Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/5 E. 2021/652 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/5 Esas
KARAR NO : 2021/652

HAKİM : ..
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … -..
VEKİLİ : Av. …..

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1/4 oranda maliki olduğu, Yıldırım ilçesi, Sinandede mahallesi, … ada, 2 parselle ilgili olarak davalı ve davalının ortağı ile 03/10/2013 tarihinde Bursa 9.Noterliğinin … yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, yapılacak inşaatta komşu 3 nolu parselde yapılacak B blok 20 nolu dairenin müvekkiline verileceğini, aynı sözleşme kapsamında müvekkilinin 20.000 TL’lik bonoyu imzalayarak davalıya verdiğini, vade tarihinin boş bırakıldığını, sözleşme imzalandıktan sonra müvekkilinin evinin yıkıldığını, daire teslim süresinin 32 ay olmasına rağmen 40 ay geçmesine rağmen ruhsat alınamadığını ve inşaata başlanmadığını, müvekkilinin 30/01/2017 tarihinde davalı ve ortağına tebliğ edilen ihtarname ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin fesh ettiğini bildirdiğini, bedelsiz kalan 20.000 TL’lik senedin iadesini talep ettiğini, müvekkilinin sözleşmenin feshinden sonra uğramış olduğu zararların tazmini için bursa 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyasında tazminat davası açtığını, bu aşamalardan sonra davalı …’ın sözleşme gereği kendisine teslim edilen senedin boş kısımlarını doldurarak 30/07/2017 tarihinde müvekkiline karşı icra takibi başlattığını belirterek icra takip işleminin tedbiren durdurulmasına, davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, sözleşme gereği verilen senedin iptaline, davalı tarafından alacağı olmadığı halde icra takibi yapılmış olması nedeniyle davalı aleyhine % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında hizmet alım satımına ilişkin ticari bir ilişki olduğunu, bononun bu nedenle tanzim edildiğini, bononun teminat amacıyla verildiği iddiasının ispat yükünün davacı tarafa ait olduğunu, bu durumun tanıkla ispatının mümkün olmadığını, takibin tedbiren durdurulması talebinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasına yönelik menfi tespit davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Kambiyo senedi niteliğinde olan çek sebebiyle borçlu olmadığını yazılı belgelerle yahut kesin delillerle ispat etmelidir.
Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/.. E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmiş ise de mahkemenin önceki kararının Bursa BAM 10. Hukuk Dairesinin 2020/… E. Ve 2020/… K. Sayılı kararı ile kaldırıldığı kaldırma gerekçesinin yeterli gerekçeye sahip olduğu bu nedenle mahkememizin dosyasında Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/6 E. Sayılı dosyasının beklenmesi, adil yargılanma ve usul ekonomisi açısından dosyaya bir fayda sağlamayacağı aksine dosyayı sürüncemede bırakacağı anlaşılmakla mahkememizin bu ara kararından dönülmesine karar verilmiştir.
Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/.. Esas – 2020/.. Karar sayılı ve 09/01/2020 tarihli kararında; ”Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tanık beyanları, icra edilen keşif ve beraberinde hazırlanan hukuka uygun denetime elverişli mahkememizce de itibar edilmekle kararımıza dayanak edilen uzman bilirkişiler kök raporu, ek rapor, ikinci İnşaat mühendisi bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı 6098 sayılı Borçlar Kanunu 125. Madde ışığında hep birlikte değerlendirilmekle taraflar arasında Bursa 9. Noterliği’nde 03.11.2013 tarih ve … Yevmiye Nolu Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi yapıldığı, sözleşme uyarınca Yıldırım İlçesi , … Ada, 2 nolu parselde bulunan taşınmazdaki davacı payının devri ile davacıya yapılacak B bloktan 20 nolu dairenin verileceği, sözleşme sonrası arsa üzerindeki müstakil evin yıkıldığı, sözleşmenin ifa süresi geçtiği halde inşaatın başlamadığı, bu durumun yukarıda ayrıntılı şekilde alıntılanan raporlarla da sabit olduğu anlaşılmakla ifa imkansızlığı bulunan sözleşmenin haklı sebeple feshine karar verilerek yıkılan ev sebebiyle 33.000.00 TL, uğranılan kira kaybı sebebiyle 16.780,00 TL, taraflar arasındaki sözleşmenin 14. Maddesi gereği 14.000,00 TL olmak üzere toplam 53.980,00 TL tazminatın kabulüne karar verilmiştir.
Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas – 2020/.. Karar sayılı ve 09/01/2020 tarihli kararının ” Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tazminat istemlerine ilişkindir.
Arsa sahipleri davacı ve dava dışı tanık … … ile yüklenici davalılar arasında imzalanan Bursa 9. Noterliği’nin 03.11.2013 tarih ve … Yevmiye Nolu Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesine göre davacının paydaşı olduğu Bursa, Yıldırım, Sinandede Mahallesi … ada 2 parsel ile dava dışı arsa sahibi … …’in paydaşı olduğu … ada 3 parsel sayılı taşınmazlardaki arsa sahiplerinin paylarının yüklenicilere satış vaadine karşılık olarak davalı yüklenicilerin bu parseller üzerine yapacakları binadaki B blok 16 numaralı bağımsız bölümün dava dışı … …’e, B blok 20 numaralı bağımsız bölümün davacıya verileceği, inşaat süresinin ruhsat tarihinden itibaren 32 ay olduğu kararlaştırılmıştır.
Dairemizce Uyap/Takbis üzerinden alınan tapu kayıtlarından, sözleşme tarihi itibariyle dava konusu … ada 2 parselde, davacı dışında … … ve .. ..’in … ada 3 parselde ise, sözleşmede imzası bulunan … … dışında Yıldırım Belediyesi, …, .. …, .. .., .. .. .., .. .., .. .., .. .. .., .. .., … …, .. .., .. .., .. .., .. .. isimli kişilerin paydaş oldukları anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu’nun 692. maddesi hükmünce paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi; korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması oybirliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Bu şekilde yapılmayan sözleşmeler geçersizdir. Bu maddede yapılan düzenleme emredici bir hüküm olup yargılamanın her aşamasında görevi gereği mahkemeler ve Yargıtay tarafından da gözetilir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile ayni hak sahibi olan diğer paydaşların haklarının etkileneceği muhakkaktır. Bu nedenle sözleşme imzalanırken diğer paydaşların imzasının bulunması veya muvafakatının alınması gereklidir. Diğer paydaşların sözleşmede imzası bulunmaması veya muvafakatinin alınmaması halinde sözleşme geçerli olmayacaktır.
Mahkemece … ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olan diğer arsa sahiplerinin de davalılarla sözleşme imzalayıp imzalamadıkları veya davacı ve dava dışı … … tarafından imzalanan sözleşmeye muvafakatlarının bulunup bulunmadığı konusunda bir araştırma yapılmamıştır.
Öte yandan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi ya taraf iradelerinin birleşmesi veya mahkeme kararıyla mümkündür. Mahkemeden sözleşmenin feshi talep edilebilmesi için sözleşmede imzası bulunan tüm maliklerin davayı birlikte açmaları ya da davalı safında bulunmaları gerekir. Sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ise sözleşmede yer alan herhangi bir akit tarafından açılabilir. Yani arsa sahiplerinden bir tanesi sözleşmenin geçersizliği yönünde dava açabilir.
Yukarıda açıklanan tüm bu hususlar nazara alındığında mahkemece … ada 2 ve 3 parsel maliklerinin sözleşmeye muvafakati bulunup bulunmadığı araştırılarak sözleşmeye muvafakati yok ise, sözleşme tüm paydaşların katılımı ile yapılmadığından geçersiz olup sözleşmenin geriye etkili fesih istemi geçersizliğinin tespiti talebini de içerdiğinden, sözleşmede imzası olup davada taraf olmayan … …’in yokluğunda dahi eldeki davanın görülerek sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi, eğer diğer arsa maliklerinin tümünün sözleşmeye muvafakatinin bulunduğu veya yüklenicilerle ayrı olarak sözleşme yaptıkları tespit edilirse bu durumda sözleşme geçerli hale geleceği ve davaya sözleşmenin feshi olarak devam edilmesi gerekeceğinden sözleşmede imzası bulunan tüm tarafların davacı veya davalı safında yer alması gerekli olduğundan taraf eksikliği tamamlanarak yargılamaya devam edilmesi suretiyle sonuçlandırılması gerekir.
Sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu ve davaya fesih davası olarak devam edildiği takdirde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahipleri tarafından haklı olarak feshedildiğinin kabul edilmesi halinde arsa sahibi davacı menfi ve müspet zarar talep edebilecektir.
Sözleşmenin geçersizliğinin tespiti halinde ise taraflar karşılıklı olarak verdiklerini geri alacaklarından davacı arsa sahibi sadece yüklenicinin mal varlığında artı değer sağlayan bir işlemi varsa bu işlemin bedelini talep edebilecektir.
Mahkemece bu hususlar göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile Bursa BAM 10. Hukuk Dairesinin 2020/… E. Ve 2020/… K. Sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizin dosyası açısından Bursa BAM 10. Hukuk Dairesinin 2020/… E. Ve 2020/… K. Sayılı kararı ile kaldırılma gerekçesi açık olup; mahkemece … ada 2 ve 3 parsel maliklerinin sözleşmeye muvafakati bulunup bulunmadığı araştırılarak sözleşmeye muvafakati yok ise, sözleşme tüm paydaşların katılımı ile yapılmadığından geçersiz olup sözleşmenin geriye etkili fesih istemi geçersizliğinin tespiti talebini de içerdiğinden, sözleşmede imzası olup davada taraf olmayan … …’in yokluğunda dahi eldeki davanın görülerek sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi, eğer diğer arsa maliklerinin tümünün sözleşmeye muvafakatinin bulunduğu veya yüklenicilerle ayrı olarak sözleşme yaptıkları tespit edilirse bu durumda sözleşme geçerli hale geleceği ve davaya sözleşmenin feshi olarak devam edilmesi gerekeceğinden sözleşmede imzası bulunan tüm tarafların davacı veya davalı safında yer alması gerekli olduğundan taraf eksikliği tamamlanarak yargılamaya devam edilmesi suretiyle sonuçlandırılması gerekir.
Sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu ve davaya fesih davası olarak devam edildiği takdirde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahipleri tarafından haklı olarak feshedildiğinin kabul edilmesi halinde arsa sahibi davacı menfi ve müspet zarar talep edebilecektir.
Sözleşmenin geçersizliğinin tespiti halinde ise taraflar karşılıklı olarak verdiklerini geri alacaklarından davacı arsa sahibi sadece yüklenicinin mal varlığında artı değer sağlayan bir işlemi varsa bu işlemin bedelini talep edebileceği her iki inceleme neticesinde verilen kararların mahkememiz dosyası açısından beklenmesinin usul ekonomisi ve adil yargılanma ilkesi gereğince faydasız olacaktır. Arsa payı kaşılığı inşaat sözleşmesinin feshi veya geçersizliği halinde karar verilmesi halinde bile sözleşmenin yapıldığı andan itibaren ve her hangi bir karara gerek olmaksızın kendiliğinden geçersiz olduğu dolayısıyla sözleşmenin geçersizliği nedeniyle herhangi bir hükmüne dayalı olarak sözleşmeden doğan edimlerin ifası istenemeyeceği, diğer fesih halinde ise tarafların karşılıklı olarak verdiklerini geri alacaklarından davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davacının Bursa 8. İcra Dairesi 2018/… esas sayılı icra takibi nedeni ile davalı tarafa borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Davacı yönünden İcra takibinin DURDURULMASINA,
Asıl alacak üzerinden %20’si tutarındaki kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE
2-Alınması gereken 1.811,67- TL harçtan başlangıçta alınan 452,92- TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.358,75- TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 553,12‬- TL harç ve 159,50- TL yargılama gideri toplamı 712,62‬- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*