Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/731 Esas
KARAR NO : 2023/574

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … TC
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :1- … – … Vergi No.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/649 esas – 2017/1056 karar sayılı kararı ile davacı … tarafından davalılar … ve … Ltd. Şti.’ne karşı açılmış olan hisse devir sözleşmelerinin iptali davasında “davanın kabulü ile davacı … ile davalı … arasında imzalanan Bursa 21. Noterliğinin 12/08/2014 tarih ve 27999 yevmiye numaralı Limited Şirketi Pay Devri Sözleşmesinin iptaline, davalı …’nın davalı … Otomotiv San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ndeki hissesinden 1000 payının iptali ile bu hissenin davacı … adına tesciline, ihtiyati tedbirin ve kayyumun görevinin karar kesinleşinceye kadar devamına” karar verildiği ve ilgili kararın kesinleştiğini, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/649 esas – 2017/1056 karar sayılı kararının kesinleşmesi ile tedbir kararlarının ortadan kalktığını ve kayyumun yetkilerinin sona erdiğini, davalı şirketin içi boşaltıldığında Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/649 esas – 2017/1056 karar sayılı kararının kendileri lehine hiçbir menfaatinin kalmayacağını, ortaklar arasındaki hukuk, ceza ve icra dosyaları ile açıkça ortada olan husumetlerin devam ettiğini ve bunların ciddi boyutlara ulaştığını, bu husumetlerin mevcut haliyle şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığından şirketin feshinin gerektiğini ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın husumet nedeni ile usulden ve esastan reddi gerektiğini, bu olmadığı takdirde TTK 636/3 maddesine göre davacının şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde davalı olarak şirket tüzel kişiliği ile birlikte …’yı hasım gösterdiğini, davanın haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olduğunu, davanın kural olarak şirket tüzel kişiliğinin hasım gösterilerek açılması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde davalı ile aralarında ceza dosyaları olduğunu bu sebeple haklı fesih sebeplerinin oluştuğunu ileri sürdüğünü ancak davalı lehine verilen beraat kararlarının dosyaya sunulmadığını, davacının kesinleşen sözleşmenin ve hisse payının iptali davası ile talebi gibi 1000 pay oranında hissesini kendi adına tescil ettirdiğini, iptal olunan sözleşme bakımından tarafların karşılıklı hissedar olduğu ve hisse devri yapılan diğer dava dışı … şirketinde bulunan davalının kendisine ait hisselerini davacıya devrettiğini, iptal edilen hisse devri sözleşmesindeki edimini de davalının yerine getirmesine rağmen karşılığını almadığını, davacının … şirketinin tüm hissesinin tek başına sahibi olduğundan bahsetmediğini, davalının … Otomotiv san. Ve Tic. Ltd. Şti.’de şirkette olan alacağından ötürü şirket denetçi kayyım onayı ile sermaye artırımına gittiğini, dava konusu yapılan şirketin malvarlığında azaltma yapılmadığı gibi şirket faaliyetinin devam için lazım gelen zamanlarda nakitin dahi sağlandığını, davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, şirketin feshi talebi ile doğrudan ortaklıktan çıkma iradesini de ortaya koyduğunu ileri sürerek davanın reddine, bu mümkün değilse davacının hisse bedelinin ödenmesi suretiyle şirketten çıkmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Otomotiv Sanayi ve Ticarelt Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/649 esas 2017/1056 Karar sayılı ilamı devir sözleşmesi iptal edilerek davalı firmaya yeniden hissedar olduğunu, Davacı tarafın bahsetmiş olduğu davalı firmanın davacının sahibi olduğu … A.Ş. firmasından alacaklı olmadığı aksine davacının firmasının müvekkil firmadan alacaklı olduğu hususunun gerçekdışı olduğunu, Ticari faaliyetine devam etmek isteyen davalı firmanın fesih edilmeyip bu istediğini dava yoluyla öne süren davacının ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesinin hakkaniyete uygun bir çözüm olacağını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkindir.
Davacı taraf ; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/649 esas – 2017/1056 karar sayılı kararı ile davacı … tarafından davalılar … ve … Ltd. Şti.’ne karşı açılmış olan hisse devir sözleşmelerinin iptali davasında “davanın kabulü ile davacı … ile davalı … arasında imzalanan Bursa 21. Noterliğinin 12/08/2014 tarih ve 27999 yevmiye numaralı Limited Şirketi Pay Devri Sözleşmesinin iptaline, davalı …’nın davalı … Otomotiv San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ndeki hissesinden 1000 payının iptali ile bu hissenin davacı … adına tesciline, ihtiyati tedbirin ve kayyumun görevinin karar kesinleşinceye kadar devamına” karar verildiği ve ilgili kararın kesinleştiğini, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/649 esas – 2017/1056 karar sayılı kararının kesinleşmesi ile tedbir kararlarının ortadan kalktığını ve kayyumun yetkilerinin sona erdiğini, davalı şirketin içi boşaltıldığında Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/649 esas – 2017/1056 karar sayılı kararının kendileri lehine hiçbir menfaatinin kalmayacağını, ortaklar arasındaki hukuk, ceza ve icra dosyaları ile açıkça ortada olan husumetlerin devam ettiğini ve bunların ciddi boyutlara ulaştığını, bu husumetlerin mevcut haliyle şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle şirketin feshini talep etmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında taraflar arasında sulh protokolü düzenlenmiş, bu protokol uyarınca taraflar protokole ilişkin edimlerin büyük bir kısmını yerine getirmiş, davacı tarafça protokol hükümleri uyarınca şirketteki hisseleri devredilmiştir.
Davacı taraf protokoldeki bir kısım edimleri karşı tarafça yerine getirilmediğini ileri sürdüğünden taraflar arasında başka uyuşmazlıkların ve davaların ortaya çıkmaması için bu hususlarda da araştırma yapılarak protokolün kalan kısmının da yerine getirilmesi için taraflara süre verilmiştir. Ancak gelinen son noktada taraflar arasında eksik kalan kısımlarda uzlaşı sağlanamamıştır.
Davacının protokole göre eksik kaldığını ileri sürdüğü kısımlarla ilgili varsa alacak hakkı protokol hükümleri uyarınca davalıdan talep edilebilecektir.
Taraflar sulh olduğundan ve sulh uyarınca da davacı hisselerini devrettiğinden dava konusuz kalmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının hisselerini protokol hükümlerine göre devretmesi nedeniyle eldeki dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin Kaldırılmasına, buna ilişkin ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan başlangıçta alınan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 135,5‬0 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Taraflar arasındaki uzlaşma tutanağının 7.maddesi uyarınca; taraflarca yapılan yargılama giderinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflar arasındaki uzlaşma tutanağının 7.maddesi uyarınca; taraflarlar lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/05/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır