Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/310 E. 2021/798 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/310 Esas
KARAR NO : 2021/798

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :..
KATİP :…

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : HASIMSIZ –
DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda mahkememizin 07/06/2018 tarih ve 2018/586 esas – 2018/838 karar sayılı kararı ile usulden reddine dair karar verildiği, kararın istinaf edildiği, T.C. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi ‘ nin 25/03/2019 tarih ve 2018/1673 esas – 2019/202 karar sayılı ilamı ile “Davacının İstinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/06/2018 tarih 2018/586 Esas 2018/838 sayılı Kararının KALDIRILMASINA,” dair karar verildiği ve dosyanın yukarıdaki esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yaptığı ticari faaliyetler neticesinde işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle büyük borçlar altına girdiğini ve borçlarını ödeyemez duruma geldiğini, şirketin borca batık olması, ticari faaliyetlerini gerçekleştirdiği makine ve teçhizatın satılmış olması dolayısıyla şirketin faaliyette olmaması nedenleri ile şirketin iflasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, davacı şirketin borca batıklığının tespiti ile hasımsız olarak iflasın açılması davasıdır.
Mahkememizce 07/06/2018 tarihli karar ile davacı tarafın iflas avansı ve iflas gider avansını tamamlamaması nedeniyle 2004 Sayılı İ.İ.K.’nın 160 ve 181 nci maddeleri, 6100 sayılı H.M.K.’nın 120, 114/1-g ve 115/2.maddeleri bir arada değerlendirilerek dava şartının yerine gelmediği, davacının eksikliği de kesin süre içinde gidermediği nazara alınarak dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karar Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2018/1673 esas – 2019/202 karar sayılı ilamı ile kaldırılmıştır.
Kaldırma gerekçesinde; “borca batık olan şirketin iflasını talep etmesi halinde yapılacak olan araştırma kamu düzeni ile ilgilidir. Kamu düzeni ile ilgili olan araştırmalar ise HMK 325.maddeye göre; giderlerin taraflardan birisi veya belirlenecek oranda her ikisi tarafından karşılanması, karşılanmadığı takdirde bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere hazineden ödenmesi gerektiği belirlenmiştir. Gerek Yargıtay 23.Hukuk Dairesi ve daha önce bu davalara bakan 19.Hukuk Dairesince verilen kararlar bu yöndedir (Emsal; Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 24/11/2010 tarih 2010/11272 Esas 2010/13264 K. ve 23.Hukuk Dairesinin 14/09/2015 tarih 2015/6028 Esas 2015/5860 Karar). Buna göre; İİK 178/2.maddeye göre İİK 166/2.maddede belirtilen usule göre iflas davası açıldığının ilan edilmesi, ilandan itibaren 15 gün içinde alacaklıların müdahale etme süreleri beklenerek bundan sonra ön incelemenin yapılması ve devamında yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.” hukuksal görüşlerine yer verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında gerekli iflas giderleri suç üstü ödeneğinden karşılanarak ilanlar yapılmış, davacı şirketin borca batık olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davacının kıymet takdiri yapılması gereken aktif bir malvarlığı bulunmamaktadır. Borca batıklık araştırması yapılırken yalnız kaydi bilançoya göre değil rayiç değer bilançosuna göre borca batıklık durumu değerlendirilmelidir. Yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporuna göre; Defter kayıtları maliyeye verilen kurumlar vergisi beyannamesindeki bilançolar incelendiğinde şirket borca batık değildir. Öz varlık rakamı 918,546,72-TL dir. Kaydi bilançoya göre Borca batıklık söz konusu değildir. Ticari alacaklar : 31.12.2017 tarihli bilançoda 2.876.292.-TL alacak rakamı yer almaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde “Ayrıca her ne kadar müvekkil şirketin dilekçemiz ekinde sunmuş olduğu gerçek/tüzel kişilerden olan alacakları olsa da alacak konusu senetlerin bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası Gürsu şubesince rehnedildiginden işbu senetlere ilişkin takip yoluna gidilememekte, ilgili banka şubesinden senetlerin tahsil edilip edilmediğine dair herhangi bir bilgi alınamamaktadır. İşbu bankada yer alan senetler haricinde müvekkil şirketin alacaklarına ilişkin bazı kıymetli evrak da dilekçemiz ekinde yer almaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur. Ancak bilanço ve defter kayıtları incelendiğinde senetlerle ilgili bir kayıt bulunmamaktadır. Ayrıca alacaklarda ödenmeyecek durumda bir alacağın olup olmadığı da bilançoda görülmemektedir. Herhangi bir şüpheli alacak hesabı ve şüpheli alacak karşılığı hesabı defter kayıtlarında mevcut değildir. 2016 sene sonu bilançosunda görünen stok rakamı 1.007.300-TL dir. 2017 yılı gelir tablosu incelendiğinde 844.516-TL satış olduğu satılan mal maliyetinin 718.898-TL olduğu görülmektedir. 2017 sene sonu stok rakamı 333.000-TL dir. Bu tutar rayiç bilançoda da aynen yer alacaktır. Stoklar davacıların ifade ettiği gibi sıfırsa o takdirde karşılığının bilançoda başka bir varlık hesabında yer alması gerekir. 218.118-TL gelecek aylara ait giderler rayiç bilançoda gösterilmeyecektir. Duran varlıklar arasında gayrimenkul ve taşıt aracı bulunmamaktadır. Satıldığına dair de bir kayıt ta bulunmamaktadır. Net değerleriyle rayiç bilançoda yer alacaktır. Duran varlıklar aynı yukarıda stoklar kısmında ifade ettiğim gibi satılmışlarsa yani sıfırsa o takdirde karşılığının bilançoda başka bir varlık hesabında yer alması gerekir. Dilekçe ekinde senet fotokopileri incelendiğinde barser seramik ve assu seramik ile davacılar arasında yapılan anlaşma karşılığında 2.750.000-TL tutarında teminat senetleri alındığı alacaklı hanesinde davacı şirket ortaklarının adlarının yazılı olduğu görülmektedir. Yapılan protokol mahkemeden iflasını isteyen davacı borçlu gege makinecilik ile değil şirket ortakları … … ve … … ile alıcı olarak … .., .. ..( … seramik mermer sanayi san.A.Ş.) … arasında hazırlanıp imzalanmıştır. Yani protokolde davacı şirketin adı geçmediği gibi senetlerde de şirketin unvanı yazılı değildir. Protokol ve senetler yine şirketinin ortakları adına hazırlanıp imzalanmıştır. Ancak bu senetteki alacakların davacı ile dava dışı şirket arasındaki akdi ilişkiden kaynaklandığı her ne kadar şirket ortaklarının ismi yazılmış ise de; alacak hakkının şirkete ait olduğu, ticari ilişkinin içeriği, protokolden anlaşılmaktadır. Nitekim davacı vekili dava dilekçesinde “müvekkil şirketin dilekçemiz ekinde sunmuş olduğu gerçek/tüzel kişilerden olan alacakları olsa da alacak konusu senetlerin bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası Gürsu şubesince rehnedildiginden” bahsetmiş esasında senetlerdeki alacağın şirket alacağı olduğunu da ortaya koymuştur. Bu senetler şirket kayıtlarına da aktarılmamıştır. Ayrıca davacı vekili senetlerin Yapı Kredi Bankasına teminat olarak verildiğini bu nedenle takip yoluna gidilememekte olduğunu bankadan tahsilatla ilgili bir bilgi de alınamadığını beyan etmiştir. Öncelikle bankaya tüm senetler teminat olarak verilmemiş 560.000-TL tutarında 10 adet senet verilmiştir. Ayrıca senetler hakkında bilgi alınamaması gibi bir durum söz konusu bile olamaz. Bankadan alınacak ekstrelerde bunu takip etmek mümkündür ve zaten senetler ödenmeyip protesto olmuşsa bankanın bundan davacıları haberdar etmemeleri mümkün değildir. Bunun dışında teminat olarak aldıkları toplam 2.750.000-TL tutarlı 39 adet senetten 29 adet 2.210.000-TL senet başka bir yere teminat olarak verilmediğine göre davacının elinde olması gerekir. Senetlerin ödenip ödenmediği buradan da takip edilebilinir. Davacı şirketin ve ortakların iyiniyetli hareket ettiği söylenemez. İ.İ.K. 178/2 maddesi uyarınca alacaklılara davaya müdahele etme ve borçlunun iflas talebini hakkında takiplerini ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden iflas isteminin reddine karar verilmesini isteyebilir. Şirketin borca batık olup olmadığı hakkında Aktif (varlıklar) : 3,673,090,48-TL Kısa ve uzun vadeli borçlar toplamı: 1.791,750,994-138.459,69 = 1.930.210,68-TL 3.673.090,48-1.930.210,68= 1.742.879,80 TL öz varlık toplamıdır. Şirket defter kayıtları ve maliyeye verilen beyannamelerdeki bayanlara göre borca batık olmadığı gibi davacı şirket ve ortakları iyiniyetli hareket etmemektedir. Gerek borca batıklığın bulunmaması İ.İ.K. 178/1 maddesindeki koşulların oluşmaması gerekse İ.İ.K. 178/2 maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN REDDİNE,
Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Suç üstü ödeneği tarafından yapılan 2.000,06 TL harcamanın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ödeneğinden karşılanan gider avansının artan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı oybirliği ile açıkça okundu, anlatıldı.08/09/2021

Başkan ..
e-imzalıdır
Üye ..
e-imzalıdır
Üye ..
e-imzalıdır
Katip ..
e-imzalıdır