Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/180 E. 2019/789 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/180 Esas – 2019/789
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/180
KARAR NO : 2019/789

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : ..
KATİP : ..

DAVACI : 1- … – T.C.N: …….
Cumhuriyet Mah. 1985. Sk. No:7 İç Kapı No:78 Esenyurt/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av.
DAVACI : 2- … PETROL TAŞIMACILIK İNŞAAT OTOMOTİV GIDA TURİZM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
Cumhuriyet Mah.1991.Sok.Çınar Park Asma Kat B1 Blok Esenyurt İstanbul Esenyurt/ İSTANBUL

DAVALI : 1- YILDIRIM BELEDİYE BAŞKANLIĞI –
Şükraniye Mah. Ahmet Taner Kışlalı Meydanı No:2 Yıldırım/ BURSA
VEKİLİ : Av. …… – Yıldırım Belediyesi Yıldırım/ BURSA
Av. …….. – Yıldırım Belediyesi Yıldırım Bursa

DAVALI : 2- … İNŞAAT VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …. – Çukurambar Mah. Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi 10/18 Çankaya /Ankara 06510 Çankaya/ ANKARA

DAVALILAR : 3- … GRUP İNŞAAT TURİZM YATIRIM VE İŞL. LTD. ŞTİ.
Büyük Esat Mah. Koza Gandihi Cad. No. 79/3 Çankaya/ ANKARA
4- … İNŞAAT VE TURİZM İŞLETMELERİ TİC. AŞ.
Büyük Esat Mah. Uğur Mumcu Cad. No:28 Çankaya/ ANKARA

DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 23/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/06/2019
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/06/2018 tarih ve 2018/887 esas – 2018/919 E/K sayılı kararı, BURSA BAM 5.Hukuk Dairesinin 11/02/2019 tarih ve 2018/2087 – 2019/102 E/K sayılı bozma ilamı gereğince kaldırılmakla Mahkememizin 2019/180 esasına kaydı yapılmıştır. Bu muhakeme esnasında;
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde dava dışı … Lojistik Ltd. Şti firmasından alacaklı olduklarını, bu sebeple başlattıkları kambiyo takiplerinin kesinleştiğini ve halen derdest olduğunu, borçlu şirketin bir dönem Bursa ili Yıldırım İlçesi 7201 Ada 2 Parseldeki taşınmazın kentsel dönüşüm işi ihalesi aldığını, bu ihale kapsamında 6 blok halinde 121 adet konut ve 10 adet dükkandan oluşan 131 bağımsız bölümün inşasını %95 oranında tamamladığını, ancak şirketin zora düşmesi üzerine belediye tarafından ihaleye fesat karıştırılarak işin önce … Lojistik Ltd. Şti. firmasının kardeş şirketi Ceyda A.Ş’ye sonra da diğer davalı şirketlere devredildiğini, davacı tarafın alacaklarının tahsili amacıyla borçlunun inşasını tamamladığı kısımdan elde edeceği hakedişler üzerine alacak haczi uygulandığını, ancak davalı belediyenin hukuka aykırı işlemlerle hacizleri kısmen kaldırmayı başardığını, davalıların olumsuz tutumu sebebiyle ve borçlu … Lojistik Ltd. Şti’nin hakedişlerinin ödenmemesi sebebiyle alacaklarını tahsil edemez hale geldiklerini ileri sürerek davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALILARIN CEVABI: Davalı Yıldırım belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde davanın reddinı istemiş, belediyenin acil olmadığını ve iflasa tabii olamayacağını, üstelik davacı tarafın işbu dava ile aynı tarihte Ankara asliye ticaret Mahkemesi nde de 2018/486 esas sayılı dosya ile iflas talebi ileri sürdüğünü, aynı anda iki farklı şehirde aynı davanın açılmasının anlaşılmaz olduğunu, bu sebeple derdestlik itirazı ileri sürdüklerini, Ankara’da açılan davanın da reddedildiğini, bununla da yetinmeyen davacının farklı bir tüzel kişiliği olmadığı halde Yıldırım belediye Başkanlığı kentsel tasarım Müdürlüğü’nü hasım göstererek yine iflas istemli başka bir dava açtığını ileri sürmüştür.
Diğer davalılar vekili de davanınz ettiğini istemiş davacılar tarafından … Lojistik Anonim Şirketi ve ondan işi devralan Ceyda A. Ş. Aleyhine Çok sayıda takip başlattığını ve bu takiplerde Yıldırım belediye başkanılığına haciz ihbarnamesi gönderdiğini, davacının davalılar aleyhine doğrudan iflas davası açma hakkı bulunmadığını zira taraflar arasında hiçbir ticari ilişki olmadığını, davalıların davacı ya hiçbir borçu bulunmadığını, doğrudan iflas davası açma şartlarının oluşmadığını, Ankara ikinci asliye ticaret Mahkemesi’ne açılan ve birebir aynı dava dilekçesi ile İleri sürülen iddiaların da ret edildiğini, Davacı tarafın işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, Davalar aleyhine herhangi bir icra takibi başlatılmadığını bu sebeple iflas yoluyla bir takip de bulunmadığını, davacının doğrudan iflas davası açamıyorcağını, davacıların tutumlarının daha vallahi hadi yine haksız fiil teşkil ettiğini bu sebeple Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını, davanın derdestlik ve kesin hüküm nedeniyle de reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava iflas talebiyle açılmıştır. İlk tensip aşamasında mahkememizce yapılan değerlendirmede davanın hukuki mesnetlerden uzak olduğu açık bir biçimde belirlenmiş olduğundan dilekçe teatisine dahi gerek görülmeden davanın reddine karar verilmiştir. Anılan 27.06.2018 gün ve 2018/887 esas 2018/919 karar sayılı mahkememiz ilamında hem Yıldırım Belediyesinin iflasa tabi kişilerden olmayışı hem de davacılar ile davalı şirketler arasında doğrudan hukuki ilişki bulunmaması gerekçe gösterilmiştir.
Mahkememizce verilen karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş ve Bursa bölge adliye mahkemesi Beşinci hukuk dairesi’nin 11.02.2019 gün ve 2018/2087 dosya ve 2019/102 karar numaralı ilamıyla mahkememiz kararı kaldırılmıştır. Kaldırma kararında temel olarak davanın reddine ilişkin hükmün dilekçe teatisi tamamlanmadan verilmiş olmasının hukuki dinlenilmesi hakkına aykırılık teşkil edeceği gerekçe gösterilmiştir.
Kaldırma kararı kesin nitelikte olduğundan mahkememizce kaldırma kararı çerçevesinde işlem yapmak dışında seçenek kalmamıştır. Halbuki davanın anlatılan biçimi itibari ile davalı tarafın vereceği cevapların sonuca hiçbir tesiri olmayacaktır. O kadar ki örneğin Belediye Başkanlığı davayı kabul ettiğini beyan etmiş olsa bile iflasına karar verilmesi mümkün değildir. Esasen dilekçe teatisi yapılması davacı taraf aleyhine vekalet ücretlerine hükmedilmesi gibi bir sonuç da doğuracağından sonuç itibari ile davacı taraf aleyhinedir. Buna rağmen mahkememizce kaldırma kararında gösterilen sebepler çerçevesinde hareket edilmiş ve dilekçe teatisi tamamlanmıştır.
Davacı taraf mazeret bildirerek ön inceleme oturumuna katılmamıştır. Kural olarak ön inceleme tek oturumda tamamlanır. Taraflara gönderilen davetiyede ön inceleme oturumuna katılmamanın sonuçları da hatırlatılır. Davacı şirket yetkilisi inceleme oturumu için bir mazeret beyan etmişse de bu mazeret mahkemenizce kabul görmemiştir. Davacı avukat olmadığından başka mahkemelerdeki duruşmaları gerekçe göstererek duruşmaya katılmaktan kaçınamaz. Elbette avukat tutmak zorunlu değildir. Herkes kendi davasını takip etme hakkına sahiptir. Ancak hem aynı içerikteki davaları üst üste farklı mahkemelerde açarak bizzat takip etmeye kalkışan davacı tarafın mahkemeleri oyalayıcı bir tutum sergilememesi gerekir. Bu itibarla mazeret beyanı mahkememizce kabul görmemiştir. Mazerete gerekçe olarak gösterilen başka mahkeme dosyasının içeriği ve davacı ile ilgisi de tam olarak ortaya konmamıştır.
Kaldı ki davacının mazeretini kabul edilmemesi kendisi açısından sonucu değiştirecek bir etkiye sahip değildir. Sözlü yargılama yapılmadığına göre ve ön inceleme de davanın temel şartları tartışılacağına göre davacının duruşmada hazır bulunmasının etkisi yoktur. Nitekim davalılar vekilleri davayı takip ettiklerini bildirmişler ve işlemlere davacının yokluğunda devam edilmiştir. Dosya işlemden kaldırılmamış ve hükme tesir edecek aleyhe işlem yapılmamıştır.
Bu açıklamalardan sonra belirtmek gerekir ki, dava redde mahkumdur. Bu konuda daha önceki kararımızın gerekçeleri aşağıda tekrar edilecektir ancak görüldüğü gibi davacı taraf ısrarla aynı nitelikte davaları farklı mahkemelerde açmış olduğundan derdestlik ve kesin hüküm gibi usuli ret sebepleri de söz konusu olabilir. Ancak mahkememizce bu ret sebeplerinin araştırılmasına gerek görülmemiştir. Davanın reddi konusunda tereddüte mahal yoktur.
Yapılan değerlendirmede davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Dikkat edilirse davalılardan Yıldırım Belediyesi bir kamu kuruluşu olup tacir değildir. Bu sebeple iflasa tabi tutulamaz. Diğer davalı şirketler tacir olmaları sıfatıyla iflasa tabi olmakla birlikte davacının açabileceği herhangi bir iflas davasında taraf sıfatları yoktur. Bir an için davalı şirketlerin iflasına karar verildiği kabul edilse bile davacının bundan elde edebileceği hiçbir yarar yoktur. Zira davacı taraf davalı şirketlerden doğrudan alacaklı değildir. Dolayısıyla alacağını masaya yazdırması yada davalılardan tahsil etmesi mümkün değildir.
Davacı taraf davalılardan alacaklı olmadığını, dava dışı … Lojistik Ltd. Şti.’den alacaklı olduğunu net biçimde ifade etmiştir. İflasa tabi kişilerin alacaklısı olmayan birinin iflas talep etme hakkı yoktur. … Lojistik Ltd. Şti’nin Yıldırım Belediyesinden yahut başka borçlulardan herhangi bir alacağı varsa davacının bu hak ve alacaklar üzerine haciz tatbik etmesi mümkündür. Ancak borçlusunun borçlularının iflasını isteyemez. Daha farklı bir yasal süreç sonunda borçlusunun üçüncü kişilerden alacağını ispat ederek haczen tahsilat yapması mümkün olabilir.
Dava elektronik ortamda ve sadece davacılardan … Ltd. Şti. imzası ile açılmıştır. Ancak davacı …’nın dilekçede imzası yoktur. Dava dilekçesi içeriğinden …’nın şahsi bir alacağının varlığı veya yokluğu konusunda yeterli fikir edinilememiştir. Dava dilekçesi bir avukat tarafından hazırlanmayıp doğrudan şirket ortağı tarafından hazırlanmış gibi görünmektedir. Bu sebeple …’nın dilekçedeki davacı başlığında yer almasının şirket yetkilisi sıfatından mı yoksa şahsi davacı sıfatından mı kaynaklandığı belirsizdir. …’nın şahsi bir alacağı söz konusu ise dilekçedeki imzası da eksiktir. Şahsi alacağı yoksa bu kez de davacı olması sıfatı yoktur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Alınması gereken 44,40 -TL harca peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile 8,50 TL harcın davacıdan tahsiline,
Red sebebi aynı olan Davalılar vekilleri lehine takdir edilen 2.725-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalılar vekilleri yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 26/06/2019

İş bu kararın gerekçesi 17/07/2019 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …….
e-imzalıdır
Üye ……..
e-imzalıdır
Üye …….
e-imzalıdır
Katip ……
e-imzalıdır