Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/717 E. 2021/949 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/717 Esas
KARAR NO : 2021/949
HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACILAR : 1-…
2-…
VEKİLİ : Av….
DAVALI :…
VEKİLLERİ : Av….
Av…
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2015
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davacılar vekili, tarafların Ford marka 2. el ticari aracın satımı ve satım bedelinin davalıdan alınan 0 km başka bir aracın bedelin 16.750,00 TL kısmı için davalı adına tahsili hususunda anlaştıklarını, aracın davalıya satılmak üzere teslim edildiğini ve araçla ilgili işlemleri yapmak üzere davalıya yetki verildiğini, araç teslim edildikten sonra , davalının aracı satmak yerine kendi işlerinde kullandığını ve en son muayenesiz araç kullanmaktan trafikten men edildiğini, aracın davalıya teslimi ile davalıdan teslim alındığı tarihler arasında araçta hasar oluştuğunu, aracın davalı tarafından kullanılmış olduğunu belirterek şimdilik 5.000,00 TL alacağın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı vekili, takasa verilen araç üzerinde haciz (hukuki ayıp) bulunması ve aracın trafikten men edilmesi sebebi ile mülkiyet devrinin gerçekleştirilemediğini, malikin ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümlerinden sorumlu olması sebebi ile ne aracın otoparka çekilmesinde ne de otoparkta kalmasına davalı şirket sebebiyet vermediğinden davalı şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden davanın husumet yönünden reddi gerektiği, araç malikinin … .. .. olduğu, takas işleminin tarafı olmayan diğer davacı .. .. ..’ın husumet ehliyetinin ve hukuki yararının olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, trampa yolu ile teslim edilen aracın trafikten men edilip otoparka çekilinceye kadar davalı tarafından kullanıldığı, mükellefiyetler ihmal edilerek araç malikinin zarara uğramasına neden olunduğu, davacının trampa yolu ile ödediği meblağ için davalının başlattığı icra takip dosyasındaki borcun ödeme yolu ile infazen kapatıldığı, mal değişimi yolu ile tahsil etmiş olması gereken bedelin bu kez nakit olarak tahsil edildiği, icra dosyasına 29.783,97 TL ödendiği, davacının aslında 16.750 TL ödeyerek borçtan kurtulabileceği ve bu bedel için de trampa yolu ile teslim ettiği, aradaki farktan davalı tarafın sorumlu olduğu, ilave ödemeleri davalının iade etmesi gerektiği, aracın davacıya iadesi aşamasında bir takım hasarlara uğradığı ve kullanımından kaynaklı yıpranma ve eskime sebebiyle masraflar doğduğu, teslim günündeki şartlara göre değer kaybına uğradığı, aracın teslimi anında bu hasarlara ilişkin kayıt bulunmadığına göre hasarın aracın davalının yedinde iken meydana geldiğinin kabulü gerektiği, araçtaki değer düşüklüğü sebebi ile meydana gelen zarardan mal değişim sözleşmesine aykırı hareket eden davalının sorumlu olduğu, davacının aracın kullanıldığı süre için kira talep ettiği ancak kiralanmış gibi hareket edilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı, 13.033,97 TL fazla ödeme ve davacının dayandığı ekspertiz raporu itibarı ile araçtaki 5.702,00 TL’lik değer kaybı toplamı olan 18.735,97 TL lik alacağın üzerine re’sen takdir edilen 1.264,03 TL eklenerek 20.000,00 TL tutarlı tazminatın uygun olacağı, araç kullanımı ile paranın kullanımı birbirini karşılayacağından piyasa rayiçlerine göre kira bedeli takdir edilmesinin doğru olmayacağı, mal değişim sözleşmesine uygun hareket edilmemesinden kaynaklanan zararların bir bütün olarak ele alındığı, en başta 16.750,00 TL ödeyerek borçtan kurtulabilecek davacı tarafın bu miktarı fazla ödemesinden kaynaklanan zarar ile değişime verilen maldaki zararları belli bir hakkaniyet ölçüsünde iade isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ve mahkememiz kararı Y19 HD’nin 18/03/2019 tarihli 2019/580 esas 2019/1718 karar sayılı ilamı ile bozularak mahkememiz esasını almıştır.
Davacılar müştereken mâlik oldukları… plâkalı aracı davalıdan satın alacakları yeni bir aracın bedelinin bir kısmı olması için davalıya 16.750,00 TL karşılığında sattıklarını, davalının bu aracı başkasına satabilmesi için davalıya davalının gösterdiği kişiye vekaletname verdiklerini ancak davalının aracı satmayıp kullandığını, daha sonra fenni muayenesi yapılmayan aracın trafikten men edilerek otoparka çekildiğini, bunun üzerine davalının davacılara bu aracın bedeli olan 16.750,00 TL’nin tahsili için önce ilamsız takip yaptığını daha sonra itirazın iptali davasıyla aldığı hükümle araç bedelini tahsil ettiğini açıkladıktan sonra şu anda ellerinde bulunan… plakalı aracın davalıya teslim edildiği 28.05.2012 tarihi itibari ile trafikçe parka çekildiği süre için kullanım bedeli ile araç davalıların elinde iken hasara uğradığından hasar bedeli ve aracın davalı elinde değer kaybına uğradığından davalıdan değer kaybını istemişlerdir.
Davalı cevap dilekçesinde öncelikle davacılarda … .. ..’ın aracın maliki olmadığını belirterek onun aktif dava ehliyetinin bulunmadığı itirazında bulunmuş esasa ilişkin olarak da davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce, öncelikle dava konusu… plakalı aracın davacılar tarafından davalıya teslim edildiği 05.12.2008 tarihindeki maliki trafik şube müdürlüğünden sorulmuştur. 19/02/2020 tarihli verilen cevabi yazı incelendiğinde belirtilen tarihte davacıların bu aracın müşterek maliki oldukları tespit edilmiştir. Sonrasında dosya bir makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş ve aracın davalı elinde kaldığı 05.12.2008 – 05.09.2012 tarihleri arasında davalının bu araçtan yararlandığı gözönüne alınarak davacının talep edebileceği ecrimisil tazminatını hesaplattırılmıştır.
13/05/2020 tarihli makine mühendisi bilirkişi Mehmet Yakup Gültekin raporunda; piyasadan yapılan araştırma ile araç kiralama işlerinde günlük kiralama, haftalık kiralama, aylık kiralama tutarlarının farklılık gösterdiğini, emsal araç ilanlarına bakıldığında kiralama süresine göre kiralama bedelinin değiştiğini, mahkemece temin edilen üç adet kiralama belgelerine göre 29.45 TL/gün +KDV olarak ortalama bedel hesap edildiğini, üç ilandan da görüleceği üzere günlük kiralama bedeli ile aylık kiralama bedeli değişim oranının 0.58 hesaplandığını, dolayısıyla 472.67 TL KDV hariç/ay hesabı dikkate alınarak piyasada 6 ay ile 12 ay arasındaki uzun süreli kiralama bedellerinin hesabında aylık kiralama bedelinin geçerli olduğunu ve ancak 24 ay, 36 ay ve 48 ay gibi uzun kiralama bedellerinden %10 indirim yapıldığını belirterek dava konusu aracın 05/12/2008 ile 05/09/2012 tarihleri arasındaki 45 aylık kiralama bedeli 22.588,74 TL KDV dahil olarak hesaplamıştır.
Taraf itirazları üzerine bir başka makine mühendisi bilirkişiye dosya tevdii edilmiş; … … 11/12/2020 tarihli raporunda ise; dosyada mübrez emsallerin ortalaması alınarak ortalama aylık kiralama bedelinin 883.33 TL/ay olarak hesaplandığını, 05/12/2008 ile 05/09/2012 tarihleri arasındaki 45 ay davalının araçtan yararlandığı dikkate alındığında 46.905,00 TL KDV dahil ecrimisil tutarının hesaplandığını, yine bu süreçte davalının elinde kaldığı süre ile ilgili bakım ve onarım tutarının 5.218,00 TL KDV hariç olduğu belirtilmiştir.
Dosyada mübrez raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla bu kez üç kişilik makine mühendisi bilirkişi heyeti teşekkül ettirilerek nihai rapor aldırılmıştır. Bilirkişi heyet raporunda; dosya arasında yargılama esnasında mahkemece toplanan üç ayrı fiyat bilgisinin mevcut olduğunu, üç ayrı firmadan temin edilen araç kiralama bedellerinin aritmetik ortalaması hesap edildiğinde ortalama aylık kiralama bedelinin 883.33 TL/ay değeri bulunduğunu, 05/12/2008 ile 05/09/2012 tarihleri arasında 45 ay davalının araçtan yararlandığı dikkate alındığında 45 aylık ecrimisil tutarının 46.905,00 TL KDV dahil olduğunu, dava dosyasında bulunan 28.05.2014 tarihli Ford yetkili servisi … Koç .. A.Ş dava konusu… plakalı araç üzerinde yaptığı ekspertiz sonucunda düzenlediği raporda aracın motorundaki ve kaportasındaki hasarların belirlendiğini, bu hasarların onarım bedelinin toplam 5.702,00 TL (KDV dahil 6.728,00 TL) olduğunu, dava konusu aracın kaporta – boya aksamında oluşan hasarın “Sol ön çamurluk ezik , sol ön çamurluk dodiği ezik , sağ arka tampon başlığı , sağ ön çamurluk göçük ve ezik , ön panjur kırık, çeki demiri kapağı sağ ve sol stop ” ön cam, silecek süpürgesi , anten olduğu ve dış kaynaklı kullanmaya bağlı olarak oluştuğunu, aracın motor, şanzıman, süspansiyon ve dış aksamı ile akümülatör , eksantrik seti , v kayışı, avare rulman , gergi rulmanı , şarj dinamo ara şaftı , motor takozu , ön aks , ön balata , şanzıman alt ve üst takozu , v kayış muhafazası , ön aks rulmanı , viraj lastiklerindeki hasarın kullanmaya bağlı olarak oluştuğunu, bunun yanı sıra dava konusu aracın muadili, aynı marka, model ve kilometre değerine sahip araçların kiralama bedelleri ve piyasa fiyatları incelendiğinde; kiralama bedellerinin yıllık 4.500,00 TL iken muadil bir aracın güncel piyasa fiyatının ise 60.000,00 TL – 70.000,00 TL aralığında değiştiğinin belirlendiğini, buna göre aracın 13-15 aylık kira getirisinin aracın piyasa satış fiyatına eşit olduğunun görüldüğünü, bu durumda 45 aylık süre zarfında oluşan KDV dahil 46.905,00 TL kiralama bedelinin, aracın o dönemdeki 16.750,00 TL’lik satış fiyatı ile kıyaslandığında makul bir bedel olduğunu değerlendirmiştir.
Buna göre raporlar arasındaki çelişki giderilmiştir. Bilirkişi heyet raporunda hasarın kullanmaya bağlı olarak oluştuğu ifade edilmekle, aracın davalı elinde hasarlandığını kabul etmek gerekir. Zira davalının kullanımında kaldığı süre de uzun bir süredir. Bu nedenle davacının tamir ve onarım bedeli olarak belirlenen değer kaybına neden olan eksiklik ve işlemler bedelinin iadesini istemekte de haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu gerekçelerle taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, 36.228,60 TL ecri misil (kullanım) bedeli ile 5.702,00TL değer kaybına neden olan eksiklik ve işlemler bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 2.864,27-TL harçtan başlangıçta alınan 85,39-TL peşin harcın ve 631,19 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.147,69‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 85,39-TL peşin harç, 631,19 TL ıslah harcı, 27,70-TL başvurma harcı ve 3.011,65-TL yargılama gideri toplam 3.755,93‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 6.250,97-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2021

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …5
☪e-imzalı