Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/599 E. 2020/223 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/599 Esas
KARAR NO : 2020/223

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … MERMER SAN. VE TİC. A.Ş

VEKİLİ Av. … –

DAVALI :… … Vergi Numaralı

VEKİLİ :Av. … –

DAVA : Elektrik Abonelik Sözleşmesi Sebebiyle Alacak
DAVA TARİHİ : 06/02/2015
KARAR TARİHİ : 28/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11.05.2020

Mahkememize açılan abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında abonelik ilişkisi bulunduğunu, davacının faturalarını düzenli ödediğini, ancak bu faturalardan kayıp kaçak bedeli altında tahsilatlar yapıldığını, davacı elindeki faturalara göre tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli toplamının 35.764,39.-TL olduğunu, Yargıtay kararları gereğince kayıp-kaçak bedelinin şeffaflık, dürüstlük ve hakkaniyet ile bağdaşmadığını, davalının dayatması ile tahsil edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 35.764,39.-TL’ nin davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuş, eldeki davanın Elektrik piyasası Kanununu 12. Maddesi gereğince idari yargı yolunda görülmesi gerektiğini, nitekim EPDK kararlarına karşı Danıştay’a da dava açıldığını, Danıştay kararlarının kesinleşmesinin beklenmesini, Elektrik Piyasası Kanununuda değişiklik yapılması için Meclise sunulan yasa teklifinin sonucunun beklenmesine, bu davanın kendilerine karşı değil EPDK ya karşı açılması gerektiğini, sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava hakkının zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin mevzuata ve tarifelere uygun biçimde faturalara yansıtıldığını, kayıp-kaçak bedellerinin yasal dayanağının bulunduğunu, tarife dışında hareket etme imkanlarının bulunmadığını, kayıp-kaçak bedellerinin iadesine ilişkin Hukuk Genel Kurulu kararına muhalefet eden üyelerin gerekçelerinde açıkladıkları görüşün daha doğru olduğunu, faiz istenemeyeceğini ileri sürmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE: Yukarıda özetlenen dava sebebiyle mahkememizde yapılan yargılama sonucunda 20.09.2017 gün ve 2017/319-938 E. K. sayılı kararla davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafça temyiz başvurusu yapılmış, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 05.09.2018 gün ve 2018/2700-8016 E. K. sayılı ilamıyla mahkemenin kararını bozmuştur. Bozma ilamında “Somut olayda, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Dairemiz kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur.
Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmemiş olması da doğru görülmemiştir.” görüşüne yer verilmiştir.
Mahkememizce bozmaya uyulmuş ve bozma gereğince işlem yapılmıştır. Her ne kadar ilk hükümden de anlaşılacağı üzere mahkememizin kanaati davanın baştan beri haksız olduğu ve reddedilmesi gerektiği yolunda ise de Yargıtay’ın yerleşik hale gelen uygulamasının dışına çıkılmaması daha uygun olacaktır. Yasa değişikliği davanın reddine neden olmuşsa artık dava konusuz kalmış olmalıdır. Buna bağlı olarak dava tarihindeki haklılık durumuna göre vekalet ücretine ve muhakeme masrafına hükmetmek gerekecektir.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL harcın başlangıçta alınan 610,77 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 556,37 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafça yapılan 631,30.TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine, dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır