Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/376 E. 2022/37 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/376
KARAR NO : 2022/37

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
Birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/379 Esas-2021/145 Karar sayılı dosyasında;
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla Bursa 18, İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalı tarafından takibe konu borç tutarının ticari defter ve kayıtlarında bulunmadığını ve borcun teminatı olarak müvekkili şirkete araç rehini verilmiş olduğunu gerekçe göstererek borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmiş olmasına rağmen, yapılan itirazın gerçeklerle ilgisi olmadığını takibe konu borç tutarı olan 24.000,00.-TL borca karşılık davalı tarafından Fiat Marka … plakalı aracın rehin olarak verildiği ve 22.11.2018 tarihinde rehin konusu aracın paraya çevrilmesine ilişkin Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, bu takibin akabinde teminatın mevcut borcu karşılamaması mümkün olmadığından tahsilde tekerrür olmaması için borçlu hakkında Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalının üzerinde bırakılarak karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle ;davacı şirket tarafından davalı … aleyhine davalının davacı şirketin alacaklarına karşılık olmak T.C Hendek Noterliğinin 5608 yevmiye nolu ile tanzim edilen Rehin Sözleşmesi ile … plakalı , 2013 model 263 tip NM 42630000613049 şasi seri numaralı aracı rehin verdiğini, davalının teminata konu borçlarını ödememesi üzerine Ankara 4.İcra Müdürlüğünün 2018/… dosyasıyla rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, aynı borç hakkında davacı şirket tarafından davalının cari hesap borcundan kaynaklanan alacağının tahsili için Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın üzerine Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/396 esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığı, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacaklı firmanın 13.09.2018 ve 24.12.2018 tarihinde kesmiş bulunduğu faturaların gerçekdışı olduğunu, faturalardaki dolap sepektör ve sepektör paleti faturalarının zamanında fatura edilip bedelsiz olarak kendisine gönderildiğini, konuyla ilgili zamanın müdürü Ömer Beyaz tarafından hepsi bizzat ücret faturası kesildiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle davacının davasının reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; : takibe konu faturalarda belirtilen malların davacıya teslim edildiğini, yapılan takibin haksız olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflarca aralarında düzenlenen cari hesap sözleşmesi, fatura ve cari hesap eksteresi gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü için davacının cari hesap sözleşmesi kapsamında alacaklı olup olmadığının belirlemek gerekir. Bunun için taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak her iki taraf defterini inceleyerek görüş bildirilmesi istenmiştir.
Davacının cari sözleşmesi dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. 20.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. Davacının bilirkişi incelemesine sunmuş olduğu ZU1/-2Ul10 yılları ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin kanunun belirlemiş olduğu yasal süreler içerisinde yaptırılmış olduğu, davalı tarafından bilirkişi incelemesine ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiş olması nedeniyle davalı ticari defter ve kayıtları incelenemediği, davacı ticari defter ve kayıtlarında taraflar arasındaki Cari Hesap Hareketlerinin Pet Cari ve Damacana cari hesapları altında takip edildiği, davacı ticari defter ve kayıtlarında pet cari hesapta davacının davalıdan 183.534,94.-TL alacaklı olarak gözüktüğü, bu tutarın 166.616,85.-TL’nın takibe ve davaya konu edildiği, Damacana Cari hesap hareketlerinde; davacının davalıdan 7.746,77.-TL alacaklı olarak gözüktüğü görüldüğü, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların bir kısmının içerisinde dolap ve palet satışlarına ilişkin mallarında mevcut olduğu, 6. Davacı ve davalı arasındaki husumetin ana konusunun davacı tarafından davalı adına düzenlenen 14.08.2018 tarihli 26.250,68 TL ve 24.09.2018 tarihli 122.979,60 TL bedelli faturalardan kaynaklandığı, bahse konu faturaların içeriği incelendiğinde ise; Dolap ve Sebil satışlarına ilişkin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bahse konu faturaların irsaliyeli fatura olduğu ve faturaların alt kısmında bulunan teslim alan kısımlarının boş ve imzasız olduğu, bahse konu faturaların içeriğini oluşturan malların davalıya verildiğinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği davacı tarafından 14.08.2019 ve 24.09.2018 tarihli faturaların içeriğini oluşturan malların davalıya verildiğinin kanıtlanamaması durumunda davacının davalıdan alacağının (183.534,94 4 7.746,77) – 149.230,28 – 42.051,43.-TL alacaklı olabileceği belirtilmiştir.
15.01.2021 tarihli ek raporda; davacı tarafından dava dosyasına sunulan Davacı ve davalı isim ve imzalarını taşıyan Ariyet belgeleri incelendiğinde sunulan belge tarihlerinin 2016 dönemine ait olduğu ancak taraflar arasındaki husumetin ana konusunu teşkil eden 14.08.2018 tarihli 140185 nolu ve 24.09.208 tarihli 140278 nolu faturaların tarihlerinin 2018 dönemi olduğu, davacı tarafından dava dosyasına sunulan Ariyet belgelerindeki Yatay Dolap miktarının 72 adet olduğu bu miktarın kök raporda belirtilen faturalar içerisinde yer alan miktarlar ile uyumlu olduğu, Dik Dolap miktarının 5 adet olduğu kök raporda belirtilen faturalar içerisinde yer alan miktarlar ile uyumlu olduğu, Sıcak – Soğuk Sebil miktarının; 3 adet olduğu ancak kök raporda belirtilen faturalar içerisinde bahse konu tutardan daha fazla faturanın mevcut olduğu, davacı tarafından dava dosyasına sunulan ve 14.08.2018 tarih 140185 nolu ve 24.09.2018 tarih 140278 nolu faturaların içerisini oluşturan malların teslimini kanıtlamaya yönelik Ariyet belgelerinin fatura içeriğini oluşturan emtiaların davalıya teslimini kanıtlamaktan (belge tarihlerinin bir biri ile farklı dönemleri içermesi, Ariyet belgeleri içerisinde yer alan miktar kadar faturanın düzenlendiği) bu hususun tarafımdan hazırlanmış bulunan kök raporda belirtildiği tespit edilmiştir.
Davacı şirketin alacaklarına karşılık olmak T.C.Hendek Noterliği’nin 09.05.2017 tarihinde 5608 Yevmiye nosu ile tanzim edilen Rehin Sözleşmesi ile … Plakalı, FIAT Marka, kamyonet (panelvan) cinsindeki 2013 model 263 tip,263A20005254060 motor numaralı, NM426300006138049 şase seri numaralı aracı rehin verdiği, davalının teminata konu olan borçlarını ödememesi üzerine 22.11.2018 tarihinde davalı hakkında Ankara 4.İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esasında Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu İle İlamsız Takip başlatılmış ve bu takibe davalı borçlu tarafından Bursa 7.İcra Müdürlüğü’ne 25.01.2019 tarih ve 2019/1298 Muhabere sayılı havale ile yapılan itiraz sonucu takibin İİK 62.ve 66.ve 147.maddeleri gereğince durdurulmasına karar verildiği, davacınında mahkememizin 2019/378 E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda dosyalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması sebebiyle birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen 2019/378 E. Sayılı dosya üzerinden yapılan yargılamada; talimat mahkemesi aracılığı ile davacının ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. 06/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; yapılan çalışmalar neticesinde davacı … Su Ve Su Ürünleri Gıda Turizm Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin ve davalı …’in her ikisinin de tacir olduğu, uyuşmazlığın konusunun aralarındaki ticari bir faaliyetin sonucunda oluştuğu, davacı …’ne ait incelenen e-defterler ve kayıtlarının bu kayıtlara esas teşkil eden, tarafıma ibraz edilmiş belgeler ile uyumlu olarak kayıt edildiği, davacı …’nin davalı …’den 166.616,85 TL Alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için belirlenen gün ve saatte usulüne uygun olarak yapılan ihtarlı tebligata rağmen istenen defter ve kayıtlarını mahkememize sunmadığı anlaşılmakla buna ilişkin olarak 29/07/2020 tarihli tutanak tutulmuştur. Bu tutanak birleşen dosya olan 2019/378 E. Sayılı dosya içerisinde mevcuttur.
Davalı ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmadığından davalının ticari defter ve kayıtları incelenememiştir. Bu nedenle davacının ticari defter ve kayıtları mahkememizce değerlendirmeye alınmıştır. Mahkememiz dosyası olan 2019/376 E. Sayılı dosya yönünden davacının davalıdan 166.616,85.-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Birleşen dosya yönünden ise yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının davalıdan 166.616,85.-TL alacaklı olduğu bu nedenle ödeme emrine yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; birleşen dava yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası olan 2019/376 E. Ve 2019/378 E. Sayılı davalar yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarlar ile alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca her dosya yönünden ayrı ayrı olmak üzere icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının İPTALİNE
Takibin 166.616,85 TL alacak üzerinden DEVAMINA,
166.616,85 TL ‘nin %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Birleşen dava olan mahkememiz dosyası 2019/378 Esas sayılı dosya yönünden;
Davanın KABULÜ ile; Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının İPTALİNE
Takibin 24.000,00 TL alacak üzerinden DEVAMINA,
24.000,00 TL ‘nin %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Asıl davada alınması gereken 11.381,59 TL ve birleşen davada alınması gereken 1.639,44 TL olmak üzere toplam 13.021,03 TL harçtan başlangıçta alınan 3.255,26 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 9.765,77 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yapılan 3.344,06 TL harç ve 1.956,80 TL yargılama gideri toplamı 5.386,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Asıl davada;
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 19.778,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen davada;
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yasa yolu olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/01/2022
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)