Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/679 E. 2021/423 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/679 Esas
KARAR NO : 2021/423

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacı ile davalı taraf arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, davalının davacıdan taşımacılık hizmeti aldığını, hizmetin eksiksiz yerine getirildiğini, ancak bakiye borcun ödenmediğini, davalının ticari ilişkinden kaynaklanan toplam 4.340,00 Euro tutarındaki fatura bedellerinden kaynaklanan ve konusu taşımacılık hizmeti olan borcun ödenmediğini, davalı tarafın malzemelerinin yurt dışına taşıma işlemi için tüm hazırlıkların ve faaliyetlerin tamamlandığını ancak davalı tarafça hazır edilmesi gereken sağlık sertifikalarının hazır edilmemesi nedeniyle 1. Seferde 15 gün 2. Seferde ise 10 gün gümrükte beklenmek zorunda kalındığını, bekleme süresine bekleme bedeli adı sebebiyle kesilmiş fatura sebebiyle Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, gıda malzemelerinin taşınması sebebiyle analiz bedelinin de davalı tarafa fatura edildiğini, davalının borca ve ödeme emrine yönelik itirazları nedeniyle icra takibinin durduğunu, takibin durması nedeniyle arabuluculuk yoluna başvurulduğunu , 26/03/2019 tarihli arabuluculuk tutanağı sonucu anlaşma sağlanmadığını beyan etmekle icra takibine yapılan itirazın iptaline, itirazında haksız olan davalının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmilline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde; davacı taraf ile yaptığı ticarette navlun bedelini malı Almanya’da teslim alan firmaların yapacağı konusunda anlaştıklarını, bedelin tahsil edilmediği yönündeki bilginin doğru olmadığını, karşı firma Tokat GMBH’nin bu bedeli ödeyip borcu kapattığını beyan ettiğini, davacıya borcunun bulunmadığını beyan etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Davacının faturalara dayalı alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf yazılan talimat uyarınca talimat mahkemesine defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı defter kayıtlarına göre ise; davacı defterleri tasdikli olup lehine delil teşkil edebileceği, icra takip tarihinde icra takip tutarı ile uyumlu olarak davalıdan 4.340,00 euro alacaklı olduğu ve davacı taraf defterlerinde 23.882,15 TL değerle kayıtlı olduğu görülmektedir.
Davalı taraf taşıma bedelinin malı teslim alan firmalarca yapılacağı yönünde davacı ile anlaştıklarını ve takibe konu edilen borcun da malı teslim alan firma tarafından ödendiği iddiasındadır. Bu nedenle davalıya taşıma bedelinin malı teslim alan firma olan … tarafından ödeneceğine dair davacı ile aralarında yazılı bir sözleşme var ise bunu ve dava dışı firma tarafından yapılan ödemeyi gösterir belgeyi sunması için süre verilmiş ise de; bu konuda bir yazılı sözleşme ve alıcı firmanın ödeme dekontunu da sunmamıştır. Davalı bu iddiasını da ispatlayamamıştır.
Takipte yabancı para alacağı talep edildiğinden 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmalıdır.
Davalı tarafın takipten önce temerrüde düşürülmediğinden takip öncesi işlemiş faiz talebi mahkememizce kabul görmemiş, bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Alacak likit olduğundan yabancı paranın TL karşılığı belirlenerek %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1 Davanın KISMEN KABULÜ ile, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazlarının KISMEN İPTALİNE,
2-Takibin 4.300 EURO üzerinden bu alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
3- Asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 5.268,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.799,45-TL harçtan başlangıçta alınan 449,87-TL peşin harç ile 11,47 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.338,11-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafça yapılan 449,87-TL peşin harç,11,47 TL tamamlama harcı, 44,40-TL başvurma harcı ve 2.474,90-TL yargılama gideri toplam 2.980,64-TL’nin davanın kabul ret oranına göre 2.906,12-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucuya ödenen 1.320.00TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/04/2021

Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.