Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/664 E. 2020/648 K. 28.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
BAŞKANLIĞI

ESAS NO : 2019/664
KARAR NO : 2020/648

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : ….
KATİP : … …

DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI ….

VEKİLİ : Av. ……..
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 28/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında ; davacı davalı şirketin 01/06/2019 tarihli genel kurulunda yapılan 4 nolu ara karar, 5 nolu ara karar, 7 nolu ara kararın esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ortaklardan bazılarının haklarının haksız yere elinden alınmasının genel kurulun kararlarının iptalinini sonucunu doğurduğunu, karara davacının muhalefet şerhi koyduğunu, 5 ve 7 nolu karara muhalefet şerhinin işlendiğini, ancak 4 nolu karara muhalefet şerhinin kötü niyetli olarak işlenmediğini, ileri sürmüştür. 4 nolu kararda şirkete ortaklardan tarafından verilen borç paranın şirket sermayesine katılmasının davacının 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan şirket ortaklığından çıkmaya izin ve çıkma payı verilmesi konusunda dava açıldığını, şirketten olan alacakları için alacak davasının devam ettiğini, bir ceza yargılamasının bulunduğunu, bu nedenle davacı ile şirketi arasında husumet bulunduğunu, ileri sürmüşlerdir. 5 nolu kararda performans ödemelerine 20.000 TL kota koyulmasının davacının haklarına ihlal ettiğini, bu sebeple kanuna esas sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, ve iptali gerektiğini ileri sürmüştür. 7 nolu karar şirket çalışanlarına ve çocuklarına uygulanan %65 oranında indirime çalışanların eşlerinin de dahil edilmesinin esas sözleşmeye ve yasaya aykırı olduğunu, bu kararların uygulanması ve davacının kazancının haksız yere düşürülmüş olduğunu ileri sürerek anılan maddelerin iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili beyanlarında ; davacının 4 nolu karara muhalefet şerhinin işlenmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ispata mümkün olmayan iddia olduğunu, kamera kayıtları incelendiğinide davacınn bu iddiasının doğru olmadığının ortada olduğunu, 5 nolu karar yönünden şirket aylık cirosunun şirketin tüm aylık masrafları düşüldükten sonra kalan bedelinin şirket ortaklarının performans oranlarının %50 si her bir ortağa ödeneceğinin, 25/06/2018 tarihli genel kurulda karar olarak alındığını, şirketin aylık ortalama giderinin 65.000 ile 92.000 TL arasında değiştiğini, davacının ayda sadece 2 gün klinikte çalıştığını, bu sebeple iddiaları haksız ve kötü niyetli olduğunu, 7 nolu karar yönünden ise %65 indirimin çalışanların eşlerine de kapsaması hususunda esas sözleşmeye ve kanuna herhangi bir aykırılık bulunmadığını, ve bunun da gelir azalmasına neden olduğunu, ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe ;
Dava genel kurul toplantısında alınan 4,5,7 nolu kararların iptaline ilişkindir.
Her ortak genel kurula katılmak ve muhalefet şerhini tutanağa geçirmek suretiyle genel kurul kararlarına karşı iptal davası açabilir.
Davacının alınan genel kurur kararında toplantı tutanağına göre muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmediği görülmektedir, toplantı tutanağında …’ın ret oyu verdiği yazılıdır. Toplantıya katılanlardan kimin ret yönünde oy kullandığı anlaşılmaktadır.
İptali istenen genel kurul kararlarında 4 nolu karar ortaklara borçlar hesabında olan tutarların şirket sermayesine aktarılmasına yöneliktir. Şirketin sermayesinin 650.000’e çıkarılmasına ortak …’ın 260.000, …. …. 260.000, … …’nin 130.000 sermayesinin olmasına karar verilmiştir. Arttırımdan önceki sermaye miktarı 150.000, TL olduğu arttırım öncesi davacı ortağın payının %40 olduğu, Mahir Şahin’in payının %40 … …’nin payının %20 olduğu arttırım sonrasında da bu oranların değişmediği anlaşılmaktadır. Kural olarak 6102 sayılı TTK’nın 463/1. maddesinde her pay sahibinin, yeni çıkarılan payları, mevcut paylarının sermayeye oranına göre, alma hakkını haiz olduğu belirtilmiştir. Genel kurul kararında arttırılan sermayenin ortaklara borçlar hesabından karşılanacağının belirtilmesi, sermaye arttırımında ortakların rüçhan haklarını ortadan kaldırması durumunda ortaklara borçlar hesabından yapılan sermaye arttırım kararı hukuka aykırı olacaktır. Ancak yapılan sermaye arttırımı sonrası tüm ortakların pay oranları değişmediğinden rüçhan hakkının ihlali söz konusu değildir. Davalı şirketçe arttırılan sermayenin ortaklara borçlar hesabından karşılanmasının, sermaye arttırımının mali zorunluluktan kaynaklandığı, afaki iyiniyet kurallarına aykırılık bulunmadığı da gözetildiğinde iptal edilmesini gerektirir bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
7 nolu kararda şirket çalışanlarına ve çocuklarına uygulanmakta olan %65 indirim oranına şirket çalışanlarının eşlerinin de dahil edilmesi kararlaştırılmıştır. Davacı bu karar yönünden de iptal talep etmiştir. Davalı şirket kayıtlarında bilirkişi incelemesi yapılmış çalışanların ve çocuklarına uygulanan indirimin eşlere de uygulanması ile ilgili olarak 2015-2019 yılları arasında çalışan eşlerinden yalnızca iki kişinin bu imkandan faydalandığı, bunun da şirket kazancına etki etmeyecek kadar küçük bir yansımasının olduğu, çalışanların aile bireyleri arasında ayrım yapılmasını ortadan kaldıran bu kararın çalışanların motivasyon ve çalışma performansına olumlu etki etmesi dikkate alındığında bu kararın alınmasında hakkaniyete ve hukuka aykırı olmadığı gibi şirket zararına da olmadığı anlaşılmıştır. Bu madde yönünden de iptal talebinin reddi gerekmiştir.
Her ne kadar davacının toplantı tutanağında muhalefet şerhi yer almasa da Yargıtay 11.Hukuk dairesinin 06.01.2020 gün, 2019/1470 Esas- 2020/23 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, ortakların, bizzat şahsi menfaatlerine ilişkin genel kurul kararlarına karşı iptal davası açabilmeleri için muhalefet şerhi koymalarına gerek bulunmamaktadır. Genel kurulda alınan kararlar incelendiğinde 5 nolu kararın içeriği itibariyle ortağın şahsi menfaatine ilişkin olduğu, performans ödemelerine 20.000,00 TL kota koyulması davacının ilgili dönemde bu kotayı aşamaması durumunda vermiş olduğu hizmet ve çalışmasının karşılığı olarak ücret alamaması sonucunu doğuracağından bu karar doğrudan ortağın şahsi menfaatini ilgilendirmektedir. Bu sebeple muhalefet şerhinin toplantı tutanağında yer almaması bu maddenin hukuka aykırılığının bulunması durumunda iptali bakımından bir engel teşkil etmeyecektir. Anılan kararın içerik yönünden hakkaniyete ve hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilmelidir. Davalı şirket kayıtlarında bu hususta bilirkişi incelemesi yapılmış buna göre genel kurulda kararlaştırılan bu kota uyarınca 2018 yılının yedinci ayında 2019 yılının tamamında davacının 20.000,00 TL’lik kotanın altında kaldığı ve sonuç olarak bu aylarda ücret alamadığı görülmüştür. Davacı şirketin ortağı olup şirketten aylık çalışan gibi maaş almamaktadır. Her çalışmanın bir karşılığı olmalıdır. Hizmet verildiği halde bu hizmetin karşılığında bir ücret alınamaması hakkaniyete aykırı bir durum yaratacaktır. Elbetteki şirketin karlılığı ve çalışanların performansı açısından bir takım uygulamalar gerçekleştirilebilir. Belli kotanın altında çalışanlarla belli kotanın üstünde çalışanlar arasında bir ayırım yaparak birine diğerinden daha fazla ücret verilebilir. Ancak belirlenecek kota ile bir kimsenin çalışmasının karşılığında hiçbir ücret alamayacağı kararlaştırıldığında bu durum hakkaniyete aykırı olacaktır. Genel kurul kararının 5. Maddesinin iptaline karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile … Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Ltd. Şti.’nin 01/06/2019 tarihli genel kurulunda alınan 5 numaralı karar olan ortakların performans ödemelerini 20.000,00 TL kota koyulmasına ilişkin kararın iptaline,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.366,20 TL harçtan başlangıçta alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.321,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL harç ve 1.136,60 TL yargılama gideri toplam TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.28/10/2020

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza