Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/676 E. 2021/754 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/676
KARAR NO : 2021/754

HAKİM : ….
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -..
İHBAR OLUNAN : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :09/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/08/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen 19.10.2015 tarih ve …. numaralı sözleşme ile “.. Süt Ürünleri Projesi Kapsamındaki Taş Duvar İşleri” nin yapımı müvekkil şirket tarafından yüklenildiğini, ek olarak müvekkili şirket ile … arasında 19.11.2015 tarihinde karşılıklı mutabakatla imzalanan “Ek Protokol” düzenlendiğini, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın yapılan işin bedelini ödemediğini, Gemlik İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, işin yarım kalmasında müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, yukarıda açıklanan nedenle davanın husumet nedeniyle reddine, davanın reddine, davacı tarafın asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
İncelenen dosya kapsamına göre;
Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacağın taş duvar yapımı hususunda anlaşma yapıldığı, bu anlaşma neticesinde oluşan alacağın olduğu ileri sürülmektedir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir.
Her iki tarafın defter incelemesi deliline dayandıkları nazara alınarak taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için mahkememizce belirli gün ve saatte ibraz etmesi istenmiş olup, davacı vekilinin şirket yetkililerine ulaşamadıkları gerekçesi ile mahkememizin ara kararından geri dönülmesi talep edilmiş olmakla 06.11.2020 tarihli tutanak ile mahkememizin 27/10/2020 tarihli celsede alınan 5 nolu ara karardan davacının ticari defterlerinin incelenmesi ara kararından vazgeçilmesine karar verilmiştir.
Davalının ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu Sinanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesince talimat ile inceleme yapılmış olup düzenlenen 21.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafın defterlerinde davacı tarafın alacağına veya borcuna rastlanılmadığı, davacı şirket tarafından şirket merkezinde HMK 220 md gereğince dava konusu yıla ait resmi belgelerini ibraz ettiği, kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı ve davalı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı belirtmiştir. Bu durumda defterlerin delil olma vasfı ortadan kalkmamıştır.
Dosyanın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmaması yönünden yapılan hukuki değerlendirmede;
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davalı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davacıya duruşmada yapılan ihtara rağmen defter ve belgelerin davacı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Husumet yönünden yapılan değerlendirme yönünden sonra; itirazın iptali davaları icra takibine bağlı olarak açılmaktadır. Dava dışı … Ltd. Şti. Müvekkil Şirket ile yapmış olduğu sözleşme sonrasında söz konusu işin yapılması amacıyla davacı şirket ile anlaşmış ve 19.11.2015 tarihinde ek protokol düzenlemiştir. Bu durumda … Ltd. Şti. ile davacı şirket arasında sözleşmesel ilişki, taş duvar işlerinin yapılması konusunda alt işverenlik ilişkisini oluşturmaktadır. Sözleşme hükümleri gereğince davalı şirket ise ihale makamı olarak değerlendirilecek ve asıl – alt işverenlik ilişkisinde yer almayacağı, yargıtay içtihatları doğrultusunda davalı şirket ile … Yapı Ltd.Şti arasında akdedilen sözleşmede asıl – alt işverenlik ilişkisi bulunmamaktadır. Kaldı ki ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda davalı tarafın defterlerinde davacı tarafın alacağına veya borcuna rastlanılmadığından esas itibari ile davanın reddine karar verilmesi gerekeceği ancak mahkememizce öncelikle davalı tarafın husumet itirazı incelenmiş olmakla açıklanan gerekçeler ile davanın husumet yönünde reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın husumet yönünden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 1.290,61 TL peşin harcın mahsubu ile fazla kalan 1.231,31 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/07/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)