Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/58 E. 2020/381 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/58 Esas
KARAR NO : 2020/381

HAKİM :…
KATİP : … …

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :… – ….
VEKİLİ :Av. … …
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davalı şirketin cari hesaba dayalı ticari ilişki sebebiyle 10.055,34.-TL anapara tutarında borçlu bulunduğunu, bu borcun sebebinin ticari malzeme satışı olduğunu, borçlu şirkete ihtarname keşide edildiğini, bu ihtarnameye karşı itirazda bulunulmadığını, işbu taleplerin yetersiz kalması üzerine Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı taraf ise, müvekkili şirketin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun 461723 sicilsayısında kayıtlı Kavacık F.Sultan Mehmet caddesi Sulh Sokak N:2 Beykoz /İSTANBUL adresinde faaliyette bulunmakta olduğunu, icra dosyası nezdinde de yetki anlamında itirazlarını süresi içinde sunduklarını, Beykoz icra dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürmektedir.
Dosya Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesinin 2018/1150 esas 2019/24 sayılı kaldırma kararıyla yeniden esas almıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe konu edilen alacağın ticari malzeme satışı sözleşmesinden kaynaklandığı ileri sürülmüştür. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir.
Davacı taraf davayı ispat sadedinde taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi deliline dayanmıştır. Tarafların tacir oldukları ve ticari nitelikteki işlerinin defterlerinde kayıtlı olması gerektiği gözetilerek taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması uygun görülmüştür. Bunun için öncelikle İstanbul’da bulunan davacı defterleri incelenmiştir. Bilirkişi 28.05.2019 tarihli raporunda davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, sahibi lehine delil olma vasfını taşıdığını, davacının kendi defterlerine göre 10.553,34 TL alacaklı olduğunu açıklamıştır. Raporda taraflar arasındaki alışverişe ilişkin tüm fatura ve ödemeler bir tablo halinde gösterilmiştir. Kaldı ki düzenlenen faturanın sevk ve irsaliyesine dayandığı, malın Yurtiçi kargo ile gönderildiği ve malın Mehmet Aşar’a teslim edildiğinin kargonun belgesinden anlaşılmıştır.
Bu kez davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi için davalının bulunduğu öncelikle davalı şirketin merkezinin Beykoz da bulunduğu beyan edildiğinden defterlerin incelenmesi için Beykoz Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır. Ancak Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/28 Talimat sayılı dosyasında davalı şirketin UYAP sorgulamasında mersis adresinin Caferağa Mahallesi Moda Cad. No:6A/1 Kadıköy /İstanbul olduğu görülmekle tebligatın bila ikmal edilmiş olması nedeniyle mahalli mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Bu kez dosya İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/12 talimat dosyası ile defterlerin incelenmesi yönünde talimat yazılmış ancak mahkeme yazısından da anlaşılacağı üzere İTO kaydındaki adres ile mahkememizce bildirilen adreslerin farklı olması nedeniyle mahkememize sorulmuştur. Mahkememizin cevabında İTO sisteminden ulaşılan adrese TK 35. Maddesi gereğince tebligat çıkarılmasına karar verilmiştir. İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan 2019/12 talimat yazılmış, davalı tarafa talimat mahkemesince gönderilen ihtara rağmen davalı taraf defter ve kayıt sunmamıştır. Halbuki davalı tarafa defter sunmaması halinde davacı tarafın defterlerine istinaden karar verilebileceği ihtar edilmiştir.
Davalı taraf defter sunmaktan kaçındığından davacı defteri de usulüne uygun olarak tutulduğundan davacının ispat külfetini yerine getirdiği kabul edilmiştir. Mahkememizce davacının iddia ve delillerine itibar edilmesinde sakınca görülmemiş, buna karşılık davalı tarafın savunması inandırıcı bulunmamıştır. Zira davalı hakkında yine araç servis hizmetinden kaynaklanan başka bir alacak iddiasına dayalı takip ve dava bulunmakta olup davalı o dosyada da soyut inkarla yetinmiştir.
Alacağın likit olduğu ve davalının itirazının alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu kabul edilirken davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 8. İcra Dairesinin 2017/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın İPTALİNE, takibin 10.055,34 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 686,88 TL harçtan başlangıçta alınan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 655,48 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 147,81 TL harç, 2.558,80TL yargılama gideri toplam 2.706,61 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/07/2020

Katip …

Hakim …