Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/234 E. 2020/434 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/234
KARAR NO : 2020/434

HAKİM :…
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 14/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/08/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisinden olmak üzere 23.268,64 TL alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, yukarıda açıklanan nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının itirazının iptali ile takibin 3.268,64 TL asıl alacak üzerinden devamına, kötü niyetli davalı borçlu şirket aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Faturaya konu mal ve hizmetin davalıya teslim verildiğine dair yazılı ve imzalı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir.
Tam bir kanaate ulaşmak için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun görülmüştür.
İnceleme sonrasında raporunu hazırlayan bilirkişi raporunda davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığını, delil olma özelliğini taşıdığını, davacının kendi defterlerine göre toplam 23.268,64 TL alacaklı olduğu, takip sonrası davalı tarafından davalıya 20.000TL müşteri çeki verdiği, davacı e- defterlerinde kayıtlı olduğu ve netice olarak dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 3.268,64 TL alacak bakiyesi bulunduğu tespit edilmiştir.
Toplanacak başkaca delil kalmamıştır. Davanın 3.268,64 TL alacak üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Alacak likit olduğundan bu miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmuştur.

HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile Bursa 16. İcra Dairesinin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 3.268,64 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
2-Alınması gereken 223,28 TL harçtan başlangıçta alınan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 178,88 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL harç ve 1.030,90 TL yargılama gideri toplamı 1.119,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.268,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/07/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)