Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/259 E. 2020/128 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/259 Esas
KARAR NO : 2020/128

HAKİM :…
KATİP : … …

DAVACI :….
VEKİLİ :Av. …
DAVALI …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2019
KARAR TARİHİ : 07/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacı ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, bu ticari iş ilişkisi neticesinde davacı şirket davalı taraf adına farklı tarihlerde toplam 15.045,00 TL bedelli 4 adet fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bursa 11.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın davalıya satılan malların fatura bedelleri olduğu, davalının borcu ödemediği gibi başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiği, bu sebeple itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdi
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, Bursa 11.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır.
Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine 14.045,00 TL asıl alacak yönünden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, süresi içinde yapılan itiraz üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Davacının ticari defter ve belgeleri için inceleme günü belirlenmiş ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davalının mahkememizce yapılan ihtara rağmen defterleri inceleme için ibraz etmemiştir. Bu sebeple davalı defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılmıştır. Söz konusu ticari ilişkiden kaynaklı satış bedelinin davacının sunduğu fatura tutarı kadar olduğu kabul edilmiştir.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. Bu sebeple davacı defterlerine göre davacının davalıdan takibe konu asıl alacak tutarında alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının İPTALİNE,
Takibin 14.045,00 TL asıl alacak, icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte DEVAMINA,
2-14.045,00-TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 959,41 TL harçtan başlangıçta alınan 169,64 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 789,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça davanın açılışında yapılan 214,04 TL harç ve 533,90 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 747,94 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır