Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/368 E. 2021/573 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
**GÖREVSİZLİK**
ESAS NO : 2019/368 Esas
KARAR NO : 2021/573

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : … – …
… – …
VEKİLİ : Av. … .
DAVALILAR : 1- …
2- … – … …
3- … – … …
4- … – …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2019
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; 04/02/2019 tarihinde davalılardan … idaresindeki … plakalı otobüsün davacı …’a ait … plakalı araca çarptığını, kaza sonucunda davacıya ait … plakalı araçta hasar meydana geldiğini ve aynı zamanda araç içerisinde bulunan davacılardan …’ın kaza nedeniyle yaralandığını, kazada … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğu ve davacıya ait aracı kullanan …’ın ise kusur olduğunun tespit edildiğini, araçta meydana gelen hasarın .. . adlı firmada tamir ettirildiğini, tamir için 85.477,34 TL ödendiğini ve .. . A.Ş.’den sigorta kapsamında 36.000,00 TL alındığını, aracın yetkili servisinde yaptırılması durumunda 146.094,08 TL lik bir bedel öngörüldüğünü, ancak aracın tamir işlemlerinin . . adlı firmada yaptırılması suretiyle zarar miktarının da azaldığını, bu nedenle davacının tamir değişen parçalar nedeniyle 49.477,00 TL zararının bulunduğunu, davacının aracında 90.000,00 TL lik bir değer kaybı oluştuğunu, aracın devri halinde davacının alacağının büyük bir risk altına gireceğini, bu zararın güvence altına alınabilmesi için kazaya karşılan ve davalılardan … mülkiyetinde olan diğer … plakalı araç kaydı üzerine aracın satımının engellenmesi için ihtiyati tedbir mahiyetinde aracın satışına engel şekilde tedbir konulmasını, kaza sırasında yaralanan …’ın kolu ve elinin kalıcı zarara uğradığını beyan etmekle, davacı … lehine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 12.000,00 TL maddi tazminata, 12.000,00 TL değer kaybı bedeline, kaza tarihinden itibaren işlemek üzere ticari avans faizine, davacı … lehine 2.000,00 TL manevi tazminata ve kaza tarihinden itibaren işlemek üzere ticari avans faizine, tedbir talebinin kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; kaza ile ilgili ceza davasının henüz soruşturma safhasında olduğunu, soruşturma dosyası ile tahkikatın devam ettiğini ve olay ilgili iddianamenin henüz hazırlanmadığını, ilgili iddianamenin hazırlanması ve bu iddianameye göre açılacak davacının sonucunun beklenmesi gerektiğini, olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı aracında meydana gelen hasarın sigorta şirketince karşılandığını bu nedenle davacının hiçbir zararının bulunmadığını, davacının haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, kusur oranlarının tespit edilmeden açılan davanın haksız olduğunu, kusur oranlarının tespiti amacıyla mahallinde kusur tespitinin yapılmasını, aracın tamirde kaldığı süreler ile ilgili tazminat talep etmesinin aracın ticari araç vasfı taşımadığından usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla usul ve yasaya aykırı olan, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olarak ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve …’nin davaya cevap vermemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının uğradığı zararların tazmini amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Haksız fiil hükümleri çerçevesinde uyuşmazlık değerlendirilecek ve çözüme kavuşturulacaktır. Haksız fiil hükümleri de Borçlar Hukukunda düzenlenmiştir. Somut olayda haksız fiilin herhangi bir ticari yönü de bulunmamaktadır. Somut olayda trafik kazasından kaynaklı tazminat talebi söz konusudur. Bu tür davalarda ticaret mahkemesinin görevli olmasını sağlayacak sebeplerden biri , diğer davalılar yanında zorunlu mali mesuliyet sigortacılarının da hasım gösterilmesi halidir. Bir diğeri ise haksız fiile dayalı davanın tacirler arasında görülmesi halidir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesi; TTK’nın 16/2. maddesinde “kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları” düzenlemesi benimsenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Somut olayda; davacı aracının kullanım şekli özel-hususi araçtır.Ticari nitelikte araç değildir. Eylem her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmayıp, haksız fiilden kaynaklanmaktadır.Bu durum karşısında davanın ticari nitelikte olmadığı gözetilerek; Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
Haksız fiil nedeniyle tazminat alacaklarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Haksız fiile dayalı davanın tacirler arasında görülmesi halinde ticari davaya konu olabilirse de yargılamanın taraflarından her ikisinin birden tacir olmadığı ve mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/05/2021

Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.