Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/647 E. 2020/112 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/647
KARAR NO : 2020/112

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR :1-…
2-…
3-…
VEKİLİ :Av….
DAVALI :1…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :2- …
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :3-…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 05/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkillerinin murisi müteveffa …’ın davalı idarenin kayıt maliki bulunduğu ve davalı … idaresindeki … plaka sayılı aracın 17/06/2010 tarihinde kendisine çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, davalı idareye ait araç diğer davalı sigorta şirketinin 48704156 poliçe numaralı zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 25.000,00 TL maddi tazminatın tahsil edilerek destekten yoksun kalan davacılara ödenmesine, 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.cevap dilekçesinde; davanın haksız fiilden kaynaklandığından zamanaşımı süresinin kaza tarihi itibari ile BK’ne göre 1 yıl, Karayolları trafik kanuna göre 2 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan zamanaşımı yönünden davanın reddinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin ceza davasının tarafı olmadığını, bu nedenle kusur oranını ve dosya kapsamını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davanın reddinin gerektiğini belirtmiştir.
Davalı Bursa İl Özel İdaresi (Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı) vekili; davanın reddini istemiş, dava hakkının zaman aşımına uğradığını, idarenin işleten sıfatı bulunmadığını zira kaza gününde sürücünün görev saati dışında aracı kullandığını, herhangi bir görevlendirme bulunmadığını, bu sebeple idare ile kaza arasında illiyet bağının kesildiğini sorumluluğunun sigorta şirket ve sürücüye ait olduğunu, destekten yoksunluk halinin ispatı gerekeceğini zira müteveffa …’ın yaşı itibariyle çalışıp kazanç sağlayacak durumda olmadığını davacı çocuklardan ikisinin anneden destek almadıklarını manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava 17.06.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı taraf murisi müteveffa …’ın davalı idarenin kayıt maliki bulunduğu ve davalı … idaresindeki … plaka sayılı aracın 17/06/2010 tarihinde kendisine çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, davalı idareye ait araç diğer davalı sigorta şirketinin 48704156 poliçe numaralı zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 25.000,00 TL maddi tazminatın tahsil edilerek destekten yoksun kalan davacılara ödenmesini, 45.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacılar eş ve anneleri olan müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek maddi tazminat talep etmişler, ayrıca yakınlarının ölümünden kaynaklanan manevi tazminat talebini de araç sürücüsüne ve malikine yöneltmişlerdir.
Öncelikle kusur oranının belirlenmesi gerekir. Olay sebebiyle ceza kovuşturması başlatıldığı ve sürücü …’in taksi ile ölüme sebep olmak suçundan mahkum edildiği anlaşılmıştır. Bursa 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/458 E. 2010/989 K. Sayılı dosyasında kusur değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu kararda sanığın asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Ceza soruşturmasına esas alınan 30/06/2010 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenmiş rapor mahkememizce de yeterli görülmüş, yeniden kusur değerlendirmesi yapılmasında yarar bulunmamıştır. Olayın oluşu ve tarafların zararlarının anlaşılması açısından tanıklar da dinlenmiştir.
Mahkememizce daha önce verilen karar manevi tazminat alacakları yönünden Yargıtay 17 Hukuk dairesi tarafından bozulmuş ve dava eldeki esas numarasını almıştır.
Manevi tazminat istemi yönünden ise; 6098 sayılı TBK m. 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafların yaşı, sosyo-ekonomik durumları, olayın ağırlığı, ortaya çıkan manevi üzüntü, kusur durumu dikkate alındığında 15.000,00 er TL manevi tazminat alacağına hükmolunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacıların manevi tazminatın davasının KABULÜ ile,
15.000,00 TL manevi tazminat alacağının 17/06/2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Bursa Büyükşehir Belediyesi ve …’den tahsili ile davacı … …’a ödenmesine,
15.000,00 TL manevi tazminat alacağının 17/06/2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Bursa Büyükşehir Belediyesi ve …’den tahsili ile davacı ……’a ödenmesine,

15.000,00 TL manevi tazminat alacağının 17/06/2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Bursa Büyükşehir Belediyesi ve …’den tahsili ile davacı … …’ a ödenmesine,

2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 3.073,95 TL harçtan başlangıçta alınan 768,37 TL peşin harcın (manevi tazminat için yatırılan) mahsubu ile bakiye 2.305,58 TL harcın davalılar Bursa Büyükşehir Belediyesi ve …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 1.060,65 TL harç, 729,55 TL yargılama gideri toplam 1.790,20 TL’nin davalılar Bursa Büyükşehir Belediyesi ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar …, …, … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ayrı ayrı 3.400,00 ‘er TL maktu vekalet ücretinin davalılar Bursa Büyükşehir Belediyesi ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı Bursa Büyükşehir Belediye vekili ve Davalı … A.Ş vekilinin yüzüne karşı davalı …’in yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/02/2020
Katip …
e-imza

Hakim ,,,
e-imza