Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/315 E. 2020/640 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

……
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/315
KARAR NO : 2020/640

HAKİM : ……
KATİP : ……

DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI :……
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankaca dava dışı borçlu … Teks. Gıd. Hay.Oto. Mad. İnş. San.ve Tic.Ltd. Şti ve davalı borçlunun müteselsil kefaleti ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine Beyoğlu 48. Noterliği’nin 12/09/2018 tarihinde çekilen ihtarnamenin davalı borçluya tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, yukarıda açıklanan nedenle itirazın iptaline takibin kaldığı yerden devamına, alacağın tahsilini geciktirme amacı taşıyan itiraz nedeniyle borçlu davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Derdest dava banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı banka taraflar arasında bir bankacılık ve kredi sözleşmesinin varlığını, bu sözleşme sebebiyle davalıya veya davalının müteselsil kefil olduğu bir gerçek veya tüzel kişiye kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesine aykırı davranış sebebiyle hesabın kat edilip borçlunun temerrüde düşürüldüğünü ve takip tarihi itibariyle ne kadar bakiye kredi borcu olduğunu, kefillerin de müteselsil kefil olarak sorumluluğunu ispat etmek zorundadır.
Banka kayıtları aksi ispat edilinceye kadar geçerli kayıtlardır. Elbette davalı tarafın sunacağı ödeme belgeleri ve diğer kayıtlar da dikkate alınmak kaydıyla, davacı bankanın tuttuğu kayıtlara itibar edilmesi gerekir. Bu amaçla banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması uygun olacaktır.
Mahkememizce seçilen bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi 16/01/2020 tarihli raporunda taraflar arasındaki kredi ilişkisini özetlemiş, davacı banka ile davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil … …… …… kefalet limitinin 200.000,00 TL olup, borcun tamamından sorumlu bulunmakta olduğu, toplam borç tutarının takip tarihinden tamamen ödeninceye kadar şirket kredi kartı ve esnek ticari hesap kredisi için işletilecek yıllık %30,24 taksitli ticari krediler için işletilecek yıllık %78 temerrüt faizi, faizin %5 BSMV olmak üzere tespit edilmiştir. Bu oran istenen oran ile örtüştüğü, bilirkişi raporunda 162.358,83 TL asıl alacak, 7.087,57 TL işlenmiş temerrüt faizi ve 354,38 TL %5 BSMW, 569,84 TL masraf olmak üzere; kefaletin şekil şartlarının gerçekleştiği ve sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı ve belirtilmiştir. Davalılar şirket ortağı olduğundan eş rızası aranmayacaktır.
Dava konusu alacak genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinden oluşmaktadır. Taraflar arasındaki kredi hesabı 10.09.2018 tarihli bir ihtarla kat edilmiştir. İhtarda verilen ödeme süresi nazara alındığında temerrüt tarihi 16/09/2018 olacaktır. Bilirkişi, ayrı ayrı kredilere göre akdi faiz oranını ve temerrüt faiz oranını belirlemiştir. Bilirkişi sözleşmede yer alan hususları dikkate alarak hesaplama yapmış ve takip tarihi itibariyle nakdi krediden ayrı ayrı 162.358,83 TL asıl alacak, 7.087,57 TL işlenmiş temerrüt faizi ve 354,38 TL %5 BSMW, 569,84 TL masraf olmak üzere toplam 170.370,62 TL borç hesaplandığını, ticari kredi için yıllık %78 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğini açıklamıştır.
Genel itibariyle bilirkişinin hesapladığı ana para miktarı davacı bankanın talebinden azdır. Ancak işlemiş faiz hesabında banka aleyhine fark oluşmuştur. Her bir kalemde banka talebiyle bağlı kalındığında toplamda 170.370,62 TL alacak hesaplanmaktadır. Taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde ve kefalet sınırı da dikkate alınarak davalının kısmen kabulü gerekir. Bilirkişi alacak toplamına gayri nakdi alacakları da eklemiş ancak Mahkememizce bu alacak ayrı bir kalemde hükme bağlanmıştır.
Sözleşmeye göre kefillerin gayri nakdi krediden de sorumlu olduğunu gösteren açık hüküm bulunmaktadır.
Davacı banka ispat külfetini yerine getirmiş, buna karşılık davalı taraf başkaca ödeme yaptığını ispat edememiştir. Bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak muayyen ve davalı tarafından bilinebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Reddedilen kısımlar yönünden davacı banka kötü niyetli bulunmayarak aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:
Davanın kısmen kabulü ile,
162.358,83 TL asıl alacak, 7.087,57 TL işlemiş temerrüd faizi, 354,38 TL BSMV %5, 569,84 TL masraf olmak üzere toplam 170.370,62 TL alacağın davalıdan tahsiline, toplam borç tutarının asıl alacak tutarına takip tarihinden tamamen ödeninceye kadar şirket kredi kartı ve esnek ticari kredi için işletilecek yıllık %30,24 , taksitli ticari krediler için işletilecek yıllık %78 temerrüd faizi, faizin %5 BSMV icra masrafları ve vekalet ücretiyle tahsiline
2-Alınması gereken 11.638,01 TL harçtan başlangıçta alınan 2.122,97 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 9.515,04 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.167,30 TL harç ve 489 TL yargılama gideri toplamı 2.656,37 TL’nin davanın kabul ret oranına göre 2.603,24TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 20.135,21 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2020
Katip ……
¸(e-imzalıdır)

Hakim ……
¸(e-imzalıdır)