Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/566 E. 2021/199 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/566 Esas
KARAR NO : 2021/199

HAKİM : ….
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … ….

DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. …..

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun, davacı alacaklıya cari hesap bakiyesinin ödenmemesi üzerine Bursa 13. İcra Dairesinin 2019/…. E. Sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalı borçlunun takibe haksız biçimde itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı….. Ltd.Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari iş gereği Katar’daki projenin ahşap markuteri uygulamaları için davacı şirket ile anlaşıldığını, davacının kestiği faturalarda ahşap basamak ve marküteri bileşenlerinin uygulaması yapılmadığını, söz konusu malzemelerin gönderilmediğini, müvekkilinin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, tüm ödemeleri yaptığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflarca aralarında düzenlenen cari hesap sözleşmesi, fatura ve cari hesap eksteresi gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının cari sözleşmesi dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için 06.02.2020 tarihli duruşmada taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde taraflar defterlerini hazır etmişlerdir. 25.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı … Ltd. Şti’nin davalı ….Ltd.Şti ‘den 29.614,23 Tl alacaklı olduğu , davalının ise davacıdan 13.051,17 Tl alacaklı olduğu bu aradaki farkın ….Ltd. Şti ‘nin…. Ltd. Şti’ye göndermiş olduğu 25.02.2019 tarihli 158501 nolu 42.692,40 TL tutarındaki iade faturasından kaynaklandığı , davacı ve davalının haklılığı ile ilgili olarak sektörle ilgili bir bilirkişinin tespiti ile söz konusu olacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce dosya içerisine sunulan 06.02.2020 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı değerlendirilerek; dosyanın aydınlatılması adına açıklayıcı ve ayrıntılı bir raporun düzenlenmesi için taraflarca aralarında düzenlenen cari hesap sözleşmesi, fatura ve cari hesap eksteresi gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Davacının cari sözleşmesi dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için 10.12.2020 tarihli duruşmada taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Her ne kadar davalı tarafın daha önce defterlerini sunduğu, buna göre inceleme yapılması gerektiğini belirtmiş ise de; 10/12/2020 tarihli duruşmada tarafların defterlerini yeni bir gün belirlenerek inceleme gününde hazır etmeleri için gerekli ihtarlar yapılarak davalı vekiline defterlerini sunması için tebligat yapıldığı davalının defterlerini sunmaktan kaçındığı gibi dosya içerisinde olduğuna dair bir beyanda bulunmadığı dikkate alınarak davalı vekilinin tekrardan inceleme talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. 25.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının kayıtlarına göre; davacının icra takibi tarihi itibariyle davalıdan 29.641,23 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.

HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile
Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2019/…. sayılı takip dosyasında davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE,
Takibin 29.641,23 TL üzerinden devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun 29.641,23 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,

2-Alınması gereken 2.024,80- TL harçtan başlangıçta alınan 506,20-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.518,6‬0- TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 557‬,00-TL harç ve 1.209,20-TL yargılama gideri toplamı 1.766,2‬0- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.446,18 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*