Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/267 E. 2022/594 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/267 Esas
KARAR NO : 2022/594
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …-
VEKİLİ : Av. … – […
DAVALI : … – …- …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. …….

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2019
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Dava konusu senedin müvekkili tarafından kefillik karşılığında, müvekkili yanında çalışan …’ın davalıdan alınış olduğu borca karşılık olarak ayda 1.000,00 TL ödenmek şartı ile verildiğini, müvekkilinin davalının Denizbank hesabına taksitli bir şekilde 10.000,00’TL ödediğini, buna ilişkin davalının kabulünü içerir whatsapp yazışmalarının da mevcut olduğunu, söz konusu yazışmalarda 07/11/2019 tarihinde davalı taraf müvekkilinden 8.000,00 TL aldığını kabul ettiğini ve o tarihten sonra da müvekkilinin 2.000,00 TL daha davalının hesabına yatırdığını, ancak davalının söz konusu senedin ödencn kısmı için de takip başlattığını ve bu meblağa da faiz işlettiğini, davalı vekili başlatılan içra takibi sonucunda 18/02/2019 tarihinde müvekkilinin işyerine hacze geldiğini ve İhtiyati haciz miktrı olan 40.200,00’TL’yi haciz baskısı altında icra dosyasına ödemek durumunda kaldığını, müvekkilinin icra dosyasında açık kalan meblağ için tekraren haciz işlemi için gelinmesinden endişe duyup kapak hesabı yaptırarak bakiye 10.000,00 ‘TL daha icra dosyasına yatırdığını, davalının müvekkilinden 10.000,00 TL almasına rağmen bu meblağı ana paranın faizi saydığını, icra dosya alacaklısı/davalı hakkında 19/02/2019 tarihinde Bursa Cumhuriyel Başsavcılığının 201915980 soruşturma numarası ile Tefecilik ile ilgili suç duyurusunda bulunulduğunu, kaldı ki 18/02/2019 tarihli fiili haciz esnasında davalı alacaklı vekili davalıyı telefonda arayarak yapılan görüşmede davalı taraf “10.000,00 TL’yi aldığını ancak bunu kullanım bedeli olarak saydığını kabul ettiğini, bu hususun haciz mahallinde bulunanlar ve işlemi yapan haciz memuru tarafından da duyulduğunu ve haciz tutanağı ile de tespiti yapıldığını belirterek icra takibine konu olan senedin 10.000,00 TL si bakımından müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhinde %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Davaya konu borç ilişkisinin taraflarının … ve davalı müvekkili olduğunu, …’ın müvekkilinden almış olduğu 50.000 tl tutarındaki borca karşılık davacı tarafından müvekkiline , 01/02/2019 tarih ve 40.000 tl bedelli senedin verildiğini, geri kalan kısmın elden ödeneceğinin kararlaştırıldığını, borcun vaktinde ödenmemesi nedeni ile müvekkili tarafından, Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, davacının borcunun müvekkili ile … arasındaki borç ilişkisinden bağımsız bir borç olduğunu, davacının edimi taahhüt edilen üçüncü kişinin ileri sürebileceği itirazları ileri süremeyeceğini, davacının yalnızca üçüncü kişinin edimini yerine getirdiğini ileri sürebileceğini, ayrıca kefillik ilişkisinden bahsedebilmek için kefalet sözleşmesinin mutlaka yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı azami miktarın gösterilmesi gerektiğini, davacı tarafından dava dışı …’ın ediminin taahhüt altına alındığını ve söz konusu edim tutarının 50.000 tl olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava; takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı takip dosyasına konu edilen senedin 10.000,00 TL’lik kısmı ödenmesine rağmen davalının söz konusu senedin ödencn kısmı için de takip başlattığını iddia etmektedir.
02/02/2019 tarihli 2.000,00 TL ‘lik Türkiye İş Bankası hesabına “SENET ÖDEMESİ” açıklamasıyla yapılmış bir ödeme bulunmaktadır. Bu ödeme takibe konu senedin ödeme tarihinden sonra olmakla artık bu banka hesabına yapılan ödemenin başka bir senede ya da borç ilişkisine ilişkin olduğunu davalı ispat etmek zorundadır. Kalan 8.000,00 TL için dosya kapsamı itibariyle herhangi bir ödeme belgesi bulunmasa da whatsup yazışmalarında davalı taraf bu ödemenin takip konusu senede ilişkin olduğunu kabul etmektedir. Bu anlamda bu yazışmalar yazılı delil başlangıcı niteliğindedir.
HMK 202.madde; “Senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.
Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.”
Bu nedenle davacı tanığı … dinlenmiş, tanık ifadesinde; davalı …’dan 40.000 TL’lik bir borç aldığını ancak üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı olmadığı için kendisinden bir teminat istediğini, bunun üzerine davacının kendisine kefil olarak dava konusu edilen senedi keşide ettiğini ve davalıya verdiğini, bu süreçte gerek kendisinin gerekse davacının davalıya bu senet kapsamında banka havalesi yoluyla 10.000 TL’nin üzerinde bir ödemeyi gerçekleştirdiklerini, senet bedelini aylık 1.000 TL olacak şekilde kendisine ödeyebileceğini daha önce ifade ettiğini, bu doğrultuda da Denizbank ATM’sinden her ay düzenli bir şekilde ödediğini, bu şekilde kendisinin 9 ay davacının ise 2 ay ödemeyi gerçekleştirdiğini beyan etmiştir. Dolayısıyla gerek whatsup yazışmaları ve gerekse tanık beyanından 8.000,00 TL’nin de takibe konu senet sebebiyle ödendiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı 10.000,00 TL’lik ödemenin borcun senede bağlanmamış kısmına ilişkin olduğunu ifade etse de bu iddia ispata muhtaçtır.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı takip dosyasına konu edilen 04/02/2018 düzenleme 01/02/2019 ödeme tarihli keşidecisi … olan lehtarı Esra ŞAHİN olan 40.000 TL’lik senedin 10.000 TL’si bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davalının 10.000 TL’nin %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 683,10-TL harçtan başlangıçta alınan 170,78-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 512,32‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 170,78-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı ve 102,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/05/2022

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı