Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/370 E. 2020/354 K. 22.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/370
KARAR NO : 2020/354

HAKİM : … …
KATİP : ..

DAVACI : … ..
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 24.04.2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde, davacının Bursa 16. noterliğinin 25/11/2010 gün ve 55894 yevmiye sayılı hisse devri sözleşmesi ile o dönem kooperatifin başkanlığını yürüten ve kooperatif hissedarı olan … …’dan iki hisset devraldığını, ancak bugüne kadar davacının genel kurullara davet edilmediğini, bunun üzerinek kooperatife başvurduğunda eski yönetici … …’ın kayıt ve defterleri yeni yönetime devretmediği ve adının üye listesinde yer almadığını öğrendiğini, ancak üyeliğinin hukuken geçerli olduğunu belirtmek suretiyle davacının kooperatife iki pay üzerinden üye olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, kooperatifin çift imzayla temsil edildiğini ancak davacının dayandığı devir sözleşinde gereçli iki temsilcinin imzasının bulunmadığını, aynı hisselerin değişik kişilere satılmış gibi gösterildiğini, usülsüzlüğün o dönem yönetimde bulunan … … tarafından yapıldığını, bu durumun davacı tarafça da bilindiğini Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava sırasında sahte belgeyle hisse satışı konusunda davacının bilgi sahibi olduğunun kendi beyanından anlaşıldığını, dava hakkının zaman aşımına uğradığını zira kooperatif ve ortaklık sözleşmeleri sebebiyle beş yıllık zamanaşımı süresi bulunduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava bir tespit davasıdır ve davacı taraf davalı kooperatife üye olduğunun tespitini talep etmektedir. Kural olarak tespit davalarında hukuki yarar aranır ve hukuki yarar dava şartıdır. Eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı kabul edilir. Ancak somut olayda bir hukuki ilişkinin varlığının tespiti istenmektedir. Bu tespit davacının üyelik haklarından yararlanabilmesinin ön şartıdır. Davacı üye olduğunu ispatlamadan üyelikten kaynaklanan haklarını kullanamayacağından tespit davasında hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir.
Davalı taraf dava hakkının zaman aşımına uğradığını ileri sürmüşse de bu def’i yerinde görülmemiştir. Zira özünde üyelik devam eden bir olgudur. Kendini üye zanneden birinin uzun süre sessiz kalması normaldir. Nitekim 2016 yılı kooperatif genel kurulu için davacının adına hazirun listesinde yer verilmiştir. Bu durumda dava hakkının zaman aşımına uğradığı söylenemez. Davanın esasına girilmesi gerekir.
Buna karşılık dava esastan redde mahkum görülmüştür. Zira davacının kooperatif üyeliğine ilişkin hiçbir kayıt yoktur. Tek kayıt yukarıda zikredilen hazirun cetveldir. Hisse devrine ilişkin noter sözleşmesi üyeliği ispat etmez. Hatta üyeliği devredenin üyeliğini de ispat etmez. Bu tür devirler beyan esasına göre yapılır. Bir kişi hiç sahip olmadığı bir şeyi devrettiğini beyan ederek işlem yapabilir. Burada esas sorumluluk devralana düşer. Bir hisseyi devralan kişi hissedarlığın gerçek mahiyetini tahkik ettikten sonra satın alma yapmalıdır. Nitekim davacı da kooperatif üyeliğinin mahiyetini ve gerçek durumu tahkik etmeli, kooperatif yönetiminden bilgi ve belge almalı, devirden sonra kooperatife başvurarak pay defterine kayıt yapılmasını ve kooperatife kabul edilmesini istemelidir.
Somut olayda noterlikte yapılan hisse devrinin üzerinden neredeyse on yıl geçmiştir. Kooperatife üye olduğunu düşünen birinin akçeli sorumluluğu bulunduğunu da bilmesi gerekir. Hiç aidat ödemeden yapı kooperatifinden bağımsız bölüm almayı beklemek normal değildir. Davacı on yıla yakın bir süre hiç aidat ödemeden geçirmişse bunda kendi kusuru ve sorumluluğu da vardır. Başka hiçbir genel kurula çağrılmamış olmasına rağmen üye olduğunu düşünmek ve buna karşı yıllarca sessiz kalmak davalının tercihidir. Davacı be bir genel kurula katıldığını ne de bir lira aidat ödediğini gösteren belge sunamamıştır.
Davacının hisse devraldığı … …’a yönelik bir talebi yoktur. Bu kişinin hileli işlemler yaptığı ve kooperatifi bilerek zarara uğrattığı ileri sürülmektedir. Bu konuda Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinde 2018/175 E. sayılı dava devam etmektedir. … …’ın tek başına kooperatifi temsile yetkili olmaması, davacının üyelik devrinden sonra yapılması gereken işlemleri tamamlamamış olması da nazara alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın reddine,
Alınması gereken 54,40-TL maktu red harcından başlangıçta alınan 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile 10,00-TL harcın davacıdan tahsiline,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 22/06/2020

İş bu kararın gerekçesi 22/06/2020 tarihinde yazılmıştır.

Katip … Başkan …
e-imzalıdır e-imzalıdır