Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/220 E. 2019/790 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/220 Esas – 2019/790
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/220
KARAR NO : 2019/790

BAŞKAN : …..
ÜYE : ….
ÜYE : ……
KATİP : ……

DAVACI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
Kılıçali Paşa Mh., Meclis-i Mebusan Cd. No:15, 34425 Beyoğlu/İstanbul
VEKİLİ : Av. …….. – Kıbrıs Şehitleri Cd. No:52 Yeşilhan K:1 D:8-9 Osmangazi/ BURSA

DAVALI : … – T.C. N: ……
Çırpan Mh. Darmstad Cd. İnci Apt. No:43/1 Osmangazi/ BURSA
VEKİLİ : Av. …….

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/12/2015
KARAR TARİHİ : 26/06/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde maliki ve işleteni davalı …, sürücüsü … olan, … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine 5341826 sayılı ZMMS TRAFİK sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, …’nın ehliyetsiz olarak 05/08/2012 tarihinde direksiyon hakimiyetini kaybederek tek taraflı trafik kazası yaptığını, %100 kusurlu olarak araçtaki …’nın yaralanıp malül kaldığından, müvekkili aleyhine açılan Bursa 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/838 esas sayılı dava nedeniyle yaralanan … vekiline davadan feragat karşılığında faizleri ile beraber 548.000,00 TL ödendiğinden, bu nedenle TTK.nun 1472.madde gereğince davalı işleten rücuen sorumlu olduğundan, ödenen 548.000,00 TL’nin 20/05/2015 ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, davada husumet itirazının olup, mülkiyeti müvekkile ait … plakalı araç 15/06/2011 tarihinde …’e oto kiralama sözleşmesi ile kiralandığını, işletenin … olduğunu, …’in de ren a car işletmecisi olarak 04/08/2012 tarihinde …’a kiralandığından husumetin bu kişilere yöneltilmesi gerektiğini, davanın …, …, aracı kiralayan ve kullanan …’ya ihbar edilmesinin gerektiğini, esas yönden; kazada malül kalan …’nın müterafık kusuru olduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava, sigortacının sigorta sözleşmesine aykırılık iddiası ile kendi sigortalısına karşı açtığı rücuen tazminat davasıdır. Mahkememizce daha önce görevsizlik kararı verilmiş ve davalı …’nın tüketici olduğu ve sigorta sözleşmesinin de bir tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu belirtilmiştir. Bursa Altıncı Tüketici Mahkemesince verilen karşı görevsizlik kararı üzerine dosya merci tayini için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Dördüncü Hukuk Dairesine gönderilmiş, anılan daire 08.10.2018 tarih ve 2018/916 dosya, 2018/1111 karar sayılı ilam ile davalı …’nın sigortalı aracı kiraya vererek gelir getirici faaliyette bulunduğu gerekçesiyle ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu sonucuna varmıştır. Göreve ilişkin olup kesinliklelikte bulunan kararı üzerine dosya yeniden mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizde yapılan değerlendirmede süreç sonunda görevsizlik kararı vermiş olmakla birlikte Tüketici Mahkemesince tüm delillerin toplandığı belirlenmiş, ilave delil toplamaya ve tahkikat işlemi yapmaya gerek görülmemiştir. Bundan sonraki iş mevcut deliller çerçevesinde hukuki tavsif ve değerlendirme yaparak esas hakkında karar vermektir.
Davacı şirkete sigortalı aracın ehliyetsiz bir sürücü tarafından kullanılması sırasında tek taraflı trafik kazası yaptığı ve araç içinde bulunan bir yolcunun yaralandığı, sigorta şirketinin de … isimli bu şahsa tazminat ödemesi yaptığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Temel uyuşmazlık davalının bu tazminattan ruhen sorumlu olup olmadığı noktasındadır. Taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi gereğince sigortalının aracı ehliyet nağmesiz kişilere kullandırması sigorta sözleşmesine aykırılık teşkil edecektir. Davalı taraf aracı uzun süreli biçimde kiraya verdiğini bu sebeple işleten sıfatının ortadan kalktığını, kendisine tazminat yönünden rücu edilemeyeceğini savunmaktadır. Halbuki yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre sigorta sözleşmesine aykırılık hallerinde işleten sıfatının varlığı veya yokluğu önem arz etmeyecektir. İşleten sıfatı sadece üçüncü kişilere karşı sorumluluk değerlendirmesi sırasında nazara alınabilir. Davalı sigortalının aracı kiraya vererek yahut başka şekillerde aracın üçüncü kişilere denetimsiz biçimde teslim ve emanet edilmesine sebep olması, bu esnada ehliyetnamesiz kişilerin aracı kullanması sigorta sözleşmesini aykırılık teşkil eder. Yani davalının rücuen tazminat talebi yönünden hukuki sorumluluğu vardır, illiyet bağı kesilmemiştir. Aracı kiraya vererek gelir elde eden bir kişinin sigorta sözleşmesi sırasında bunu beyan etmemesi ve düşük pirim ödemek için tüketici işlemi gibi sigorta sözleşmesi yapması aleyhine sonuç doğmasına neden olmuştur.
Çözülmesi gereken ikinci sorun sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın gerçek zarara uygun olup olmadığı noktasındadır. Daha önce zikr edildiği üzere görevsiz tüketici Mahkemesi bu hususta delil toplamış ve bilirkişi raporu almıştır dosya arasında bir örneği bulunan 10.03.2017 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere dava dışı …’nın malul kalması sebebiyle hak ettiği tazminat miktarı ve bakıcı gider tazminatı müterafik kusur indirimi ile birlikte toplam 724.269,42. TL’dir. Davacı şirketin ödediği miktar ise 548.000.TL olup gerçek zararın altındadır. Tazminat davası halen sürüyor olsa da, zarar konusunda alınan rapor hüküm vermeye yeterlidir. Sigortacı gerçek zararın altında bir bedel ödemiş olduğundan tazminata ilişkin davanın sonucunun beklenmesine de gerek yoktur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile 548.000 TL nin 20/08/2015 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 37.433,88-TL harca peşin yatırılan 9.358,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 28.075,41 -TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 35.870-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 10.303,47-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi, açıkça okundu, anlatıldı.26/06/2019

İş bu kararın gerekçesi 26/06/2019 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …….
e-imzalıdır
Üye ….
e-imzalıdır
Katip ….
e-imzalıdır