Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/559 E. 2021/272 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/559 Esas – 2021/272
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/559 Esas
KARAR NO : 2021/272

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı aleyhine Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari mal alışverişinden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkide cari hesapta bakiye alacağının kaldığını,davalının borcu ödemediği gibi başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiğini, bu sebeple itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında davacı yan lehine bir hak ve alacak sözkonusu olmadığını, davalının böyle bir boru bulunmadığını, sözkonusu paranın taraflar arasındaki ticari alışverişten kaynaklı ve döviz cinsinden olup davalı şirkette ödemeyi davacıya aynı para cinsinden yaptığını, ancak müvekkili şirket tarafından ödeme gerçekleşene kadar belli bir süre geçmesinden dolayı kur değerlerinde farklılık oluştuğunu ve dövizde düşüş olduğunu, davacı şirkete aynı döviz cinsinden ödeme gerçekleştirilmesine rağmen davacı yanca kur farkı faturası kesilmesinin haksız olduğunu, bu nedenle davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, ilamsız takibe yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı bakiye cari hesap alacağının tahsili için takip başlattıklarını ifade ederken, davalı alacağın döviz cinsinden olduğunu ve aynı cinsten döviz ile ödemenin yapıldığını, takibin ödeme yapılıncaya kadar geçen süre içinde gerçekleşen kur farkından dolayı kesilen kur farkı faturasından kaynaklandığını ve talep edilen kur farkının haksız olduğunu savunmuştur.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür. Bu nedenle taraf defter ve ticari kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş; davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı taraf 2018 yılı ticari defterlerinde, 31/12/2018 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 10.380,55 TL alacaklı olduğu kayıtlıdır. Davacı taraf ticari defterlerinde davalı taraf ile olan alım satım ilişkisine bağlı olarak fatura ile ödeme tarihi arasındaki zamana dayalı olarak ortaya çıkan kur farkına istinaden kur farkı faturası tanzim edilmediği görülmüştür. Davacı tarafın davalı taraf adına tanzim ettiği satış faturaları TL cinsinden düzenlenmiş olup faturaların altında, ilgili faturanın döviz cinsinden karşılığı da kayıt altına alınmıştır. Ancak bu durum taraflar arasındaki alım satım sonrası oluşan TL cinsinden borç/alacak bakiyesinin yabancı para cinsinden karşılığının saptanmasında yeterli değildir. Yıl içinde davacı tarafça tanzim edilen satış faturaları, davalı tarafça tanzim edilen iade faturaları, taraflar arasında banka ve/veya çek yolu ile ödemeler, çeklerin iadeleri gibi farklı muhasebe ve finans işlemleri gerçekleşmiş olup ticari defterlerde bu işlemlerin döviz karşılıkları mevcut değildir. Özetle; davacı taraf ticari defterlerinde davalı taraf ile alım satım ilişkisine ait döviz cinsinden borç/alacak bakiyesi görülememektedir. TL hesaplarda mevcut borç alacak ilişkisinin döviz cinsinden karşılığı Nazım Hesaplarda kayıt altına alınmamıştır. Zira alım satımın dövizli bakiye üzerinden takip edileceği ticari ilişkilerde, borç/alacak bakiyesinin döviz cinsinden karşılığının belli olmasında nazım hesaplar kullanılır. Ayrıca davalı döviz cinsinden ödeme yaptığına dair bir delil de sunmamıştır.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 9.İcra Dairesinin 2018/15004 sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE,
2-Takibin 10.380,55 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla birlikte DEVAMINA,
3-İtirazın alacğın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 709,10 TL harçtan başlangıçta alınan 177,28 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 531,82 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 221,68 TL harç, 662,00 TL yargılama gideri toplam 883,68 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip 167761
e-imzalıdır

Hakim 122455
e-imzalıdır