Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/257 E. 2021/144 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/257 Esas
KARAR NO : 2021/144

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … TC kimlik
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … … TC kimlik

VEKİLİ :Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :21/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı tarafın keşidecisi ….. olan Garanti Bankası Erenler Sakarya Şubesine ait 30/08/2018 keşide tarihli 8007859 çek numaralı 40.000 TL bedelli bir adet çek için ihtiyati haciz kararı alarak Bursa 4.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasıyla davacı adına takip başlattığını ve haciz işlemi yapıldığını, ihtiyati haciz günü davacının üzerine baskı kurulduğunu ve ayrıca 15.200,00 TL daha borç altına sokularak ayaküstü kendisinden icra dosyasına mahsuben 15.200,00 TL ‘lik belge imzalatıldığını ve davacıyı bu şekilde mağdur ettiklerini, davaya konu çekte alacaklı gözüken davalı ciranta … çek bankaya ibraz edilip karşılıksızdır şeklinde yazdırıldıktan sonra yine çekte ciranta olan davacı … ‘nın cirosunun altına girerek çeke kendi cirosunu attığını, çek yazıldıktan ve karşılıksız çıktıktan sonra iki ciro arasına girdiğini, senedin kambiyo vasfı olmadığına ve ciro silsilesinin kopuk olduğuna dair Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan 2018/60 Esas sayılı dava dosyasının derdest olduğunu, davalı hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/84084 soruşturma sayılı dosyasıyla suç duyurusunda bulunduklarını, savcılıkta verilen ifadelerden anlaşılacağı üzere davacı ile davalının arasında bir ticareti/ alışverişi olmadığını, İhsan Baş’ın çeki ciro etmeden davalıya verdiğini, davalının da yine çeki ciro etmeden mali müşavir Erhan Öztürk’e verdiğini, çek yazılıp karşılıksız çıkınca mali müşavir Erhan Öztür’ün çeki davalıya geri verdiğini, davalının da hile ve sahtecilik yaparak mali müşavir Erhan Öztürk ile davacının cirolarının arasına girip davacıya haciz yaptığını, davalı avukatlarınca Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı davacı hakkında ikinci bir takip başlattıklarını, ikinci icra takibine konu senedin sahte olarak oluşturulduğunu düşündüklerini, bu konuda da Bursa 3. İcra Mahkemesinin 2019/9 esas sayılı imza itirazı davasının derdest olduğunu ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/7855 soruşturma dosyası ile de dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunduklarını, suça ve davaya konu çek ve bonodan dolayı alacaklı gözüken davalıya karşı davacının bir borcu olmadığı gibi bono davacı … tarafından da imzalanmadığını, davalı ile davacı arasında borç doğurucu bir işlem , ticaret, ödünç para alışverişi, sözleşme, vs olmadığını, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığını, bu nedenle davalıya her iki dosyadan 61.526,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacı tarafça imza inkarında bulunulan senet protokol gereğince kendilerine verilmiş olduğunu, davacının işbu senede yönelik iddialarının tamamen kötüniyetli olduğunu, davacının borçlu olduğu 30/08/2018 keşide tarihli 40.000 TL bedelli çeke dayalı olarak Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibin devamında dosya borcuna mahsuben davacı ile 26/09/2018 tarihinde protokol yapıldığını ve yapılan protokol ile birlikte 26/09/2018 tanzim tarihli 28/09/2018 vadeli 15.200 TL bedelli bononun davacı tarafından davalıya verildiğini, bu protokolde davacı tarafından takibe konu bononun kayıtsız şartsız bir ödeme taahhüdü içerdiği de hüküm altına alındığını, sözkonusu bononun alacaklı vekilinin huzurunda bizzat davacı … tarafından imzalandığını, borçlu … protokolde bulunan imzası ile takibe konu bonoda bulunan imzasının aynı olduğunu, borçlunun eli ürünü olduğunu, dolayısıyla söz konusu bonoya yönelik imza inkarı hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafından protokole verilen bononu vadesinde ödenmemesi üzerine de Bursa 4.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasıyla icra dosyası ile bağlantılı ve tahsilatta mükerrer olmamak üzere Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyası ile takibin başlatıldığını, davacının senetteki imzaya itirazına dair açtığı Bursa 3. İcra Mahkemesinin 2019/9 esas sayılı imza itirazı davasında alınan bilirkişi raporu ile de senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiğini, açılan davanın reddine ve davacının kötüniyetli olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı ve Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takipler dolayısıyla menfi tespit davasıdır.
30/08/2018 keşide tarihli 40.000 TL bedelli çeke dayalı olarak başlatılan Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasına istinaden taraflar arasında protokol yapıldığı, bu protokoldeki imzanın davacı tarafça da inkar edilmediği sadece müzayaka halinde imzalandığının ileri sürüldüğü, protokolle birlikte davacı tarafından 26/09/2018 tanzim tarihli 28/09//2018 vadeli 15.200 TL bedelli bononun davalıya verildiği, bu senet dolayısıyla yapılan Bursa 4.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasıyla icra dosyası ile bağlantılı ve tahsilatta mükerrer olmamak üzere Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyası ile takibin başlatıldığı, davacının çekten doğan borcuna mahsuben verdiği bononun kayıtsız şartsız para borcunu ihtiva eden bir kambiyo senedi olduğu protokolde davacı tarafça kabul ve taahhüt edildiği, bononun ihtirazi kayıtla karşı tarafa verildiğine dair protokol içeriğinde herhangi bir ihtirazi kaydın bulunmadığı ayrıca davacının imzaya yönelik itirazlarının da icra hukuk mahkemelerinde alınan raporlarla yerinde olmadığı anlaşılmakla basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü bulunan davacı tarafça protokolün müzayaka halinde imzalandığı ileri sürülemeyeceğinden davacı tarafça protokolün ve protokol gereği düzenlenen bononun rızaen karşı tarafa verildiği kabul edilmekle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce icra veznesine yatan paranın alacaklısına ödenmemesine dair verilen tedbir kararı teminatı yatırılmadığından uygulanamadığından ve alacaklı davalının alacağını geç tahsil ettiğinden söz edilemeyeceğinden yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebi hakkında karar verilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebi hakkında KARAR VERİLMESNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 1.050,73 TL peşin harcın mahsubu ile artan 991,43 TL karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 8.798,38 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır