Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/491 E. 2021/1259 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/491 Esas
KARAR NO : 2021/1259

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … … .
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … … .

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; l.îcra Müdürlüğü’nün 2018/… Sayılı dosyası ile 278.209,43 TL asıl alacak, faiz ve icra giderleri üzerinden ilamsız icra takibi yapılmış, örnek no:7 ödeme emri gönderildiği, davalı
borçlu süresinde takibe, borca faize ve borcun tüm fer’ilerine itiraz ettiği ve takibin
durduğu Müvekkil şirket ile davalı … arasında akdedilen 01.04.2014 tarihli protokol
uyarınca, davalıya ait Osmangazi Tapu Müdürlüğü’nde kayıtlı … ada 79 parsel numaralı, … ada 82 parsel numaralı ve … ada 83 parsel numaralı taşınmazlar ile bu taşınmazların teferruatı olarak kayıtlı bulunan makinelerin mülkiyetinin … Ltd.
Şti., Hacı Toraman veya bu kişilerin göstereceği bir şahsa geçmesiyle ilgili satış protokolü imzalandığı ve bu protokolde tarafların üstleneceği’ edimlerin belirlendiği
Ayrıca taraflar 01.04.2014 tarihinde tapuya teferruat olarak kayıtlı makinelerle birlikte
fabrika binasının aylık -5000 -TT, ile kiralanması hususunda kira sözleşmesi akdetmiş oldukları. Kira, sözlesmesinin_15. Maddesinde, taşınmazların tapuda devri veya icra yoluyla satışı anına kadar kira sözleşmesinin geçerli olacağının kararlaştırıldığı. Protokole göre davalı tarafa makbuz ve belge karşılığı muhtelif tarihlerde 203 240 00 ödeme yaptığı. Ancak davalı … …’, fabrika binası, müştemilat, makine ve
arsaların tapusunu müvekkil üzerine geçirmek için gerekli şartları yerine getirdiği, SGK
tarafından açılan tasarrufu iptali-davasında gayrimenkuller üzerine konulan tedbir kaldırılamadığı için satışın gerçekleşmesinin mümkün olmadığı. Ayrıca müvekkil protokol uyarınca ödemeler yapmasının yanı sıra 01.04.2014 tarihli kira
sözleşmesi ile aylık 5000 TL kira bedellerini de 2017 yılı sonuna kadar ödediği. Müvekkil
hakkımda açılan tahliye davası sonucu verilen karar 15.05.2017 tarihinde kesinleştiği ve
müvekkil taşınmazdan 2017 yılı Eylül ayında tahliye edildiği. ” Müvekkil bu süreçte fabrika binası ve teferruatı olan makineleri faal duruma getirmek için
3.000.000 civarında zorunlu ve faydalı harcamalar yapmasına rağmen makineler hurda olduğu, tamir/bakımı için çok yüksek harcama yapılması ve belli bir süre gerektirdiği için çalıştıramadığı ve bu makinelere yönelik herhangi bir kar elde edemediği.
Davalı taraf müvekkil hakkında Bursa 5.Sulh Hukuk2017/549 E. sayılı dosyası ile makinelere zarar verildiğinden bahisle tazminat davası açıldığı, 967,907,00-TL. üzerinden
karar verildiği. Verilen karar istinaf edildiği, esastan ret üzerine temyiz edildiği.. Halen
temyiz aşamasında olduğu Yine müvekkil aleyhine. Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/603 E. sayılı dosyası ile
ecri misil ve yoksun kalınan kardan dolayı dava açıldığı 5.494,864 TL. üzerinden karar
verildiği. Gerekçeli karar tarafımıza tebliği edildiğinde istinaf yoluna başvurulacağı. Taraflar arasında düzenlenen protokol koşulları davalı tarafından yerine getirilmediği, gayrimenkullerin satış ve devri gerçekleşmediği. Müvekkil şirket davalıya ait
gayrimenkulden 2017 yılı eylül ayında tahliye edildikten sonra protokole göre yapmış
olduğu ödemeleri geri istediği, ödenmemesi üzerine 20.07.2018 tarihinde icra takibi
başlattığı Geçersiz sözleşmeye göre taraflar aldıklarını geri vermekle yükümlü oldukları. TBK m.77
uyarınca haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının varlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğu, Bu yükümlülük özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan ve gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda
doğmuş olduğu. Borçlunun icra takibine yönelik yapmış olduğu itiraz üzerine dava açılmadan önce uyuşmazlık konusu ticari uyuşmazlık olması nedeniyle yasa uyarınca arabulucuya başvurulduğu, tarafların müzakereler sonucunda anlaşmaya varamadıklarına dair tutanak
tutulduğu. Davalı borçlunun Bursa l.İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyası ile yapmış
olduğu takibe yönelik itirazı haksız olup, itirazının iptali ile takibin devamına karar
verilmesi için iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğu.

Açıklanan bu nedenlerle, bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyaya davalı
tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı
sonucu takibin durması nedeniyle %20 icra inkar tazminatının, yargılama giderleri ve
vekalet ücreti ile birlikte davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Davacının, 01.04.2014 tarihli kira sözleşmesine ve 01.04.2014 tarihli protokole istinaden bir
kısım şahıslara yaptığını iddia ettiği ödemelerin müvekkilimle bir ilgisi olmadığı.
Müvekkilimin bir talimatı ve talebi de olmadığı.
Görüldüğü gibi, ne kira sözleşmesinde ve ne de protokolde böyle bir ödeme yapılma
hususları da yazılı da bulunmadığı
01.04.2014 tarihli protokol ile müvekkilime yapıldığı iddia edilen 150.000,00 TL.nm geri istenmesi hukuken mümkün olmadığı . Çünkü kira sözleşmesinin ve protokolün uygulanmasını önleyen müvekkilim değil, protokolü imzaladıktan sonra ihlal
eden davacı tarafın kendisi olduğu. Bu nedenle, ödeme iddiaları asılsız olduğu, doğru olmadığı gibi, müvekkilimle de bir ilişki
kurulamaz olduğu. Kira sözleşmesi ve protokol davacı tarafından ihlal edildiği.
Kira sözleşmesi ve protokolün kendiliğinden sona ermediği Davacı taraf, kira sözleşmesini daha işin başında. Banka alacağını muvazaalı olarak protokol dışındaki bir şahıs adına (Davacı şirketin o tarihteki sahibi olan Hacı Toroman’ın
dünürü Haşan Yılmaz’a) temlik alarak ihlal ettiği için, ekte ibraz ettiğimiz Bursa 10. Noterliğinden 06.03.2015 tarih, 8331 sayılı. Bursa 10. Noterliğinden 24.03.2015 tarih, 10787 sayılı. Bursa 10. Noterliğinden 01.04.2015 tarih, 11820 sayılı ihtarnameler keşide
edildiği. Daha sonra, 7.000 metre karelik fabrika binası ve faal boyahane makinelerini sembolik
aylık 5.000 (beşbin) TL.’ya kiralayan davacı tarafa karşı. Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/549 esas sayılı dosyasından (fabrika binasına ve makinelere verdiği zararlar nedeniyle) tazminat davası, ayrıca yine Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/603 esas sayılı dosyasından da (kira gelir kaybı makine haksız kullanımından doğan
zararlar için) tazminat davaları açıldığı, her iki davada da, davacı taraf aleyhine tazminat
kararları verildiği. Bu nedenle, kira sözleşmesini ve protokolü ihlal eden taraf, protokol gereğince verdiği
parayı geri isteyemez inancında oldukları Davacı tarafın tahliye tarihi, 2017 yılı eylül ayı değil, 14.03.2018 tarihi olduğu. Davacı taraf 2017 yılı eylül ayında değil, 14.03.2018 tarihinde cebri icra ile tahliye edildiği, aradan geçen 4 yıllık kiracılık süresi içerisinde aylık 5.000,00 TL. Olan kira parasını dahi
hiç ödemediği.
Şeklinde beyanda bulunarak,
Açıklanan bu nedenlerle, Haksız ve usulsüz iddia ve taleplerle açılan davanın Öncelikle görev yönünden incelenerek, davanın görev yönünden reddine karar verilmesini, Mahkemeniz aksi kanaatte ise açıklama ve itirazlarımız doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda davanın usul ve esas yönünden reddine, her türlü masraf ve ücreti vekaletin,
%20 haksız dava tazminatını davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İncelenen dosya kapsamına göre;
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK.nun 114.maddesindeki dava şartlarından biri de mahkemenin davada görevli olmasıdır.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Bir davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ya her iki tarafın tacir olup uyuşmazlığında ticari işletmeleri ile ilgili olması ( nispi ticari dava) yahut TTK’da düzenlenen işlerden kaynaklanması( mutlak ticari dava ) gerekmektedir. Derdest davada, takibe konu alacağın kaynağı kira ilişkisinden ( kiralama ilişkisi sebebiyle alınan depozitonun iadesi) kaynaklanmaktadır.
“6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir (1086 sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti). Somut olayda; taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu, dava ve takibe konu alacağın kiralama ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
3-Yargılama, harç ve giderlerinin 6100 sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece DİKKATE ALINMASINA,
4-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
5- Kararın birer örneğinin davacı gider avansından karşılanmak üzere taraflara TEBLİĞİNE,

Dair; Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

İş bu kararın gerekçesi 02/12/2021
tarihinde yazılmıştır.

Katip … Hakim …
E-imzalıdır.
E-İmzalıdır.