Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/200 E. 2019/702 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/200
KARAR NO : 2019/702

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI- KARŞI
DAVALI : … – T.C. N: … Üçevler Mah. Akman Sk. No:6 İç Kapı No:6 Nilüfer/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Mevlana Mah. Evliya Çelebi Cad. 3/C D:1 Esenyurt-İstanbul Esenyurt/İSTANBUL
DAVALI-KARŞI
DAVACI : … – Organize Sanayi Bölgesi Sarı Cad. No:15 Nilüfer/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Zeytinlik Mah. Yakut Sok. Erçetin Plaza No:24/15 34100 Bakırköy/İSTANBUL

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/03/2019
KARAR TARİHİ : 29/05/2019

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/12/2013 tarih ve 2013/315 esas 2013/89 sayılı kararı davacı vekilince temyiz edilmiş Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 12/03/2015 tarih 2014/5886 esas 2015/1563 sayılı kararı ile bozulmuş, daha sonra Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/799 esasına kaydı yapılmış ve Yargıtay kararına uyularak muhakemeye devam edilmiştir. Bu muhakeme esnasında;
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında yapılan 01.12.2011 tarihli sözleşme gereğince davalının işyerine sığınak yapım inşaat işleri yapılmış olup, yapılan iş bedeli için düzenlenen fatura bedelinden 37.478,00 TL ödenmediğinden davalı hakkında Bursa 1.İcra Müdürlüğünün 2012/… esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığını, itiraz nedeniyle takibin durduğunu, takipten önce temerrüt ihtarlarının bulunmadığından; takip talebinde işlemiş faiz talep edilmiş ise de; dava dilekçesinde belirttikleri gibi itirazın 37.478,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı- Karşı davacı taraf ise, davanın reddini savunmakta, taraflar arasında 01.12.2011 tarihli müvekkilinin işyerine sığınak yapımı konusunda sözleşme yapıldığını, sözleşme bedelinin KDV hariç 40.000 TL olduğunu, yarısının işbaşında 20.000 TL olarak davacıya ödendiğini, kalan yarısının ise iş tamamlandığında fatura karşılığında ödeneceğini, davacının yüklendiği işi gereği gibi yapmadığını ve eksik bıraktığını, bu hususun Bursa 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/12 D.iş sayılı dosyası ile tespit ettirildiğini, eksik işler bedelinin 8.000,00 TL olduğunu, tespit gideri ile davacı adına ödenen SGK prim borçları ile birlikte davacıdan toplam 20.016,25 TL alacaklı hale geldiklerini, bu nedenle bu alacağın karşı dava tarihinden itibaren yürütülecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davacıdan tahsiline, davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Yukarıda özetlenen dava sebebiyle mahkememizde yapılan yargılama sonucunda 01/07/2014 gün ve 2013/48 E. 2014/218 K. Sayılı ilamla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karar temyiz edilmekle Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 17/12/2015 gün ve 2015/3750-6477 E/K sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamında taraflar arasındaki eser sözleşmesinde ücretin önceden kesin olarak belirlendiğini, fazla çalışma ve gider yapılmış olsa bile yüklenicinin işten el çektiği gündeki tamamlama oranına göre götürü bedel üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, ancak davaya konu icra takibine dayanak gösterilen faturada yer alan kalemlerin bir kısmının sözleşmeden kaynaklanan işlere ilişki olmadığı, bunun dışında yapılan ve 11 adet faturaya bağlanan işler bedelinin de talep edildiği anlaşıldığına göre uyuşmazlık bulunmayan 54.500TLlik ödeme tüm iş bedelinden mahsup edilerek ve sözleşme dışı işler de rayiç bedel üzerinden hesaplanarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yine bozma ilamında 11.435TL’lik borçtan yüklencinin sorumlu tutulamayacağı belirtildiği halde karşı davada hüküm altına alınmasının doğru olmadığı, tespit giderlerinde müddeabihe katılmasının hatalı olduğu, 8.000 TL’lik eksik işler bedelinin sözleşme kapsamındaki veya dışındaki işler hespalanırken nazara alınması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiş ve 21/11/2017 gün ve 2016/1610 E. 2017/1290 K. Sayılı ilamla tekrar ana davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu kararda hata vardır ve mahkememizce yapılan hata gerekçeli kararda açıklanmıştır. Bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 15/01/2019 gün ve 2018/4522 E. 2019/157 K. Sayılı ilamıyla hükmü bozmuştur. Bozma gerekçesinde gerekçe ile hüküm fıkrası arasındaki çelişkiye işaret edilmiştir. Mahkememizce bozmaya uyulmuş, tarafımızdan yapılan hata da düzeltilerek gerekçeye uyacak biçimde yeniden karar verilmiştir.
Daha önceki bozmaya uyma sebebiyle uyuşmazlığın çözümü için bozma ilamındaki ilkeler çerçevesinde yeni bir hesap yapılması, mahallinde keşif yapılarak bilirkişi heyetinden rapor alınması gereklidir. Bu raporda davacının götürü bedelle yapımını üstlendiği işin tamamlanma oranı belirlenecek yapılan tahsilatın toplam götürü bedele nispeti tespit edilecektir. Keza sözleşme dışı işlerin de rayiç bedelleri belirlencek buna göre davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı anlaşılacaktır. Bu amaçla mahallinde keşif icra edilerek 13/07/2017 tarihli nihai rapor alınmıştır. Bu rapora göre sözleşme kapsamındaki işlerin götürü bedeli KDV dahil 47.200 TL’dir. Davalı taraf toplam 54.500 TL ödeme yapmıştır. Sözleşme kapsamındaki işin %65 oranında “kabul edilebilir, net, ayıpsız biçimde” tamamlandığı kabul edildiğinde davacının götürü işten dolayı alması gereken bedel 30.680 TL’dir. Müteahhidin sözleşme dışı işlere ilişkin kestiği 11 adet faturanın rayiçlere uygun olduğu belirlenmiş, bu işlerin toplam tutarının 46.218,55 TL olduğu belirtilmiştir. Bu durumda davacının yaptığı toplam iş bedeli 76.898,55 TL’ye ulaşacaktır. Davalının yaptığı ödeme tenzil edildiğinde davacının 23.398,55 TL alacaklı olduğu konusunda sonuç görüş açıklanmıştır.
Bilirkişi raporunda KDV yönünden hatalı bir uygulama mevcuttur. KDV gerçekte %18 uygulanmamış, teşvik sebebiyle KDV indirimi uygulanmıştır. Nitekim davacının kestiği fatura da 45.760 TL tutarındadır. Bu durumda iş bedelinin 40.000 TL olduğu kabul edilirse KDV’li tutar 45.760 TL olmalıdır.
17/12/2015 gün ve 2015/3750 E. Sayılı Yargıtay 15. Hukuk Dairesini bozma ilamının bir kısmını teşkil eden husus SGK’ya ödenen bedelin tenziline ilişkindir. Mahkemece SGK’ya yapılan 11.435 TL tutarındaki ödemenin alacak borç hesabında nazara alınmadığına ilişkin gerekçeye rağmen hüküm fıkrasında bu miktar dahil edilerek sonuca varılmış olması bozma sebebi yapılmıştır. Elbette bu yöndeki bozma gerekçesi doğrudur. Ancak gerçekte 11.435 TL’nin hüküm fıkrasında olduğu gibi hesaplamada nazara alınması gerekir. Aksini ortaya koyan önceki gerekçemiz haklı görülmemiş ve bu rakam toplam borç hesabında nazara alınmıştır. Buna karşılık bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere davacının yaptığı ilave işler de dahil edildiğinde davacı taraf alacaklıdır. 13/07/2017 tarihli raporda alacak miktarı 23.398,55 TL olarak hesaplanmıştır. Fakat yukarıda açıkladığımız sebepten dolayı toplam iş bedeli 47.200 TL değildir. KDV daha düşük olduğu için işin toplam tutarının 45.760 TL olduğu nazara alındığında %65’lik tamamlama oranına göre 29.744 TL’lik iş yapılmış olmalıdır. Sözleşme dışı işler toplamı da raporda 46.218,55 TL olarak hesaplandığı nazara alındığında davacının isteyebileceği toplam tutar 75.692,55 TL’ye ulaşır. İhtilafsız biçimde kabul edilen 54.500 TL’lik ödeme tenzil edildiğinde davacının bakiye alacağı 21.462,55 TL olur. Bu miktardan 11.435,40 TL’lik sigorta primi de tenzil edildiğinde davacı 10.027,15 TL alacaklı kabul edilmelidir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle ana davanın 10.027,15 TL asıl alacak üzerinden kabulü ve karşı davanın da reddine karar verilmiştir. Davacının reddedilen talebi yönünden kötüniyetli takip yapıldığına dair yeterli delil yoktur. Davacı halen dahi alacağının daha fazla olduğu iddiasındadır. Buna karşılık davalı tarafın iş miktarı ve faturalara rağmen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik itirazı haksız bulunmuş ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına mahkum edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A.
Ana Davanın kısmen kabulü ile Bursa 1. İcra Dairesinin 2012/… sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline,
Takibin 10.027,15 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Kabul edilen kısım üzerinden davalı aleyhine asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
Reddedilen kısım yönünden şartlar oluşmadığından haksız takip tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Alınması gereken 685.-TL harca peşin yatırılan 451,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 233. TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı vekili lehine takdir edilen 2.725-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 1433,55.TL muhakeme masrafından kabul red oranına göre hesaplanan 384.TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

B.
Karşı davanın reddine,
Maktu red harcının mahsubu ile fazla alınan 269,90.TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
Davacı vekili lehine takdir edilen 2.725-TL ücret-i vekaletin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
Karşı davacı tarafından yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına

Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 29/05/2019

İş bu kararın gerekçesi 29/05/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …