Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/514 E. 2021/503 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/514 Esas
KARAR NO : 2021/503

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACI : … -.
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … .

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile müvekkili idare arasında 2007/162173 sayılı ihale kapsamında düzenlenen 29/01/2008 tarihli “Genel Temizliklerin yaptırılması Hizmet Alımı İşine ait Sözleşme”‘nin imzalandığını, söz konusu sözleşmenin özel şartlar başlıklı 29. nolu bendinde ” Yüklenici çalıştıracağı personelin sigorta dahil her türlü giderlerini karşılayacağını, bunların işe alınmaları veya işten çıkartılmaları, çalışmaları sırasında İş Kanunu, ilgili Tüzük ve Yönetmelikler çerçevesinde doğacak tüm haklarını da yüklenicinin verecek olup, bunların hakları ile ilgili kurum veya kuruluşlarla da yüklenici muhatap olup, her türlü işlemleri yapacaktır. İdarenin yüklenicinin çalıştıracağı personelin kanuni hak ve alacakları ile hiçbir ilişkisi bulunmayacaktır.” şeklinde düzenlendiğini, davalının yukarıdaki ihale ve sözleşme kapsamında çalıştırdığı personellerden . ..’nun Bursa 2. İş Mahkemesinin 2009/… esas sayılı dosyası ile müvekkili idare aleyhine kıdem tazminatı ile ilgili dava açtığını ve bu davanın 2009/.. karar sayılı kararı ile müvekkili idare aleyhine sonuçlanarak 13/06/2012 tarihinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2010/.. esas 2012/… sayılı kararı ile onandığını, müvekkili idarenin karara istinaden Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2009/… esas sayılı dosyası ile yürütülen icra takibinde …’na 15/02/2010 tarihinde 17.056,45 TL ödeme yapmak durumunda kaldığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2004/11-.. esas ve 2004/… karar sayılı 12/05/2004 tarihli kararında da açıkça belirttiği gibi asıl iş verinin alt iş verenin işçisi için ödediği tazminatları sözleşmeye göre alt iş verenden isteyebileceğini hüküm altına aldığını, açıklanan nedenlerle davalı iş verenin işçisi olan … için ödenen 17.056,45 TL kıdem tazminatının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ödeme tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı tarafça yasal süresi içinde davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da gelmemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, üst işveren tarafından davalı alt iş verenin işçisine ödenen kıdem tazminatının ödeme tarihinden itibaren davalıdan rücuen tahsili istemine dayalı alacak davasıdır.
Davacı vekili delil olarak ; taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesini, teknik şartnameye, ödeme evrakına, icra dosyasına, bilirkişi incelemesine delil olarak dayanmıştır.
Bursa 2. İş Mahkemesinin 2009/.. esas 2009/.. karar sayılı dava dosyası dosyamız içerisine getirtilmiş yapılan incelemesinde; davacı .. … tarafından 19/02/2009 dava tarihinde …ne karşı açılmış kıdem tazminatı alacağına ilişkin dava olduğu, yapılan yargılama sonucunda 08/12/2009 tarihinde verilen yargı kararı ile 9.931,00 TL kıdem tazminatının emeklilik tarihi olan 31/03/2008 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı … Müdürlüğünden alınmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 9. HD’nin 2010/.. esas 2012/…. karar sayılı ve 13/06/2012 günlü kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı … Müdürlüğünün bilahare aleyhine başlatılan Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2009/….67 esas sayılı ilamlı icra takibine dayalı icra takibi sonrasında dosya borcunu 17.056,45 TL olarak icra dosyası hesabına 16/02/2010 tarihinde Halk Bankası Merkez Heykel Bursa Şubesi ile ödediği, icra dosyasının bu şekilde infaz olduğu, dosyamız içerisine getirtilen Bursa 8. Icra Müdürlüğünün 2009/…. esas sayılı icra dosyası içeriği ile anlaşılmış olup, esasen davacı tarafın bu miktarı davalı …’ın işçisi .. …. ile ilgili yargı kararı ile kesinleşen kıdem tazminatı alacağı ile ilgili olarak icra dosyasına yatırdığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Mahkememizin 16/12/2014 tarih ve 2014/… – 2014/… E/K sayılı kararı, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 11/04/2016 tarih ve 2015/… – 2016/…. E/K sayılı bozma ilamı ile dava dışı işçinin, kıdem tazminatına esas tüm sürede davalı yanında çalışıp çalışmadığı araştırılmadığı, davacı işveren, İş Kanunu gereği işçiyi çalıştıran davalı hizmet verenle birlikte sorumlu ise de; rücu davasında sorumluluğu ancak işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak tayin edilebilir. Dairemizin istikrarlı uygulaması da aynı yönde olduğu, bu itibarla mahkemece, dava dışı işçiye ait gerek davalı nezdindeki, gerekse ilgili kurumlardaki kayıtlar getirtilerek, İş Mahkemesince hüküm altına alınan kıdem tazminatına esas sürenin tümüyle davalı yanında geçip geçmediği, geçmediyse işçinin davalı yanında ne sürede çalıştığı tespit edilerek, buna göre davalının sorumlu olabileceği bedelin uyuşmazlık konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişi marifetiyle hesaplattırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararı doğrultusunda alınan 27.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı idarenin davalı taraftan açık rücu hükmünün bulunup bulunmaması hususları ayrı ayrı değerlendirilerek hesap yapılmıştır. Ancak ilk alınan bilirkişi raporu maddi hatalar olduğu ve davacı tarafın itirazları mahkememizce değerlendirilmesi için bu kez ek rapora gönderilmiş düzenlenen; 23.03.2021 tarihli raporda belirlenen sorumlulukların ödeme tarihi olan 16.02.2010 tarihinden itibaren yasal faizle birlikte talepte bulunabileceği ayrı ayrı tablo halinde dökümü yapılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husus ise davalının işçisi iken iş akdinin süre bitimi nedeni ile sona ermesi sonucunda kıdem tazminatına hak kazanan dava dışı … …’nun davalının üst işvereni olan … tarafından yargı kararı ile kesinleşen kıdem tazminatı alacağının ödenmesi sonrasında ödenen miktarın rücuen davalı alt işverenden talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Üst iş verenin alt iş verenin işçisi olan kişinin sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle yargı kararı gereği ödemiş olduğu kıdem tazminatı alacağını alt iş verenden sözleşme hükümleri kapsamında isteyebileceği yargı kararları ile sabit olup, taraflar arasında da bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen 29/01/2008 tarihli temizlik hizmetleri sözleşmesinin 38.29. bendinde ise ” Yüklenici çalıştıracağı personelin sigorta dahil her türlü giderlerini karşılayacağını, bunların işe alınmaları veya işten çıkartılmaları, çalışmaları sırasında İş Kanunu, ilgili Tüzük ve Yönetmelikler çerçevesinde doğacak tüm haklarını da yüklenicinin verecek olup, bunların hakları ile ilgili kurum veya kuruluşlarla da yüklenici muhatap olup, her türlü işlemleri yapacaktır. İdarenin yüklenicinin çalıştıracağı personelin kanuni hak ve alacakları ile hiçbir ilişkisi bulunmayacaktır.” şeklinde düzenleme getirildiği, buna göre ise davacı üst işverenin davalı son iş verene işçisini çalıştırdığı süre gözetilmeksizin İş Kanunu kapsamında işçi alacaklarının tümünden sorumlu olacağından rücu etme imkanının sözleşme ve kanunu hükümlerine göre bulunduğu, kıdem tazminatı alacağının tamamını ödeyen üst iş verenin işçinin çalıştığı süreleri ayrı ayrı hesap ederek alt iş verenlerin tümüne ayrı ayrı davalar açmak mecburiyetinde bırakılması kanun ve sözleşme hükümlerine göre uygun bulunmayıp işçi alacaklarının tümünden İş Kanunu’na göre sorumlu bulunan son işverenin gerekli ödemeyi yaptıktan sonra ancak kendi dönemine isabet eden dönemler haricinde kalan kısımlara ilişkin alacaklar için önceki işverenlere rücu etme imkanı bulunacaktır.
Anılan nedenlerle dava dosyası kapsamı ile davacı tarafça dosya içerisine ibraz edilen yargı kararları ile birlikte bir arada irdelenerek davanın kabulü ile davacı tarafça davalının işçisi için ödenen 17.056,45 TL kıdem tazminatı alacağının dava tarihi öncesinde temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE;
17.056,45 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 1.165,13- TL harçtan başlangıçta alınan 291,30-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 873,83‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 319,35‬-TL harç ve 284,15‬-TL yargılama gideri toplamı 603,5‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş günlük yasal süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 20/05/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*