Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/750 E. 2021/581 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/750 Esas
KARAR NO : 2021/581

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … .
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … – .

DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2012
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
Mahkememizden verilen 25/05/2015 tarih ve 2012/… Esas 2015/.. sayılı kararı Yargıtay, 23. Hukuk Dairesi’nin 21/02/2018 tarih ve 2015/.. Esas 2018/..sayılı karar ile kaldırılmakla, Mahkememizin 2019/… Esasına kaydedilerek muhakemeye devam edilmiştir. Bu muhakeme esnasında;
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekilinin 02/10/2012 kayıt tarihli dava dilekçesinde; davalının müvekkili kooperatifin 06/05/2012 tarihine kadar yönetim kurulu başkanlığı yaptığını, kooperatifi kötü yönetimi ile zarara uğrattığından hakkında Mudanya CBS’na şikayet yapıldığını, kooperatif hesaplarında kendi lehine işlemler yaptığını, davalı kendisi ile birlikte hareket eden yönetim kurulu başkan yardımcısı … … ile birlikte hareket edip davalı lehine bono düzenlendiklerini, imzaların davalı … ile … …’a ait olduğu, bononun 3.İcra Müd. 2012/.. Esas sayılı dosyasına icra takibine konulduğundan; müvekkili kooperatifin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekilinin 20/12/2013 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkilinin eski dönem davacı kooperatifin yönetim kurulu başkanı olup; müvekkilimin davacı kooperatiften toplam 30.800,15 TL alacağı bulunduğunu, alacak kaydının kooperatif kayıtlarında mevcut olduğunu, bu nedenle bonodan kaynaklanan alacak için icra takibine geçildiğinden; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl Dava, davalı tarafından davacı hakkında yürütülen icra takibinin kesinleşmesi üzerine davacının davalıya borçlu olmadığının kanıtlanması amacıyla açılmış Menfi Tespit davasıdır.(…m72)
Birleşen Dava, davacı tarafından davalı hakkında yürütülen icra takibine itiraz nedeniyle icra takibinin durması üzerine, davacı alacaklının alacağını genel hükümlere göre kanıtlamak amacıyla açılmış itirazın iptali davasıdır. (…m.67)
Mahkememizce daha önce verilen karar Yargıtay, 23. Hukuk Dairesi’nin 21/02/2018 tarih ve 2015/.. Esas 2018/… sayılı kararı ile bozulmuştur. Bozma gerekçesinde “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin asıl dava açısından temyiz itirazlarına gelince; Davalının yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde ticari kayıtların davacı tarafından tutulmuş olması nedeniyle kabule değer bulunmayıp asıl davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme karar vermeye yeterli değildir. Bu nedenle mahkemece davalı kooperatifin belirtilen dönemde ödünç alma ihtiyacı olup olmadığı, var ise ödünç verildiği ve karşılığında bono alındığı belirtilen paranın kooperatif kasasına fiilen girip girmediği girmiş ise harcama yapılıp yapılmadığı harcama yapılmış ise nereye ve ne şekilde harcanıldığı konularında yeterli inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Birleşen dava bozma dışında kalarak kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Asıl Dava, davalı tarafından davacı hakkında yürütülen icra takibinin kesinleşmesi üzerine davacının davalıya borçlu olmadığının kanıtlanması amacıyla açılmış Menfi Tespit davasıdır.
Asıl davada davacı taraf davalının yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde dayanaksız ve belgesiz olarak kendi lehine kooperatif hesaplarına müdahale etmek suretiyle kooperatifi kendi lehine borçlandırdığı ve kendi lehine 24.310,15 TL bedelli bono düzenleyerek, davacı aleyhine Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2012/…. Esas sayılı takip dosyasında icra takibine koyduğu ileri sürülmüştür.
Davacı ilgili dönemde kooperatifin yönetim kurulu başkanı olduğundan dava konusu kambiyo senedinin dayanaklarının bulunup bulunmadığı davacı kooperatif kayıtlarından belirlenmelidir.
Bu kapsamda; bilirkişiden rapor alınmıştır.
Yapılan incelemeye göre; 2006 yılında 10 adet belgesiz kayıtla toplamda 83.750,00 TL, 3 adet imzalı tahsilat makbuzu ile 36.000,00 TL kasaya nakit girişi yapıldığı, yine aynı yıl 74.510,00 TL ödeme yapıldığı görülmektedir. Belgeli olan 36.000,00 TL ‘ den daha fazla davalıya kooperatiften çıkış yapılmıştır.
2007 yılında 9 adet belgesiz kayıtla 63.500,00 TL davacı kooperatif borçlandırılmış, 1 adet tek imzalı tahsilat makbuzu ile 4750,00 TL kasaya giriş yapıldığı görülmüştür. Bu yıl davalıya 67.109,31 TL kasadan ödeme yapılmıştır.
2008 yılında 2 adet belgesiz kayıtla 1.734.86,00 TL, 2 adet imzalı tahsilat makbuzu ile 4250,00 TL olmak üzere toplam 10.824,86 TL davacı kooperatif borçlandırılmış, kooperatifin davalıya 34.580,00 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
2009 yılında 8 adet belgesiz kayıtla 35.300,00 TL, 9 adet davalı ve dava dışı … … imzalı makbuzla 56.750,00 TL davacı kooperatifin davalıya borçlandırıldığı, bunun karşılığında davalıya 33.800,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
2010 yılı defter kayıtları incelendiğinde 3 adet belgesiz kayıt ile 16.000,00 TL, 7 adet değişik kayıtlarla 19.575,00 TL davacı kooperatifin davalıya borçlandırıldığı, davacının davalıya 49.078,00 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
2011 yılında 2 adet belgesiz kayıt ile 4.825,00 TL davacı kooperatifin davalıya borçlandırıldığı, 3 işlemle 19.825,00 TL davalıya ödeme yapıldığı görülmüştür.
2012 yılında makbuzlu ve imzalı olarak kasaya 6.250,00 TL davalı tarafından yatırıldığı ancak davacı tarafından davalıya 4.900,00 TL ödeme yapıldığı görülmektedir.
Buna göre; belgeli kayıtlarla 36.000,00 + 4.750,00 + 4.250,00 + 56.750,00 + 19.575,00 + 6.250,00 TL olmak üzere toplamda 127.575,00 TL davalının davacı kooperatife nakit girdi sağladığının belirli olduğu, bunun karşılığında davacı kooperatifin davalıya 74.750,00 TL + 67.109,31 TL + 34.580,00 TL + 33.800,00 TL + 49.078,00 TL + 19.825,00 + 4.900,00 TL olmak üzere toplam 284.042,31 TL ödeme yaptığı görülmektedir.
Takibe konu senedin davalının davacıya yapmış olduğu kasa girdileri nedeniyle düzenlendiği dikkate alındığında; davalının yönetim kurulu başkanı olması hasediyle bunların dayanaklarını göstermesi ve kayıtlara işlemesi ve ispatlaması gerekmektedir.
Bu kapsamda; bilirkişi raporunda belirtilen ve davalı tarafından kasaya girdisi yapıldığı bildirilen tutarların belgesiz olanlarının dikkate alınması mümkün değildir.
Aynı şekilde kooperatif kayıtlarında 06/05/2012 tarihindeki son durum davacının davalıya 24.310,15 TL borçlu olduğudur. Ancak senedin tanzim tarihi 01/12/2011 tarihidir. Vadesi ise 20/05/2012 ‘ dir.
2011 ve 2012 yıllarında da yani senet keşide edildiği tarihten sonra da davacı kooperatif kayıtlarında davalıya ilişkin hareketler bulunmaktadır. Bu hareketlerin ileride gerçekleşeceği tahmin edilerek senet miktarının düzenleme tarihinde belirlenmesi hayatın olağan akışına aykırıdır.
06/05/2012 tarihindeki borç bakiyesinin 01/12/2011 senet düzenleme tarihinde doğru bir biçimde senet metnine yansıtılmış olması da hesap hareketlerinin fiktif olduğu kanısını uyandırmaktadır.
Dolayısıyla; kooperatifin yönetim kurulu başkanı olan davalının senet tutarında alacaklı olduğu dosya kapsamında sabit değildir.
Bu nedenle; ana davanın kabulüne karar verilerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine hükmedilmiştir.
Davalı belgesiz kayıtlarla davacının davalıya borçlu olduğu hususunu ispatlayamamıştır. Bu durumu ispat edememesi takipte kötü niyetli olduğunun sabit sayılmasına neden olmayacaktır. Bu sebeple kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/… Esas sayılı dava dosyası bozma dışı kalarak kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
B-Mahkememizin 2019/.. Esas sayılı ana davası yönünden davanın KABULÜ ile;
Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… sayılı icra dosyasında takibe konu keşidecisi davacı olan lehtarı davalı olan 01/12/2011 keşide tarihli, 20/05/2012 vade tarihli 24.310,25 TL bedelli senetten ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Davalının takipte açıkça kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 1.660,63-TL harca peşin yatırılan 361,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.299,58-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden takdir edilen 4.080-TL vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 1.609,95-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 31/05/2021

İş bu kararın gerekçesi 31/05/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır