı şirketin ve davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Türk Ticaret Kanunu’nun 33.maddesi ile Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 36.maddesi gereğince sicile tescili gereken bir husus hakkında tescile davate karşılık şirketçe bildirimde bulunulmaması nedeniyle mahkemece tescili istenen husus hakkında karar verilmesi istemidir.
Davacı taraf, davalı … Yiyecek İçecek Turizmi Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı olan …’ın kuruma başvuru yaparak 07.01.2019 tarihli 0013206 yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile şirkete ortak olduğunu ve buna istinaden 07.01.2019 tarihli şirket Genel Kurulu’nda, yapılan pay devir işleminin kabulüne ve pay defterine ortaklığın işlenmesine karar verildiğini, akabinde ortaklığının şirket pay defterine işlendiğini bildirdiğini, ancak ilgili pay devir işleminin şirket müdürü tarafından pay devir işlemi ile ilgili gerekli tescil işlemlerinin kurum nezdinde yerine getirilmediğini belirterek ilgili pay devir işleminin gerçekleştirilmesi için kurum tarafından gerekli işlemlerin yapılmasının talep ettiğini, davacı kurumun bunun üzerne Türk Ticaret Kanunu’nun 33.maddesi ile Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 36.maddesi gereğince ilgili yazının tebliğinden itibaren 30 gün içinde hisse devrinin ve şirketin tek ortaklı halinin sona erdiğinin tescilinin yaptırılması, yaptırılamıyorsa yaptırılmama nedenlerinin açık ve anlaşılır bir şekilde yazılı olarak bildirmesi için tescil davetinde bulunduğu, tescile davet yazısı davalı şirkete tebliğ edildiği halde davalı şirket tarafından herhangi bir bildirim yapılmamış ve tescil talebinde de bulunulmadığı, …’ın şirket ortaklığının ve davalı şirketin tek ortaklı halinin sona erdiği hususunun tescili konusunda kanaat oluştuğu takdirde Bursa Ticaret Sicili Müdürlüğünce tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Türk Ticaret Kanunun Tescile davet ve ceza başlıklı 33. maddesine göre;- (1) Tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan veya 32 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki şartlara uymayan bir hususu haber alan sicil müdürü, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanuni zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır. Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, sicil müdürünün teklifi üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından bin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır. Süresi içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emreder, aksi takdirde tescil istemini reddeder. Süresi içinde tescil isteminde bulunmayan veya kaçınma sebeplerini bildirmeyen kişinin ikinci fıkradaki cezayla cezalandırılması bu fıkra hükmünün uygulanmasına engel oluşturmaz.
Davanın yasal dayanağı olan TTK’nun 33. Maddesi irdelenmelidir. Bu maddeye göre ; süresi içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emreder, aksi takdirde tescil istemini reddeder. Kanun burada şirketin kaçınma sebebini bildirmesini öngörürken, mevcut durumun şirket için neyi ifade ettiğinin tespit edilebilmesi ve mahkemeye talep ve kaçınma sebebi arasında değerlendirme yaparak bir karar verme olanağının sağlanmasını gözetmiştir. Yasanın açık hükmü uyarınca davacının dava konusu ettiği hususa ilişkin kaçınma sebebinin bildirilmiş olması mahkemenin karar vermesi için bir zorunluluktur. Davadan önce davalı tarafça sicil müdürlüğüne cevap verilmediği gibi eldeki davada da mahkememizce hüküm kurulmasını sağlayacak bir biçimde cevap veya kaçınma sebebi de davalı tarafça dosyaya bildirilmemiştir.
Yasa 33.maddede ticaret sicilin bildirimine rağmen bunun cevapsız bırakılmasını açık bir biçimde idari para cezası yaptırımına tabi tutmuştur. Kaçınma sebebini bildirilmesi halinde ise mahkemece talebin kabülü yada reddi yönünde karar verilmesini öngörmüştür.
Şirketler hukukunun temel prensibi olarak yetkili organlar aracılığıyla karar alınması esası geçerlidir. Karar alma ise bir iradenin dış dünyaya yansıma şeklidir. Karar alma süreci sonrası bu irade tescili gereken hususlardansa ticaret siciline tescil bildirimi şirket yetkili organı tarafından yapılır.
Yasa koyucu mahkemenin karar verebilmesi için kaçınma sebebinin bildirilmesini zorunlu kılarken şirketin iradesinin ne olduğunun belirlenmesini amaçlamıştır. Bu aşamadan sonra kaçınma sebebinin haklı olup olmamasına göre ilgili hususun tesciline yahut istemin reddine karar verilmesini düzenlemiştir.
Ortaya konulmuş bir irade yoksa bir irade beyanı varmışçasına varsayıma dayalı karar verilebilmesi mümkün değildir.
Yasa 33.maddede cevap verilmemesi yahut kaçınma sebebinin ileri sürülmemesini idari para cezası yaptırımına tabi tutarken. Ayrıca kaçınma sebebinin bildirilmesi halinde mahkemece bir karar verilse dahi bu durumun idari para cezasının uygulanmasına engel olmadığını kabul etmiştir.
Buradan çıkan sonuç; cevap verilmemesi yahut kaçınma sebebinin ileri sürülmemesinin karşılığı yalnızca idari para cezası yaptırımı (şartlar varsa geçici 7.maddenin de uygulanması), kaçınma sebebi ileri sürülmüşse kaçınma sebebinin haklı olup olmamasına göre ihtilaflı hususta mahkemenin karar vermesi ve idari para cezası yaptırımıdır.
Eldeki davada her ne kadar davacı tarafından tescile davet bildiriminde davalı tarafça cevap verilmemiş yahut kaçınma sebebi ileri sürülmemiş olsa da, yargılama sırasında davalı şirket şirket kayıtlarını bilirkişi incelemesine açmıştır. Bu inceleme ile şirket içindeki gerçek ortaklık yapısı belirlenebilmiştir. Bu şekilde ortaya çıkan raporla, kaçınma sebebi ileri sürülmediği için mahkemenin şirket işleyişini etkileyecek ve hatta belki şirket için gerçek duruma uygun olmayan bir karar vermesi gibi bir sakınca da doğmamıştır. Zira kanun koyucu 33.maddede tescili istenen husus hakkında mahkemece bir karar verilebilmesi için şirketin kaçınma sebebinin bildirilmesini zorunluluk olarak öngörmüştür. Ancak yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilen ortaklık durumu ve dava dışı …’a yapılan devir işlemi pay defterine kaydedilmiştir. Pay defterine kayıt yapılmamış olsaydı elde ki dava ile tescil istemi hakkında karar vermek mümkün değildi. Zira bu durumda payı devralan kişinin bunu şirketten dava yolu ile talep etmesi gerekirdi. Ancak bilirkişi incelemesinden de anlaşılacağı üzere devirin pay defterine işlenmiş ve ortaklıktaki pay sahipliği durumunun tespit edilmiş olması karşısında davalı şirketin pay defterine kayıt ve tescil bildirimi hususunda bir kaçınma sebebinin hukuken mevcut olmadığı tespit edilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Bursa Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı … Yiyecek İçecek Turizmi Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ‘ nin 500,00 TL tutarındaki sermayesinin 250,00 TL ‘ lik olan ve 250 adet (%50) hissesinin ,,, TC kimlik numaralı İsrafil Atalay ‘ a, 250,00 TL ‘ lik olan ve 250 adet (%50) hissesinin ,,, TC kimlik numaralı … ‘ a ait olduğunun tespiti ile ticaret siciline tesciline,
-Karardan bir örneğinin kesinleştiğinde ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmediğine,
-İlan ile ilgili kısımların sicil müdürlüğünce gerçekleştirilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 95,20 TL harç ile bilirkişi ücreti 700,00 TL ve 117,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 912,2‬0 TL ‘ nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar oybirliği ile açıkça okundu, anlatıldı.08/09/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır