Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/284 E. 2021/825 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/284
KARAR NO : 2021/825

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin Bursa 18. İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosya ile davalı taraf … Makina Teknoloji İnş.Danış.San.ve Tic.A.Ş’ ne 29.01.2019 tarihinde fatura alacağı olarak 13.531,86 TL asıl alacak, 679,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 14.211,42 TL icra takibi başlatmış, 02.02.2019 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine davalı taraf … Makina Teknoloji İnş.Danış.San.ve Tic.A.Ş’ 04.02.2019 tarihinde İTİRAZ dilekçesinde özetle davalı şirketin böyle bir borcu bulunmadığını Takibe konu alacaklar daha önceki başka bir takibe konu edilmiş olduğunu beyan ile icra takibine, ödeme emrine , faize ve faiz oranına ,derdestliğe ,borca itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiş ve Bursa 18. İcra Müdürlüğünce 15.02.2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı taraf … Saç Ürünleri Özel Metaller Mak.Müh.San.ve Tic.Ltd.Şti. 02.04.2019 tarihinde Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/284 Esas sayılı dava dilekçesinde Davacı firma ile davalı firma arasında yapılan sözleşme gereği %3 lük bir vade farkı düzenlemesi bulunduğunu ve bu nedenle %3 lük vade farkı bedeli olan 13.531,86 TL VADE FARKI FATURASI düzenlenmiş olduğunu davalı tarafın fatura bedelini ödemediğini davalı tarafın davaya konu icra takibine haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ettiğini beyan ile davanın kabulünü ,Bursa 18,İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile asıl alacak miktarı üzerinden takibin devamına asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine , davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı taraf ile davalı taraf arasındaki cari hesap Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1094 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davasına konu olmuş davacı taraf, icra takibi dava dilekçesi ve 09/02/2018 havale tarihli dilekçesi ile % 5 gecikme tazminatı talep etmiş ve bu taleplerinin reddolmuş olduğunu ,davacı tarafın taleplerinin zaman aşımına uğradığını ,taraflar arasındaki cari hesap halen derdest olan bir dosyada ihtilaf konusu olmuş ve davacı tarafça istinaf edilmemesi dolayısıyla vade farkı artık kesin hüküm arz etmektedir. Dolayısıyla davacı tarafın işbu dosyada ki talepleri mükerrerdir. Davacı tarafın talep ettiği vade farkının yerleşik yargıtay içtihatları ile ve doktrindeki görüşün söz konusu bedelin temerrüt faizi niteliğinde olduğudur beyanı ile davanın reddine takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından cari hesap gereği ödenmeyen faturaya dayalı olarak 29.01.2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. Bursa 18. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 02.02.2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 05.02.2019 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1094 Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; mahkemenin gerekçesinde; bilirkişi SMMM Şevki Yetiker tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda; ” Davacı incelemeye yevmiye defter ve kebir defterini ibraz etmiştir. Defterlerin açılış yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı görülmüştür. Davalı incelemeye 2017 yılı defter-i kebir defteri ile 2016 yılı yevmiye defterini ibraz etmiştir. İbraz edilen defterlerin açılış yevmiye defterinin kapanış tasdiki yasal sürelerinde yaptırılmıştır. Davalı 2017 yevmiye defterini ibraz etmemiştir Taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacının defterlerindeki kayıtlar incelendiğinde davalının dava ve takip tarihi itibari ile borcunun 27.304,81-TL olduğu görülmektedir. Ancak 07/08/2017 tarihli takipte talep edilen asıl alacak tutan 28,191,86-TL 15.08.2017 tarihli dava dilekçesinde talep edilen asıl alacak tutan 25.844,03-TL dir. Davalının sunduğu 2016 yılı yevmiye defterinde ise 2017 yılına devir tutan 11.898,22- TL olarak görülmektedir. Bu tutar davacı defterlerindeki 2016 sonu bakiyesi ile aynıdır. 2017 yılı yevmiye defteri ibraz edilmediği için dava ve takip tarihi itibari ile ilgili tespit yapılamamıştır. Taraflar arasında yapılan bir sözleşme bulunmamaktadır. Dolayısıyla aylık % 5 faiz sadece fatura üzerinde yazılı olup bu faizin de aylık olarak isteneceğine dair bir ibare bulunmamaktadır. Yargıtay faturaya dayalı vade farkı istenebilmesi için aralannda bu yönde yazılı bir sözleşme ya da bu doğrultuda teamül oluşması gerektiği konusunda içtihatlar vermiştir. Her ikisi de mevcut değildir. Davacının davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair bir belge dosyada mevcut değildir. Sonuç olarak davacının kendi defterlerinde davalıdan 27.304,81-TL alacaklı olduğu görülmektedir. Ancak 07/08/2017 tarihli takipte talep edilen asıl alacak tutarı 28.191,86-TL 15/08/2017 tarihli dava dilekçesinde talep edilen asıl alacak tutarı 25.844,03-TL dir. Davalı 2017 yılı yevmiye defterini ibraz etmediği için tespit yapılamamış olmakla birlikte dava konusu faturaları teslim aldığı ve BA formları ile mâliyeye beyan ettiği tespit edildiği” belirtilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tacirin davalıya mal sattığı ve faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 87/2 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde yevmiye defterinin sunulmadığından davalı defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı ancak Vergi Usul Kanunu gereği tarafların vergi müdürlüklerine Bs ve Ba formları ile beyan ettiği anlaşılmakla fatura konusu malların davalı tarafından teslim alınmadığını iddia edemeyeceğinden, cari hesap ekstresine konu alacağın davacı tarafça ispat edildiği, bu faturaların ödendiğinin ise davalı tarafından yazılı ve kesin deliller ile ispat yükü altında olup sunulan deliller ile davalının ödediğinin ispat edilemediğinden davacının asıl alacağı talep edilen 25.844,03 TL alacağın sübut bulduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kabulü ve itirazın iptali ile takibinde devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden, alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilmiş olmakla dosya kesinleşmiştir.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1094 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesi incelendiğinde ; Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1094 Esas sayılı dava dosyasının konusu ile Mahkememize açılan 26.10.2018 tarihli faturasına yönelik açılan itirazın iptali davasının tarafları, hukuki sebebi ve konusu aynı bulunmaktadır.
HMK.nun 114/1-ı bendi gereğince, “….aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması…” dava şartı olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle öncelikle davada, dava şartı yokluğunun incelenmesi gerekmektedir.
İş bu dava ile Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1094 Esas sayılı dava dosyasının konusunda 26.10.2018 tarihli faturasının alacağı talep edildiği mahkememiz dosyasında ise; vade farkı alacağının talep edildiği belirtilmiştir. Yapılan değerlendirme neticesinde; taraflar arasında yapılan bir sözleşme bulunmadığından aylık % 5 faiz sadece fatura üzerinde yazılı olup bu faizin de aylık olarak isteneceğine dair bir ibare bulunmamaktadır. Yargıtay faturaya dayalı vade farkı istenebilmesi için aralarında bu yönde yazılı bir sözleşme ya da bu doğrultuda teamül oluşması gerektiği konusunda yerleşmiş içtihatları bulunmaktadır. Dosya kapsamında davacının davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair bir belge herhangi bir belge bulunmamaktadır. Dosya bu yönüyle esas olarak incelendiğinde de davanın esastan reddine karar verilmesi gerekecektir.
İddialar kapsamında davanın aynı dava olduğu, derdest davanın ise bir daha açılamayacağı, sonuç olarak; aynı davanın önceden açılmış ve görülmekte olmaması gerektiğinden; HMK.nun 114/1-ı maddesi gereğince davada, dava şartı eksikliği bulunduğundan, HMK.nun 114/1-ı maddesi ile 115/2 maddesi gereğince; davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın derdestlik itirazı doğrultusunda USULDEN REDDİNE, Davacının asıl alacağın %20 si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 109,21 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 49,91‬ TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan teminatın ve gider avansının artan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2021

Katip … Hakim ….
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*