Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/740 E. 2020/488 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/740
KARAR NO : 2020/488

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında; davalı tarafa yazılım hizmeti verdiklerini, bu iş için kestikleri faturaların ihtara rağmen ödenmediğini, bunun üzerine Bursa 20. İcraDairesinin 2019/… sayılı dosyasıyla takip başlattıklarını, davalı tarafın takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, esasen… Dijital Medya Reklam Ajansı Ltd. Şti. İle anlaşma yaptıklarını, alt işveren durumundaki davacıdan da hizmet aldıklarını ancak kesilen faturaların mahiyet ve içerğinin yeterince açıklanmadığını, bu nedenle ödeme yapmadıklarını, ilişkinin sona erdiği tarihten sonra da fatura kesildiğini, bir faturanın kendilerine iade edildiğini, alacak likit olmadıktan icra tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istediklerini ileri sürmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Derdest dava tacirler arasında akdedilmiş hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazı iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf bir hizmet sözleşmesinin varlığını ve bu sözleşme kapsamında hizmet verdiğini ispat etmelidir. Esasen davalı taraf kısmen de olsa davacı taraftan bir yazılım hizmeti aldığını kabul etmiştir. Bu durumda davacı taraf sözleşmenin varlığını ispat külfetinden kurtulmuştur. Ancak ücretini istediği kısım yönünden iddia ettiği hizmeti verdiğini ispat etmelidir.
Davacı taraf verdiği hizmete dair faturaları takip talebinde göstermiştir. Davalı tarafın hizmet ilişkisinin kısmen ikrar ettiği ortada olduğuna göre uyuşmazlığın kaynağı olan faturaların daha bağlı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı önemlidir. Eğer davacı tarafça kesilen faturalar davalı defterlerine işlenmiş ve süresinde faturaları itiraz edilmemiş ise bu hizmetin alındığını kabul etmek gerekecektir. Öyle bir durumda davalı taraf fatura bedellerini ödediğini ispat etmek zorunda kalır. Bu amaçla davalı vekiline davacı tarafın takibe dayanak yaptığı faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olup olmadığı konusunda beyanda bulunmak ve hesap dökümlerini sunmak üzere süre verilmiş, süre içinde beyanda bulunulmadığı taktirde davacının hizmet teslimi iddiasını ispat etmiş sayılacağı konusunda ihtarda bulunulmuştur. Davalı taraf kendisine verilen süre içerisinde faturaların deftere kayıtlı olup olmadığını açıkça bildirmemiş fakat cari hesap dökümlerini sunmuştur. Davalı kendi defterlerinin çok hacimli olduğunu gerekçe göstererek defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Bilirkişi incelemesine davalının sebep olduğu dikkate alınarak masraflar davalıya yüklenmiştir.
Davalının defterlerini inceleyen bilirkişi 31.05.2019 tarihli raporunda davacı tarafın Zeytinburnu Dördüncü Noterliği aracılığıyla 26.04.2019 tarihinde bir ihtar keşide ettiğini ve toplam 83.626 TL tutarında yedi adet faturanın ödenmesini istediğini, ihtara konu edilen faturalardan 14.760.TL tutarlı olanın 15.05.2019 tarihli ihtar ile iade edildiğini, bunun dışındaki altı faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğunu açıklamıştır.
Rapor içeriğinden de anlaşılacağı üzere davacının talebine konu tüm faturalar davalıya tebliğ edilmiş, davalı da itiraz etmeksizin defterine işlemiştir. Faturalardan biri iade edilmişse de sekiz günlük itiraz süresinin dolmasından sonra ve hatta davacı tarafın ödeme için çektiği ihtardan da sonra yapılan bu iade dikkate alınmamıştır. İhtar tebliğ tarihi 29.04.2019 ve bir faturanın iade tarihi ise 15.05.2019’dur. Davalı taraf diğer faturalarla beraber bu faturayı da inkar etmiştir. Halbuki diğer faturaları defterine işlemiş hatta BA formları ile maliyeye de bildirmiştir. Keza davalı tarafın yazılım hizmeti almadığına dair açık bir beyanı da yoktur. Yazılım hizmeti aldıklarını ancak başka bir firmadan aldıklarını beyan etmekle birlikte davacının kestiği faturaları defterlerine işlemişler, hatta geçmiş dönemde ödeme de yapmışlardır. Davalının bu tutumu usuli dürüstlük kuralına aykırıdır.
Davalı tarafın cari hesap dökümünde ödeme kayıtları da vardır. Davacı taraf bu ödemelerin önceki hizmetlere ilişkin olduğunu ileri sürmüş, bu iddiası mahkememizce kabule şayan bulunmuştur. Davalı taraf kabul etmediği faturalara ödeme yapmış olamaz. Çünkü takibe itiraz ederken bu faturaların tamamını inkar etmiştir. Bu durum dikkate alınarak artık tüm fatura ve ödemelerin araştırılmasına gerek görülmemiştir. Çünkü uyuşmazlık konusu olan sadece yedi fatura ve bu faturaların ödenip ödenmediği meselesidir. Davalı taraf bu faturaları ödediğini ispat etmediği gibi iddia da etmemiştir. O halde davacının düzenlediği ve davalıya tebliğ ettiği faturalarda yazılı hizmetleri verdiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı taraf daha yüksek bir meblağ üzerinden takip ve dava açmışsa da, dayandığı faturaların toplamı 83.626.TL olduğundan davanın bu miktar üzerinden kabulü gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile Bursa 20.İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı takip dosyasında davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline,
Takibin 83.626,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun 83.626,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 5.712,49 TL harçtan başlangıçta alınan 1.060,13 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 439,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.213,16 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 1.104,53 TL harç, 59,20 TL yargılama gideri toplam 1.163,73 TL’nin kabul ret oranına göre 1.108,45 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 11.671,38 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafça yapılan 500,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 23,75 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9- Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.14/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza