Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/634 E. 2020/371 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/634
KARAR NO : 2020/371

HAKİM :…
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ..
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin davalı tarafa 02/10/2018 tarihinde 7200 adet Arkalık Pimi verme işi gerçekleştirdiğini, bu ticari işten dolayı toplam 9.175,68 TL tutarındaki fatura bedellerinden kaynaklanan alacak bedellerini davalı tarafın ödemediğini, bunun üzerine Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya ile takip başlattıklarını, davalı tarafın borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu, yukarıda açıklanan nedenle davalının Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına vaki yersiz ve yasal mesnetten yoksun takibe, borca ve ferilere ilişkin itirazın iptali ile icra takibinin devamına, haksız itiraz nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Dava itirazın iptali davasıdır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki 7200 adet arkalık pimi satım sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Faturaya konu malların davalıya teslim edildiğinde dair yazılı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Davacı taraf ve davalı taraf inceleme gününde defterlerini ibraz etmiştir. 06.04.2020 tarihli bilirkişi incelemesinde; davacı şirketin dava konusu 2018 yılına ait yasal defteri olan Yevmiye defterlerinin yapılması gereken açılış tasdiği 6102 TTK’nun 64/3 maddesi ve VUK 220-221-222 maddelerine göre süresinde yapılmış ve kapanış tasdikinin olmadığı görülmektedir. Davalı şirket dava konusu 2018 yılına ait yasal defterleri olan yevmiye defteri, defteri kebir ve envater defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64/3 maddesi ve VUK 220-221-222 maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerini süresinde yapmıştır.
Davacı şirket 2018 yılı yasal defter bilgilerine göre 2017 yılı devri ile 2018 yılında kestiği ve kayıtlarında gözüken 3 adet faturası ile birlikte 22.514,03 TL davalı şirketten alacaklı olduğu görülmekle, davalı şirketin 2018 yılına ait yasal defter bilgilerine göre 2018 yılı itibariyle davacı şirketin 1.048,72 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; toplanan delillere göre davacı taraf mal satıp teslim ettiğini ispatlamış olmasına karşılık davalı taraf mal bedellerini ödediğini ispatlayamamıştır. Dosya içerisine sunulan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davalının takibe itirazı haksızdır. Taraflar arasındaki alacak borç miktarı muayyendir, taraflarca bilinebilir ve yargılamayı gerektirmez. Bu nedenle davalının takibe haksız itirazı sebebiyle aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile Bursa 20. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 9.175,68 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
2-Alınması gereken 626,79 TL harçtan başlangıçta alınan 156,70 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 470,09 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 201,01 TL harç ve 686,10 TL yargılama gideri toplamı 887,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)