Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/229 E. 2021/95 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/229
KARAR NO : 2021/95

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. ….
DAVALILAR : ….

VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında; davalılar aleyhine Bursa 10. İcra müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takip konusu alacağın genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, davalının kredi sözleşmesinde kefill olduğnu, borcun ödenmediği gibi başlatılan takibe de haksız olarak itiraz edildiğini, ileri sürerek itirazın iptaline takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine talep etmiştir.
Davalılar vekili beyanlarında ; davanın reddi gerektiğini savunmuş kefalet sözleşmesinin borçlar kanununa göre geçersiz olduğnu, davalıların talep edilen tutar kadarında borcu olmadığını, faiz oranlarının ve takipteki feri alacaklarının geçerli olmadığını, ileri sürerek davanın reddine karar verilmesine talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 10. İcra müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasında davalıların ödeme emrine itirazlarının iptali davasıdır.
Takip konusu alacağın davalı banka ile dava dışı … Ayakkabı … Ltd. Şti arasında imzalanan kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların bu kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğu görülmektedir.
Davalılar dava dışı kredi kullanan şirketin konkordato davasının devam ettiğini bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, kefaletin geçerli olmadığını ileri sürmüşlerdir.
Kefalet sözleşmeleri incelendiğinde sözleşmenin TBK’ya uygun olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun Madde 294’e göre ; Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
Konkordatonun konkordato isteyen borçlu bakımından da devam eden davaları durdurma ve konkordato davasının bekletici mesele yapılması etkisi yoktur. Kaldı ki davalılar borcun müteselsil kefilleri olup kendileri hakkında konkordato davası da bulunmamaktadır. Bu sebeple bekletici mesele yapılması talebi yerinde görülmemiştir.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek davacı banka kayıtlarında inceleme yapılmıştır.
Takibe konu alacağın hesaplaması yapılırken Yargıtayın bu konuda koymuş olduğu kurallar çerçevesinde, alacağın kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, kat tarihinde bulunan alacağa temerrüt tarihine (kat ihtarının borçluya tebliği ile verilen sürenin sonu) kadar akti faiz ve ferîleri uygulanmalı, temerrüt tarihi itibariyle bulunan akti faiz ve ferîleri kapitalize edilerek temerrüt tarihinde borçlunun sorumlu olacağı asıl alacak tespit edilmelidir. Bu safhadan sonra temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar, daha önce belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri (Kaynak kullanım destekleme fonu hariç) uygulanmalı ve takip tarihinde talep edilebilecek asıl alacak ile birlikte temerrüt faizi miktarı ve ferîleri ayrı ayrı tespit edilmelidir. Bulunacak bu rakam alacaklı bankanın borçludan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarıdır. Şayet kat tarihi, temerrüt tarihi ve takip tarihi itibariyle hesaplanan bu miktarlar alacaklının taleplerinden fazla ise talep dikkate alınarak miktarlar belirlenmelidir.
Buna göre hazırlanan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre davacı bankanın takipte davalı borçlulardan 308.738,47 TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu belirlenmiştir. Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %45 oranında temerrüt faizi uygulanmalıdır.
Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalı borçlulardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacının depo edilmesini talep ettiği gayrinakdi alacak yönünden sözleşmede kefillerin gayrinakdi alacaktan alacağın sorumlu olmasına dair açık bir hüküm bulunmadığından buna yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasına
davalı-borçluların ödeme emrine itirazlarının iptaline,
2-Takibin 308.738,47 TL asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak %45 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle icra giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte devamına,
3-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun 308.738,47 TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 21.089,92 TL harçtan başlangıçta alınan 5.272,49 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15.817,43 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 5.316,89 TL harç, 745,00 TL yargılama gideri toplam 6.061,89 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 30.061,69 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir
dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.03/02/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza