Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/3 E. 2021/67 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/3 Esas
KARAR NO : 2021/67

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : ….
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
FERİ MÜDAHİL : … – …
VEKİLİ : Av. …
FERİ MÜDAHİL : … –
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL: … – …

VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … – …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … –
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … –

VEKİLLERİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …LTD. ŞTİ. …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … – …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …
FERİ MÜDAHİL : … – …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … –
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … –

VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … – …

VEKİLLERİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … –

VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL/ : … –
VEKİLLERİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … .

VEKİLİ : Av. …

DAVA : Konkordato
DAVA TARİHİ : 02/01/2019

BİRLEŞTİRİLEN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2019/…. ESAS SAYILI DAVADA

DAVACI : …. ..
VEKİLİ : Av. … ..
FERİ MÜDAHİL : … – …

VEKİLİ : Av. …
FERİ MÜDAHİL : ….

FERİ MÜDAHİL : … – …

VEKİLLERİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … –
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL :….
VEKİLİ : Av…

DAVA : Konkordato
DAVA TARİHİ : 14/02/2019

KARAR TARİHİ : 25/01/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,

ANA DAVADA DAVACININ TALEBİ: davacı vekili dava dilekçesinde davacı şirketin inşaat alanında faaliyette bulunduğunu sermayesinin 450.000,00 TL olduğunu, şirketin tek ortağı olduğunu şirketin mali tabloların incelenmesi neticesinde inşaat sekteründeki maliyet artışları, süresinde tahsil edilemeyen alacaklarının bulunması nedeniyle nakit sıkıntısı çekmeye başladığını bu sebeple davacı şirketin gelir gider dengesi ve nakit akışlarındaki bozulmaların şirketin faaliyetini ve ekonomik güvenliğini tehlikeye soktuğu gerekçesiyle geçici mühlet talebinde bulunmuştur.
BİRLEŞEN DAVADA DAVACININ TALEBİ: davacı vekili dava dilekçesinde davacının …. …. Ltd Şti’nin tek ortağı ve yetkilisi olduğunu ortağı olduğu şirketin inşaat alanında faaliyette bulunduğunu sermayesinin 450.000,00 TL olduğunu, inşaat sekteründeki maliyet artışları, süresinde tahsil edilemeyen alacaklarının bulunması nedeniyle şirketin nakit sıkıntısı çekmeye başladığını, davacının şirket faaliyeti için üçüncü kişilere karşı borçlandığını bu sebeple davacı şirketin gelir gider dengesi ve nakit akışlarındaki bozulmaların şirketin faaliyetini ve ekonomik güvenliğini tehlikeye soktuğu ve davacınında bu faaliyetle ilgili borç altına girmesinden dolayı davacı şirket ortağı için geçici mühlet talebinde bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde ;
Gerek ana davada gerekse birleşen davada davacıların dilekçesine eklediği konkordato ön projesinde davacıların teklifinin vade konkordatosu olduğu, anlaşılmaktadır.
Adi konkordato, iflasa tabi olup olmadığına bakılmaksızın, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun borçlarını proje ile belirli bir vade veya indirim yoluyla yeniden yapılandırabilecekleri bir hukuki imkandır. Konkordato geçici mühleti başarıya ulaşma ihtimalinin olması durumunda borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir ve ilan edilir.
Konkordato, bir borçlunun teklif ettiği projenin İİK’da öngörülen nitelikli çoğunlukta alacaklıları tarafından kabul edilmesi ve asliye ticaret mahkemesince tasdik edilmesi sonucu, vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçluya, vade verilmek veya indirim (tenzilat) yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilme teklifi doğrultusunda borçlarını yeniden yapılandırılmayı mümkün kılan bir hukuki müessesedir.
Konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlu veya borçlunun iflasını isteyebilecek alacaklılardan biri, Asliye Ticaret Mahkemesine vereceği dilekçesine İİK m. 286’ da sayılan belgeleri de ekleyerek konkordato mühleti talebinin kabul edilmesi hususunda bir başvuru yapabilir.
Konkordato talebine eklenecek belgeler Madde 286 da sayılmıştır, bunlar aşağıda belirtilenlerdir;
a) Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini gösteren konkordato ön projesi.
b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler;
c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.
d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.
e) Konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları.
Mahkeme talep ile birlikte İİK m. 286’ daki belgelerin eksiksiz olduğunu tespit ettikten sonra borçluya derhal üç aylık geçici bir mühlet verir. Burada mahkemece yapılacak inceleme şekli bir inceleme olup talepte ve sunulan belgelerde bir eksiklik bulunmuyorsa borçluya derhal üç aylık geçici bir mühlet vermek gerekmektedir. Bu aşamada mahkemec üç aylık geçici mühlet kararı verilirken içerik ve sunulan bilgilerin sıhhati ve gerçekliğinin denetlenmesi mümkün değildir. Mahkeme geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi konkordato komiseri görevlendirilerek denetlenir (İİK m. 287/3). Verilen bu geçici mühlet, borçlunun veya komiserin talebiyle iki ay daha uzatılabilir (İİK m. 287/4). Komiser mühletin sonunda mahkemeye bir rapor sunar. Bu rapor neticesinde mahkeme konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğuna kanaat getirirse, borçluya bir yıllık kesin mühlet verir (İİK m. 289). Bu bir yıllık kesin mühlet, sürenin dolmasından önce komiser veya borçlunun talebiyle altı aya kadar daha uzatılabilmesi mümkündür. Mühletlere ilişkin mahkemece verilen tüm kabul kararları ve tedbirlere ilişkin kararlar kesin niteliktedir. Bu kesinlik nihai karar sonrasında da kanun yolu aşamasında bu hususların istinaf sebebi yapılamamasını da kapsar. (İİK’nın 287/son maddesi uyarınca geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi aynı Kanun’un 293/1. maddesine göre de kesin mühlet talebinin kabulüne ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.Bu iki düzenleme kanunyollarını sadece bu kararların verildiği tarihte değil yargılama sonunda verilen nihai karar aşamasında da kapatmıştır. Açıklanan nedenlerle her iki alacaklı vekilinin istinaf dilekçesinin bu yöne ilişkin kısımlarının reddine karar vermek gerekmiştir Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2020/…. – 2020/….)
Davacının konkordato başvurusu ve başvuruya eklediği İİK m. 286 da sayılan belgelerin eksiksiz olduğu görüldüğünden davacı borçluya 05/10/2018 tarihi itibariyle üç aylık geçici bir mühlet verilmiştir. Mühlet kararıyla birlikte İİK m. 287 uyarınca geçici mühlet kararı verirken borçlunun malvarlığının muhafazası amacıyla, borçlunun aktifini elden çıkarması veya azaltması gibi alacaklıların zarar görme ihtimalini doğuran durumları bertaraf etmek için 297. Maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dâhil olmak üzere gerekli önlemlerin mahkemece resen alınması gerektiğinden buna yönelik tedbirler oluşturulmuştur.
İİK m. 289/3 gereği, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde, borçluya bir yıllık kesin mühlet süresi verilir hükmü uyarınca geçici mühlet içerisinde yapılan incelemeler ve konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı denetlenmiştir. Mahkememizce, komiser raporu ve alacaklıların da itirazları değerlendirilmiş, borçlunun teklif etmiş olduğu konkordato şartlarına göre borçlarını ödeme ihtimalinin olduğu ve teklif edilen konkordatonun borçlunun ödeme kabiliyetine tekrar kavuşma amacına hizmet ettiği yolunda kanaatine ulaşılmıştır ve borçluya kesin mühlet verilmiştir.
Kesin mühletin ilanından sonra, İİK m. 299’a göre konkordato komiseri tarafından yapılacak ilanla alacaklıların alacaklarını bildirmesi istenir ve komiser bildirilen alacakların kayıtlarını yapar. İlanın yapılması ve bunun üzerine alacaklıların alacaklarını bildirmesi konkordato projesinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır; alacaklılar toplantısı için karar yeter sayısının sağlanabilmesi, borçlunun malvarlığı ile sorumlu olduğu pasif kapsamının belirlenebilmesi ve akabinde konkordato projesinin tasdik edilebilmesi için mutlak surette alacaklıların desteğinin sağlanabilmesi gerekir. Bunun dışında borçlunun bilançosunda veya alacaklılar listesinde kaydı yer almayan alacaklının konkordato projesi kapsamında yer alabilmesi için alacağını komisere bildirmesi gerekmektedir.
Borçlunun bilançosunda kayıtlı alacaklıların ilan tarihinden itibaren alacaklarını bildirme zorunluluğu bulunmamaktadır (m. 299). Bu şekilde, bilançoda yeralan alacaklar ve ilan yoluyla bildirilen alacaklar olmak üzere alacaklılar iki bölüm oluşturmaktadır.
Alacaklılar, komiser tarafından yapılacak ilânla, ilân tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde alacaklarını bildirmeye davet olunur ve komiserin bu ilanı (m. 299), İİK m. 288’deki usule uygun şekilde yaptırması gerekecektir. Buradaki ilan komiser tarafından yaptırılır ve mahkemece yaptırılan geçici veya kesin mühletin ilan edilmesinden farklı olup ilan mahkemece yapılmaz. İlanın mahkemece kesin mühlet kararının verilmesinden sonraki zaman diliminde komiser tarafından yapılması gerekir.
Buna göre komiser tarafından davacı borçlu için alacaklılara ilân tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet için gerekli ilanlar yapılmış ve ilanda, alacak bildiriminin yapılacağı adresin ve hangi zaman içinde yapılabileceği, alacağını süresinde bildirmeyen alacaklıların, alacaklarının borçlunun bilançosunda da kayıtlı olmaması durumunda, kanun maddesinde belirtilen konkordato müzakerelerine alınmayacağı hatırlatılmıştır.
Komiser aracılığı ile konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra, ilanla konkordato projesini müzakere etmek üzere alacaklılar toplantıya davet edilmiş, ilânın birer sureti adresi alacaklılara posta ile gönderilmiş, toplantı günü ilandan en az on beş gün sonra yapılmıştır.
Alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmayacak kişiler aşağıdaki gibidir :
-206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların (işçi ve nafaka) alacaklıları
-Borçlunun eşi ve çocuğu,
-Borçlunun kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi.
-Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, (298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılacaktır)
11/01/2021 tarihinde her iki davacı için yapılan alacaklılar toplantısına katılan olmadığı gibi iltihak süresi içerisinde de katılan olmamıştır Bu sebeple davacılar, alacaklılar toplantısında yasanın öngördüğü çoğunluğu sağlayamamıştır.
Toplantı sonrası oylamaya ilişkin iltihak süresi beklenmiş ve komiser tarafından oylama sonucunda projenin tasdiki hususuyla ilgili olarak gerekçeli rapor hazırlanmıştır. İltihak süresi sonunda da davacıların konkordatonun tasdiki için yasanın öngördüğü çoğunluğu sağlayamamış olduğu belirlenmiştir. Rapor mahkememize ibraz edildikten sonra kesin mühlet içerisinde konkordato projesi tasdik kararı hakkında bir karar verebilmek için bir duruşma günü belirlenerek İİK 304. Maddesi uyarınca duruşma günü ilan edilmiş, itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri ihtar edilmiştir.
Konkordatonun tasdiki için gerekli koşullar İİK’nın 305. maddesinde sayılmıştır. Bunları beş maddede sıraladığımızda şartlar şu şekildedir:
1- Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması gerekmektedir..
2- Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması gerekir.
3- Konkordato projesi İİK m. 302 de öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olmalıdır. İİK’nın 302.’nci maddesinin 3. fıkrasına göre, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Mahkeme bu oranları ve konkordatonun aranan çoğunlukla kabul edilip edilmediğini konkordato komiseri raporunu esas alarak belirleyecektir. Ancak mahkeme, komiserin raporu ile bağlı olmayıp, bu koşulu da kendiliğinden araştırmalıdır. Nitekim komiserin raporu mahkeme bakımından bağlayıcı değildir.
Alacaklılar toplantısı ve buna ilişkin tutanaklar ile yedi günlük iltihak süresinde katılan ve olumlu oy veren alacaklı ve alacak çoğunluğunun dikkate alınması gerekmektedir. Sonuç itibariyle davacıların konkordato projesi yasanın öngördüğü çoğunlukla kabul edilmemiştir. Bu koşul konkordatonun tasdiki için gerekli bir koşul olup yasanın öngördüğü diğer koşullar bulunsa dahi projenin tasdinine karar vermek mümkün olmayacaktır.
4- İİK’nın 206. maddesinin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmemesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe, yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir.
5- Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması gerekmektedir.
Netice olarak davacıların konkordato projesi yasanın öngördüğü çoğunlukla kabul edilmemiştir.
Birleşen 2019/… E sayılı dosya bakımından davacı … ….’ın Dosya kapsamına göre tacir sıfatı bulunmamaktadır. Yerleşik yargıtay uygulamasına göre de bir sermaye şirketinin ortağı ve yöneticisi olmak başlı başına tacir sayılmak için yeterli değildir. Tacir sıfatı sermaye şirketini işleten tüzel kişiliğe aittir. Yine borca batıklık halinde iflas kararı verilmesi zorunluluğu yasa hükmü uyarınca sermaye şirketleri için gereklidir. Bu sebeple birleşen 2019/…. E sayılı dosyada davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ancak davacı … …’ın hakkında iflas kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2019/…. E sayılı ana davada Mühlet dönemi içerisinde davacı şirketin maddi varlıkları ile ilgili değerlemeler yapılmış davacı tarafça yapılan bu değer belirlemelerine gerçek değerinden daha düşük oldukları gerekçesiyle yargılama müddetince bir itirazda sunulmamıştır. Yine yapılan değerlemelerin uygun olduğu görülmüştür. Bu durumda davacı tarafın malumunda olduğundan, 06/10/2020 tarihli tasdik yargılamasının yapılacağı duruşmada davacının aktif kalemlerine ilişkin olarak raporlara, rayiç değer bilançosuna göre aktif pasif farkına ve borca batıklık belirlemesine herhangi bir itirazda bulunulmamış, bu yönde davacının aktif kalemlerinin yeniden değerlemesi yapılarak araştırılması talebinde bulunulmamıştır.
Komiser heyetinin raporuna göre de, davacı hem kaydi hemde rayiç değer bilançosuna göre borca batıktır. Rayiç değer bilançosuna göre davacının borca batıklığı 6.034.107,00 TL tutarındadır. Birleşen dosya davacısı ve …. … Ltd Şti’nin tek yetkilisi … … tarihli beyan dilekçesinde … ve …’ta bulunan şirketin aldığı ihaleler için banka teminat mektupları nedeniyle banka blokesi olan …. …. hesabındaki paranın … Ltd Şti’ne ait olduğu beyan edildiğinden borca batıklığın belirlenmesinde bu banka hesabında bulunan paralar da şirket malvarlığına ait olarak kabul edilmiş ve borca batıklığın tespitinde dikkate alınmıştır. Ancak şirket tüm bu belirlemelere rağmen 6.034.107,00 TL tutarında borca batıktır.
Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflâsın açılmasını düzenleyen madde 292’ye göre; “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleş-mesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.(3)
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.”
Borca batık olan davacı şirketin iflasına resen karar verilmesi gerektiğinden ve de borçlunun mal varlığının korunması için iflastan başka yol kalmadığından davacı tarafın feragati sebebiyle konkordato projesinin tasdik talebinin reddine karar verilmekle birlikte borçlu şirketin iflasına da karar verilmiştir.
Davacı ….’ın ihalelerle ilgili olarak vermiş olduğu teminat mektuplarının bulunduğu hesaplarda bulunan nakdi tutarların davacı … …. Ltd Şti ‘ ye ait olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bu durum gerek konkordato komiserinin 07/01/2021 tarihli raporunda belirlendiği gibi gerekse birleşen dosya davacısı ve … … Ltd Şti ‘nin tek yetkilisi olan … …. ‘ın dava dosyasına sunmuş olduğu 18/01/2021 tarihli beyan dilekçesiyle de bu durum sabit olduğundan davacı .. …’ın … hesaplarında bulunan paraların davacı …. …. lTd Şti ‘ye ait olduğu anlaşılmıştır.İİK’ın madde 287’ye göre; “Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.” bu hükümden de anlaşılacağı üzere mahkeme geçici mühletin ilanı ile birlikte konkordato yargılaması süresince borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü tüm tedbirleri alır. Burada malvarlığının muhafazasının kapsamını belirlemek ve açıklamak gerekmektedir. Borçlunun malvarlığının muhafazası ile alacaklıların haklarının korunması, borçlunun işletmesel varlığının devam ettirilmesi, konkordatonun bu çerçevede başarıya ulaşılması amaçlanmaktadır. Buradaki koruma hem alacaklılar için hemde borçlu için korumadır, bu koruma aynı zamanda üçüncü kişilerin yahut bizzat konkordato isteyen davacının malvarlığını alacaklıların zararına olacak biçimde elden çıkartmasını önleme amacına hizmet etmektedir. Dolayısıyla gerçekte … …. Ltd Şti’ye ait olan …. ve … hesaplarındaki bu nakdi tutarların iflasına karar verilen borçlu şirkete malvarlığının muhafazası ve bu şirketten alacaklı olan kimselerin iflas tasfiyesi sırasında banka hesabındaki tutarlar da iflas masasına dahil edilmek suretiyle alacaklarına kavuşması sağlanmış alacaktır, bu sebeple …. … Ltd Şti’ye ait mahkememizin 2019/…. sayılı dava dosyası üzerinden şirket yetkilisi …. … ‘ın … ve …. hesaplarında bulunan bu tutarlar üzerindeki tedbirin devamına karar verilmiştir, zira iflas kararı kesinleştikten sonra iflas idaresi tarafından bu hesaplarda bulunan paranın iflas masasına aktarılması için gerekli yasal işlemlerin yapılabilmesi bakımından tedbirin varlığına zorunlu olarak ihtiyaç vardır. Bu sebeple davacı …. ….’ın … ve …. bulunan hesaplara iflasına karar verilen borçlu şirketin malvarlığının korunmasına yönelik tedbirler kapsamında daha önce konulmuş olan tedbirin devamına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A)
Birleşen dosya davacısı …. ….’ın konkordato talebinin feragat nedeniyle reddine,
Davacının …. ve …. hesaplarında bulunan tedbirlerin devamına,
Diğer tüm tedbirlerin ve kesin mühletin sonuçların kaldırılmış olduğunun açıklanmasına,
Konkordato komiserinin görevinin sonlandırılmasına,
Tacir sıfatı bulunmadığından davacı …… hakkında iflas kararı verilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 59,30-TL harca peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu 14,90 TL harcın davacıdan tahsiline,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kararın İİK.288 md’si uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
B)
Asıl dosya Davacısı … … Sanayi ve …. Ltd. Şti.’nin konkordato talebinin feragat nedeniyle reddine,
Davacı … …. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Borca batık olduğundan Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davacı …. … Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin 25/01/2021 tarih 14:38 itibariyle iflasına,
İflasın açıldığının derhal Bursa İflas Müdürlüğüne bildirilmesine,
Davacı şirket ortağı . ….’ın …. ve …. hesaplarına konulan tedbirlerin devamına,
Diğer tüm tedbirlerin ve kesin mühletin sonuçları ile komiserin görevinin sona erdiğinin açıklanmasına,
Kararın İİK.288 md’si uyarınca ilanı ile Ticaret Sicil Müdürlüğü ve ilgili yerlere bildirilmesine,
Karardan bir örneğin müflis şirketin hak edişlerinin bulunduğu Adalet Bakanlığı Teknik İşler Daire Başkanlığı’na gönderilmesine,
Alınması gereken 59,30-TL harca peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu 14,90 TL harcın davacıdan tahsiline,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
C)
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asil ve davacı vekilinin yüzüne karşı oybirliği ile açıkça okundu.25/01/2021

İş bu kararın gerekçesi 11/02/2021 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır