Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/307 E. 2020/188 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

..
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/307
KARAR NO : 2020/188

BAŞKAN : …
ÜYE :..
ÜYE : ..
KATİP : ..

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. ..

DAVALI :..

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/04/2019
KARAR TARİHİ : 19/02/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde, davacı banka ile davalı arasında bir kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davalıya kredi kullandırıldığını, davalının sözleşme hükümlerine uymaması üzerine, hesabın kat edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmayınca Bursa 9. İcra Dairesinin 2018/…… sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı tarafın takibe haksız biçimde itiraz ettiğini, ileri sürerek itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı banka taraflar arasında bir bankacılık ve kredi sözleşmesinin varlığını, bu sözleşme sebebiyle davalıya veya davalının müteselsil kefil olduğu bir gerçek veya tüzel kişiye kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesine aykırı davranış sebebiyle hesabın kat edilip borçlunun temerrüde düşürüldüğünü ve takip tarihi itibariyle ne kadar bakiye kredi borcu olduğunu, kefillerin de müteselsil kefil olarak sorumluluğunu ispat etmek zorundadır.
Banka kayıtları aksi ispat edilinceye kadar geçerli kayıtlardır. Elbette davalı tarafın sunacağı ödeme belgeleri ve diğer kayıtlar da dikkate alınmak kaydıyla, davacı bankanın tuttuğu kayıtlara itibar edilmesi gerekir. Bu amaçla banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması uygun olacaktır.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, dolayısıyla delil de bildirmemiştir.
Mahkememizce seçilen bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi 05.11.2019 tarihli raporunda taraflar arasındaki kredi ilişkisini özetlemiş, davacı banka ile dava dışı .. … .. arasında kredi sözleşmesi bulunduğunu, davalının da bu sözleşmelere müteselsil kefil olarak imza attığını, bu sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi davalı kefil açısından hesaplama yapmış, takip talebindeki anapara ve akdi faiz yönünden banka ile aynı miktar üzerinden sonuç çıkarmış, temerrüt faizi yönünden banka talebinden daha az bir miktar hesaplamıştır. Ancak kendince takipten sonra da faiz hesabı yaparak toplam alacağı 507.039,23. TL’ye çıkarmıştır. Bu hesaplama hatalıdır, takipten sonra işleyecek faizin icra dairesince dikkate alınması gerekir.
Taraflar arasındaki kredi hesabı 21.02.2018 tarihli bir ihtarla kat edilmiştir. İhtarın tebliğ tarihi 26.02.2018’dir. Bilirkişi, bu ticari kredi için %40,56 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğini açıklamıştır.
Genel itibariyle bilirkişinin hesapladığı ana para miktarı davacı bankanın talebiyle aynıdır. Buna karşılık bilirkişi işlemiş faiz hesabını daha az çıkarmıştır. Davacı bankanın sunduğu kayıtlar dikkate alındığında dosya kapsamına uygun bulunan rapora göre hüküm kurulmuştur. Kefalet sınırı da dikkate alınarak davanın kısmen kabulü gerekir.
Davacı banka ispat külfetini yerine getirmiş, buna karşılık davalı taraf başkaca ödeme yaptığını ispat edememiştir. Bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak muayyen ve davalı tarafından bilinebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DavanınDavanın kısmen kabulü ile Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline,
Takibin 279.712,70 TL asıl alacak 13.982,04 TL işlemiş akdi faiz, 4.985,29 TL temerrüt faizi, 249,27 TL BSMV ve 145,00 TL masraf olmak üzere 299.074,30 TL toplam alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağın takip tarihinden itibaren %40,56 oranında temerrüt faizi ve bunun %5’i oranında bsmv uygulanmasına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun 279.712,70 TL lik asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Alınması gereken 20.429,76-TL harçtan peşin yatırılan 3.654,75-TL ve icra takibi sırasında yatırılan 1.513,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.261,97-TL harcın davalıya tamamlattırılmasına,
Davacı tarafça yapılan 698,90-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 690,73-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili lehine kabul edilen miktar üzerinden takdir olunan 29.385-TL ücret-i vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine takdir olunan 3.400-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 3.654,75-TL harç ile icra takibinde yatırılan 3.654,75-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 19/02/2020

İş bu kararın gerekçesi 19/02/2020 tarihinde yazılmıştır.

Başkan ..
e-imzalıdır
Üye ..
e-imzalıdır
Üye ..
e-imzalıdır
Katip ..
e-imzalıdır