Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/688 Esas – 2019/866
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2019/688
KARAR NO : 2019/866
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : … DOKUMA EV TEKSTİL ÜR. İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av. ….. – Ulubatlı Hasan Bulvarı Ar-Kur Kuzey Han No:107 K:301-302-303 Osmangazi/ BURSA
DAVALILAR : 1-… BAKANLIĞI –
VEKİLİ : Av. ……. – Defterdarlık Muhakemat Müdürlüğü Bursa Hazine Avukatı Osmangazi/ BURSA
2-…..BANKASI A.Ş. – YAPI KREDİ PLAZA D BLOK BÜYÜKDERE CAD. LEVENT 34330 İSTANBUL
VEKİLİ : Av. NESLİŞAH MARAL – Levent Mah. Cömert Sk. Yapı Kredi Plaza C Blok Ek Bina 34330 Beşiktaş/ İSTANBUL
3-… -TC Kimlik no- …..
Bursa 7.İcra Müdürlüğü Osmangazi/ BURSA
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2012
KARAR TARİHİ : 17/07/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, Bursa 7. İcra Müdürlüğünün 2008/182 Talimat sayılı dosyası üzerinden cebri icra yoluyla satışa çıkarılan Bursa ili, Yıldırım ilçesi, Samanlı Mahallesi Seyrekli Mevkiinde kain 10 adet taşınmaz parselinin, fabrika binasının, ipotek teferruatı ve bütünleyici parçaların ve işletme içerisinde mevcut makine ve teçhizatları ile birlikte davacı şirket tarafından satın alındığını, ihalenin 04.02.2011 tarihinde tamamlandığını, ancak borçlu tarafın ihalenin feshi talepli dava açtığını, bu davanın sonuçlanmasına kadar taşınmazın kendilerine teslim edilmediğini, ihalenin kesinleşmesine müteakip taşınmazın 24.05.2012 tarihinde teslim edildiğini, taşınmazın satış ilanında yer alan makine ve teçhizatlar ile taşınmazın fiili teslimi sırasında mevcut olanlar arasında önemli eksikliklerin bulunduğunu, bu arada taşınmazın da hasara uğrayarak tamir ve bakıma muhtaç hale geldiğni, gecikme döneminde davacı şirketin bedelini ödemiş olduğu gayrimenkuller ve fabrika binasından istifade edemediğini, icradaki satış ilanıyla teslim arasında mevcut bulunan eksiklikler bedelinin ve teslimin 16 ay gecikmesi sebebiyle davacının uğramış olduğu zararın tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca ödemiş oldukları zaruri tadilat ve tamirat bedelleri ile davacının halde işletmeden faydalanamaması ve kira alamaması sebebiyle uğramış olduğu zararın davacıya ödenmesi gerektiğini, ihale tarihi ile fabrika makinelerin teslim tarihi arasında geçen süreç nedeniyle bankada bulunan ve müvekkilince yatırılan ihale bedeline işleyen nemanın da satış gününden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili gerektiğini ileri sürerek belirsiz alacak davası açmış, dava değeri olarak şimdilik 10.000.TL bildirmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı Yapı Kredi Bankası vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuş, davacının ve müvekkili bankanın tacir olması sebebiyle davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dilekçede ileri sürülen talebin açık olmadığını, dava dilekçesinde bazı kalemlere ilişkin olarak bedelin yazıldığı ancak bu miktarlar üzerinden harcın ikmal edilmediğini, davanın Yapı Kredi Sigorta A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini, satış ilanına konu makinelerin tam ve eksiksiz olduğunu, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ihale tarihinden sonra ihaleye konu taşınmaz ve makinelerin yarar ve hasarından ihale alıcısının sorumlu olduğunu, açılan davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilemeyeceğini, harcın eksik olması nedeniyle dava şartının gerçekleşmediğini, davanın esas yönünden de haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı … Bakanlığı vekili de cevap dilekçesinde davanın zamanaşımına uğradığını ve yasal süresi içerisinde açılmadığını, davacıya ihale konusu taşınır ve taşınmazlarının geç teslimiyle ilgili olarak müvekkili idarenin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını bu itibarla husumet itirazlarının mevcut olduğunu, davacının ihaleden önce ihale konusu taşınmaz ve taşınır mallarını görüp mevcut durumlarını müşahede ve tespit ederek serbest iradesi ile katılıp satın aldığını, basiretli bir tacir olarak karşılaşabileceği riziko ve riskleri öngörüp tahmin etmesi gerektiğini, haksız davanın reddini istediklerini bildirmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre, “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir”. Aynı kanunun 114/c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava
şartıdır, 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede, görev konusunun, mahkemelerce her aşamada re’sen gözetilmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı devamında, 5. maddesinde ise aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda ise uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 5. maddesinden kaynaklanmakta olup belirtilen yasa maddesinde icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarına adliye mahkemelerinde bakılacağı düzenlenmiştir. Burada kastedilen mahkemelerin ise genel görevli asliye hukuk mahkemeleri olduğu açıktır.
Dosya kapsamına göre, dava ticari iş niteliğinde olmadığından davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyiz Yargı yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.17/07/2019
İş bu kararın gerekçesi 17/07/2019 tarihinde yazılmıştır.
Katip …..
Hakim …