Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/727 E. 2021/1150 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/727 Esas
KARAR NO : 2021/1150
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …- …
VEKİLİ : Av. …….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :25/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili …, 100.000,00-TL sermayeli 4.000 adet paylı davalı … Med. Sağlık Hizmetleri San, Tic. Ltd. Şti.’nin %25′ ine tekabül eden 1.000 pay ile ortağı olduğunu, davalı şirketin diğer ortakları ise; temsil ve ilzama yetkili %50 oranında paya sahip ortağı … …, %20′ ine tekabül eden 1.000 pay ile … … olduğunu, bir süredir şirket yönetiminde ticari anlamda verilen yanlış ve isabetsiz kararlar nedeniyle, şirket bünyesinde ticari anlamda ciddi bir performans kaybı ve maddi sıkıntı yaşanmakta olduğunu, ancak şirket temsil ve ilzamına yetkili … … tarafından şirket işleyişine ilişkin müvekkile bilgi verilmediğini, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi, davalı şirkette kar dağıtımı yapılmamakta olduğunu, şirket bilançoları müvekkile gösterilmemekte olduğunu, bu nedenle müvekkili, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili Maddeleri gereğince haklı sebeplerle şirketin ortaklığından ayrılmak istediğini, davalı şirketin, faaliyet konusundan uzaklaşmış, sürekli zarar etmiş, malvarlığı israf edilmiş ve malvarlığı değerleri diğer ortaklarca şahsi ihtiyaçlar için harcandığını, müvekkili ayrıca davalı şirkette 11.04.2005 tarihinden iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın işverence feshedildiği 19.03.2019 tarihine kadar satış ve pazarlama bölümünde Genel Müdür Yardımcısı sıfatı ile sigortalı olarak çalışmış olduğunu, müvekkilinin her ne kadar iş ilişkisinin kurulumundan itibaren … Med. Sağlık Hiz, San. Ltd. Şti. çalışanı olduğunu zannetmiş ise de Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Dökümünden anlaşıldığı üzere dönem dönem aralarında organik bağ bulunan başkaca firmalar üzerinden de sigortalı olarak gösterilmiş olduğunu belirterek, müvekkilinin … Medical İş Sağlığı Ve Güvenliği San. Ltd. Şti. ortaklığından çıkmasına karar verilmesini, Türk ticaret kanunu’nun 638/2 maddesinin son cümlesi uyarınca: Gerek şirketin, gerekse şirket müdürünün, tüm bankalardan ve tüm finans kuramlarından, faktoring kuruluşlarından ve 3.şahıslardan kredi almasını, her türlü borçlanma ve kefaret işlemi yapmasının yasaklanmasina, bu tedbirlerin ticaret siciline şerh verilmesine, şirketin taşınmaz ve taşınır mallarının her türlü devir ve satış işlemlerinin yasaklanmasina, tapu kayıtlarına tedbir konulmasina, Müvekkilimizin esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesi ve kar payı isteme ile diğer şirket ortakları- şirket müdürü aleyhine her türlü hukuki ve cezai dava açma hakkının saklı tutmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Öncelikle davalı müvekkili şirketin 4 ortaklı olup her ortağın %25 ile eşit oranda paydaş olduğunu, davacı tarafın bu husustaki farklı beyanın doğru olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirketi temsil ve imza yetkili … … tarafından şirket işleyişine ilişkin kendisine bilgi verilmediğini, kar dağıtımı yapılmadığını, bilançoların kendisine gösterilmediğini iddia etmekte olduğunu fakat bu iddiaların doğru olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirketin işleyişi ile ilgili her konuda bilgi sahibi olduğunu, davacının müvekkili şirketi hakkındaki mali durumu ile ilgili tüm bilgileri hem şirket muhasebe departmanından, hem şirket mali müşavirinden yazılı veya sözlü olacak şekilde öğrendiğini, müvekkili şirketin SGK ve vergi dairesine kamu borçlarının olduğunu, bu borçlardan dolayı müvekkili şirket ortaklarından şirket müdürü Bütent … üzerine kayıtlı meskene SGK tarafından haciz konulmuş olduğunu, her ne kadar ortak … … tarafından bu husus ile ilgili dava ikame edilip haczin kaldırılması sağlanmaya çalışıldıysa da hak kaybına uğrayacağının belli olduğunu, bu durumları çok iyi şekilde bilen ve özellikle takip eden davacı ise özellikle kendi üzerine bir malvarlığı edinmediğini, yani ortağı olduğu davalı şirketin borçları ile ilgili kamu kurumları tarafından şahsi malvarlığı ile ilgili en ufak bir problem yaşamadığını zamanında tedbirini aldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, davalı limited şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkindir.
Ortaklar arasında ortaklık ilişkisinin devam edebilmesi için güvene dayalı bir ilişki tesis edilmelidir. Süreç içerisinde taraflar arasında bu anlamda bir birliktelik kalmamış ise ortaklığı yürütmenin taraflara ve şirkete herhangi bir faydası kalmayacaktır. Zira Limited şirketlerin nitelikleri itibariyle ortaklık yapısında kişi unsuru ağır basmaktadır. Şirketin gelir tabloları ve bilançoları incelendiğinde, kar ve zarar rakamlarının gerçek rakamı yansıtmadıkları, çok büyük oranda vergi ve SGK borcunun bilançoda gösterilmediği, vergi cezalarının kanunen kabul edilmeyen gider hesapların alınmadığı, alındığı takdirde her yıl büyük oranda zarar görüleceği ve şirketin tüm sermayesini kaydi olarak yitirmiş olduğu ve şirketin kar dağıtacak seviyeye erişemediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple davacı davalı şirketin zarar edecek şekilde işletilmiş olmasından kalıcı biçimde zarar görmüştür. Zarar şirket tüzel kişiliğinde gerçekleşmiş olsa da kar dağıtılmaması ve sürekli sermaye ihtiyacı çekmesi karşısında şirkete ortak olduğu günden beri davacı bundan kaçınılmaz biçimde etkilenmiştir. Sürekli zarar etmeye ve kar dağıtmamaya dayalı işletme biçiminin ortaya çıkmasında haklı ve işletmesel olarak reel sebeplerin bulunduğunu ispat yükümlülüğü yönetim yetkisi hakim ortaklarda bulunduğundan davalı şirkete ait olmalıdır. Öte yandan doğru rakamların bilanço ve mizanlara yansıtılmaması, davacının şirketin iş ve işleyişiyle ilgili doğru bilgiyi almasına da engel oluşturmaktadır. İşletmesel olarak reel sebeplerin varlığı ortaya konulmaksızın kar elde etmeyen şirket için ve bu kardan istifade edemeyen davacı için şirkete güven duygusunun zedelenmemiş olmasını beklemek kabul edilemez. Bu sebeple davacı için şirketten ayrılmayı haklı gösterecek tüm koşulların oluştuğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Öte yandan limited şirketlerde kişi unsuru ağır bastığından davalı şirketteki ortaklık ilişkisinin temelinden sarsıldığı kabul edildiğine göre bu hal davacı ortağın şirketten çıkma talebinde haklı sebep olarak kabul edilerek davacının ortaklıktan çıkmasına izin verilmelidir. Davacı tarafça ayrılma akçesi talep edilmemekle ayrılma akçesiz olarak davacının şirket ortaklığından çıkmasına dair karar hükmolunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının Bursa Ticaret Sicilinin … sicil no ile tescilli …-Med Sağlık Hizmetleri Ticaret Sanayi Litimed Şirketi ortaklığından ayrılma akçesiz olarak çıkmasına,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30-TL harçtan başlangıçta alınan 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı ve 817,00-TL yargılama gideri toplam 905,80‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı ile taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı