Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/384 E. 2021/984 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/384 Esas
KARAR NO : 2021/984

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ..

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, vadesi gelmiş borcun davalı şirketten tahsil edilemeyince alacağın tahsili amacıyla Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İncelenen dosya kapsamına göre;
Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacağın ticari alım ve satıma dayalı ticari iş ilişkisi bulunduğu , bu iş ilişkisi neticesinde oluşan alacağın olduğu ileri sürülmektedir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir.
Her iki tarafın defter incelemesi deliline dayandıkları nazara alınarak taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmış, davacı ve davalı taraf defterlerini inceleme gününde hazır etmiştir.
Bilirkişi 10/03/2020 tarihli raporunda; davacı ve davalı defterlerini inceleyerek hazırladığı raporunda davacı ve davalı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı belirtmiştir. Bilirkişi raporunda tespit edilen hususlar şu şekildedir. Davacı ile davalı arasında mal/ hizmet alım satımına dayalı ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı kayıtları ile davalı kayıtlarının bir birini doğrular nitelikte olduğu, davacı ticari defter ve kayıtlarında taralar arasındaki C/H hareketlerinin 120 ve 320 nolu hesaplar altında tutulmuş olduğu, 320 nolu hesap bakiyesinin 0,00.-TLverdiği, 120 nolu hesap bakiyesinin ise 10.205,41.-TL davacının davalıdan alacaklı olarak gözüktüğü, davalı ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalının davacıya 6.216,30.-TL olarak gözüktüğü, davalı kayıtlarında yer alan davalı faturalarının tamamının davacı kayıtlarında yer aldığı davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturaların tamamının muhteviyatının kanıtlanmış olduğu, davacı 320 nolu hesap altında gözüken fakat davalı kayıtlarında gözükmeyen tutarların aşağıda belirtildiği gibi olduğu, taraf kayıtları arasındaki farklılığın bu tutarlardan kaynaklandığı, davacı 120 hesap altında gözüken 10.205,41.-TL tutarın 18.10.2016 tarihli 132016000000148 nolu faturanın mükerrer kayıt edilmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı tarafından yukarıda belirtilen farklılıkların — gerekçelerinin nedenlerinin belgeler ile kanıtlanamaması durumunda davalının davacıdan 6.216,30.-TL alacaklı olabileceği, Davacı tarafından yukarıda belirtilen farklılıkların gerekçelerinin nedenlerinin belgeler ile kanıtlanması durumunda davacının davalıdan 10.205,41.-TL alacaklı olabileceğini tespit edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu incelenmiş olup bu kez taraflarında itirazları doğrultusunda; hesap hareketlerinin ve faturanın incelenmesi için dosyanın ek rapora gönderilmesine, dosya içerisinde bulunan ve davacının dilekçe ekinde sunduğu faturanın davacı ve davalı kayıtlarındaki pozisyonu ile hesap hareketlerine dair beyanları taraf hesap kayıtlarına 320 nolu hesap ve cari hesap hareketleri dahil incelenmesine, bilirkişiye bu konuda yerinde inceleme yetkisi verilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişinin 14.01.2021 tarihli ek raporunda; Davacı ticari defter ve kayıtlarında 120 nolu C/H ve 320 nolu C/H kodları altında tutulduğu 120 nolu hesap kodu altında hasar bedeli fatura kayıtlarının tutulduğu bu faturaların bir kısmının davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında da yer aldığı belirlenmiştir. 120 nolu hesap altında Hasar bedeline ilişkin düzenlenmiş bulunan fatura kayıtlarının bulunduğu bu faturaların bir kısmının davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında da yer aldığı,120 nolu hesap altında tutulmuş bulunan kayıtlarının bir. kısmının hesap denkleştirme kaydı ile kapatıldığı, 18.10.2016 tarihli 10.205,41.-TL alacak üzerinden davalı adına takip yapıldığı anlaşılmaktadır. Listelenmiş bulunan kayıtların davalı kayıtlarında yer almadığı belirlenmiştir. Dava dosyası içerisinde davalı kayıtlarında bulunmayan Hasar bedeli faturalarının davalı kayıtlarında yer almaması nedeniyle faturaların içeriğini oluşturan hasarların içeriğini kanıtlayacak bir belgenin dosya içerisinde yer almadığı, Davacı şirket tarafından dosya kapsamında yukarıda listelenmiş bulunan faturaların içeriğinin yeteri kadar kanıtlanamamış olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı rapor ile değerlendirildiğinde bu kez Bursa Gelir İdaresi Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 31/03/2016 tarih ve 3.989,11 TL bedelli faturanın taraf kayıtlarına işlenip işlenmediğinin sorulmasına karar verilmiş gelen yazı cevabı doğrultusunda dosya yeni bir SMMM bilirkişisine tevdi edilmiştir.
22.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının incelenen kayıtlarında davalıdan 10.205, 41 TL alacaklı görüldüğü, davalının incelenen kayıtlarında davacıya 6.216,30TL borçlu görüldüğü, taraflar alasındaki cari hesap farkının ( 10.205,41-6.216,30) = 3.989,11 TL olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki kayıt farkının sebebi; davacı kayıtlarında yer alan davalıya düzenlediği 31.03.2016 tarihli C312016000000118 Numaralı 3.989,11TL bedelli Faturanın davalı kayıtlarında tespit edilememesidir. Davacı Şirketin Düzenlediği 31.03.2016 tarihli C312016000000118 Numaralı 3.989,11 TL bedelli faturanın incelenmesi ve değerlendirilmesi düzenlenen fatura elektronik ortamda düzenlendiği ve E-FATURA niteliğinde olduğu, fatura borçlusu Akran Nakliye Tahm.Tah.Gıda Ltd Şti’e elektronik ortamda 31.03.2016 tarihinde kesildiği, davacının dosyaya eklediği elektronik tebligat raporun bilgisayar çıktısının mevcut olduğu ve mevcut evraka göre davalı tarafından kabul edildi ibaresinin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Yani fatura davacı tarafından davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. E-fatura uygulamaları konusunda 397 no.lu VUK Tebliği’ni yayınlamıştır. Anılan düzenlemede e-faturanın yeni bir belge olmadığı kağıt fatura İle aynı hukuki niteliklere sahip olduğu belirtilmiş olup e-fatura uygulamasından yararlanma yöntemlerine göre 3 temel teknik kılavuz yayımlanmış ve bu kılavuzların fatura senaryoları ile ilgili bölümlerinde e-faturaların “temel” ve “ticari” olmak üzere iki senaryo baz alınarak düzenlenebileceği belirtmiştir. Yani aslında Maliye Bakanlığı bu konudaki yetkisine istinaden e-faturanın temel ve ticari fatura olmak üzere iki ayrı işlem ile tekamül ettirileceğini esasını kabul etmiştir. Bu düzenlemelere göre; Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden ret yanıtı dönülme imkanı bulunmaz iken, ticari fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden itiraz mahiyetinde, mali mühür ile imzalı elektronik bir belge üreten yapıyı barındıran “ret” yanıtı dönülebilmektedir. Çünkü sistem ve mevcut yazılım farklı bir düzenlemeye imkan vermemektedir. Ancak Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden ret yanıtının dönülememesi, Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilen harici yöntemlerle (noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile) itiraz edilebilmesi imkanını ortadan kaldırmamaktadır. Bu durumda defterlerin delil olma vasfı ortadan kalkmamıştır. Davacı tarafından 05.04.2018 tarihinde Bursa 2.İcra Dairesi 2018/… E. Dosyası ile 10.205,41 TL ( Fatura) Cari Hesap Bakiye Alacağı, 1.524,31 TL işlenmiş Faiz olmak üzere toplam 11.729,72 TL tutarında alacak istemiyle takip başlatıldığı, davacının davalıdan icra takip tarihi olan 05.04.2018 tarihi itibariyle 10.205,41 TL asıl alacak 1.524,31TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 11.729,72TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
16.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı firmanın 2016 ve 2017 yıllarında E-Defter mükellefi olduğu, beratlarını yasal sürelerinde onayladığı, ilgili yıllara ait Yevmiye defterinin ve Defter-i Kebirin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edilmiştir. Davalı firmanın ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda; Ticari defter kayıtlarına göre 2016 yılı sonunda davacı firmaya ticari borç bakiyesinin 6.216,30 TL olduğu, 2017 yılında davacı taraf ile ticari ilişkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Taraf defter ve belgeleri incelendiğinde 3.989,11 TL bakiye farkı olduğu tespit edilmiştir. Bakiye farkının; Davacı taraf ticari defter kayıtlarında yer alan 31/03/2016 tarih C312016000000118
no.lu 3.989,11 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı tespit edilmiştir. 31/03/2016 tarih C312016000000118 no.lu faturanın, davalı ticari defter kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir. Dava dosyasının incelenmesi sonucunda tarafların kayıtlı oldukları Vergi Dairesi
Müdürlüklerinden dosyaya sunulan cevap yazılarında; Davacı tarafın anılan faturayı kayıtlarına aktardığı, davalı tarafın ise anılan faturayı kayıtlarına aktarmadığının belirtildiği görülmüştür. Dava dosyasının incelenmesi sonucunda; Davacı firmanın, düzenlemiş ve ticari defter kayıtlarına aktarmış olduğu 31/03/2016 tarih C312016000000118 no.lu 3.989,11 TL tutarlı faturayı ve E-Fatura sistemine ait kayıt görüntülerini dosyaya sunduğu görülmüştür. E-fatura sistemi ekran görüntülerinde; Faturanın davalı firma tarafından yasal süresi içerisinde red edilmediği görülmüştür. Davalı Vekili; Anılan faturayı red ettiklerini belirtmektedir. Fakat dava dosyasında faturanın, davalı firma tarafından red edildiğine veya iade edildiğine dair herhangi bir evrak bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı firmanın 05.04.2018 tarihinde icra takibine başladığı, icra takip tarihinde davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafın 10.205,41 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. İcra takip tarihinde davalı tarafın ticari defter kayıtlarına göre davalı tarafın 6.216,30 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafın davalı tarafı temerrüde düşürmediği tespit edildiğinden dolayı davacı tarafın alacağı tutar için herhangi bir faiz hesaplaması yapılmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bilirkişi raporları ile değerlendirildiğinde; dosya içerisinde bulunan raporların davacı tarafın anılan faturayı kayıtlarına aktardığı, davalı tarafın ise anılan faturayı kayıtlarına aktarmadığı anlaşılmakla dosyaya sunulan 16.08.2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmakla; davacının davalıdan 10.205,41 TL alacaklı olduğu, faiz hususunda ise; faturanın davalı tarafa gönderildiği yasada belirlenen alınan faturaya sekiz gün içinde itiraz olunmaması halinde fatura içeriğinin kabul edilmiş olduğu varsalacağı göz önüne alındığında davalının temerrüde düştüğü kabul edilmekle, 1.524,31 TL işlemiş faizin oluştuğu kabul edilmiştir.
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Tüm bu izahat çerçevesinde davacı tarafın davasını yeterince ispat ettiği sonucuna varılmış, alacağın likit olduğu ve itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye matuf bulunduğu gerekçesi ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE, Bursa 2.İcra Dairesinin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 10.205,41 TL asıl alacak ve 1.524,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.729,72 TL üzerinden devamına,
İtirazın asıl alacağın (10.205,41 TL) tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
2-Alınması gereken 801,26-TL harçtan başlangıçta alınan 200,32-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 600,94-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 251,12‬-TL harç ve 1.932,90-TL yargılama gideri toplamı 2.184,02‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*