Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/569 E. 2020/365 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/569 Esas
KARAR NO : 2020/365

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :1- … .
VEKİLİ :Av. …
DAVACI :2- … ….
DAVALI :…

VEKİLİ :Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2015
KARAR TARİHİ : 29/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; taraflar arasında 01/01/2014 tarihli “gayri menkul alım satımı için temsilcilik-aracılık ve komisyon sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmeye göre davacının aracılık karşılığında satış bedelinin %1 i oranında ücret alacağını, taşınmazın satışının 12/03/2014 tarihinde gerçekleştiğini, sözleşmenin sürdüğü dönemde gerçekleşen ve davacının aracılık ettiği kişilerle davalı arasında gerçekleşen bu satış sebebiyle ödenmesi gereken komisyonunu ödenmediğini, bunun üzerine Bursa 17.İcra Dairesinin 2014/… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuş, tebligatın usulsüz bir adrese yapıldığını, bu sebeple davadan geç haberdar olduklarını, taraflar arasındaki sözleşmenin 01/03/2014 tarihinde sona erdiğini , kendiliğinden de uzamadığını, taşınmazın davacının aracılık etmediği üçüncü bir kişiye satıldığını, bu sebeple borçlu olmadıklarını, davalının haksız takip tazminatına mahkum edilmesini, kendi aleyhlerine de icra inkar tazminatına hükmedilmemesini istemiştir.
Yukarıda özetlenen dava sebebiyle mahkememizde yapılan yargılama sonucunda 2015/247-908 E. K. sayılı ilamla davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı taraf temyiz yoluna başvurmuştur. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 04.10.2018 gün ve 2016/10779 E. 2018/9021 K. sayılı ilamla mahkememizin kararını bozmuştur. Bozma ilamında “….”
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, taraf tanıkları dinlenmiştir. Davacı tanığı … beyanında “Ben gayrimenkul danışmanıyım, … , … isimli kişiyle ortaktı, ortaklıktan ayrıldıktan sonra biz .. .. olarak faaliyetimize devam ettik, yani ben … Gayrimenkulun çalışanıyım, davalının farikasına müşteri bulunması işini hatırlıyorum, müşteriyi ben buldum, müşteri yabancıydı, satıcıyla tanıştırdım, yeri gösterdim, ancak alıcının yabancı olması sebebiyle resmi prosedür uzadı ve satış biraz geç yapıldı, davalı taraf taşınmazı bizim bulduğumuz müşteriye satmasına rağmen komisyon bedelimizi ödemedi, şirket yetkilisi Hakan beyi birçok kez aradım, komisyon ücretimizi ödeyeceğini söylemesine rağmen bugüne kadar ödemedi, olay bu şekilde gelişmiştir, Tanıklık ücreti talebim yoktur” demiştir.
Davalı tanığı … ise beyanında “Ben daha önce şirketin ortağıydım ancak satış tarihinde ortaklığım sona ermişti, şirkette sigorta sigortalı olarak çalışıyordum, benim dedem … … NOSAB mütevelli heyetindedir, alıcı olan yabancı yatırımcı böyle bir niyette olduğu için öncelikle NOSAB ‘a gelmiş, yatırım yapacağını söyleyince NOSAB da şirketimizi tanıyıp bildiği için alıcıyı bize yönlendirmiş, davacı tarafın bu satışta hiçbir aracılığı olmadı, biz sözleşmeye devam etmeyeceğimizi bildirmiştik, sözleşmeden sonra bir daha görüşlmedik, davacı taraf da sözleşmenin sona ereceğini biliyordu, satış da da hiçbir belge düzenlenmedi, fabrikanın satılacağına dair birçok insanın haberi vardı” demiştir.
Davalı tanığına duruşma salonunda bulunan davacı tanığı gösterilerek tanışıklığı sorulmuş, “bu şahsı NOSAB’da yerleri olduğundan dolayı tanırım, ancak şahsen karşılaşıp karşılaşmadığımızı hatırlamıyorum, demiş, Davacı tanığı ise “babasının yanında birçok kez görüşmelere katıldı, şirket yetkilisinin oğludur, ben babasıyla konuşurken o da yanındaydı, ancak sosyal hayattan tanışıklığımız yoktur, diye açıklama yapmıştır.
Davalı tanığı şirketin bir dönem ortağı olduğundan işleyiş ve sözleşme konusunda habersiz olması, simsarı tanımaması makul görülmemiştir.
Tanık beyanları birlikte ele alındığında taşınmazın satışı için davacının aracılık ettiği kanaatine varılmıştır. Zira davalı tanığı müşterinin ne şekilde kendilerine ulaştığı konusunda yeterli açıklama yapamamıştır. Bursa’ya yabancı bir alıcının Organize Sanayi yönetimine gidip satılık emlak aramış olması hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu tür işler için emlak simsarlarına müracaat edilmesi doğaldır. Kaldı ki tarafları tacir olan bir sözleşmede fesih ihbarı yapılmamış olması da sözleşmeyi zımnen yenileme anlamına gelecektir. Yargıtay’ın yorumu da bu yöndedir. Yani alıcı kendi de gelse simsara yönlendirilmelidir. Kaldı ki duruşmada bizzat dinlenen tanıkların açıklamaları kıyaslandığında davacı tanığının beyan ve ifadeleri daha tutarlı, akıcı ve tereddütsüzdür. Davalı tanığının beyanları kaçamaklı bulunmuştur.
Toplanan delillerden davalının simsarlık sözleşmesine ve simsarın bulduğu alıcıya taşınmaz satmasına rağmen ücret ödememek için bu yola başvurduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı taraf takipten önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talepleri haksız bulunmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Bursa 17.İcra Müdürlüğünün 2014/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE,
2-Takibin 124.000 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun 124.000 TL tutarlı asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 8.470,44 TL harçtan başlangıçta alınan 1.523,14 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.947,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 1.550,84 TL harç, 206,40 TL yargılama gideri toplam 1.757,24 TLnin kabul red oranına göre 1.727,84 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.730,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.109,70 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır