Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/147 E. 2019/710 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/147
KARAR NO : 2019/710

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …-
VEKİLİ : Av. … – Sakarya Mah. Kıbrıs Şehitleri Cad. Alper Sok. No:3 Kat:3 D:12 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/10/2013
KARAR TARİHİ : 12/06/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirkete sigortalı bir aracın tek taraflı bir trafik kazasında maddi zarar gördüğünü, yolculardan birinin vefat ettiğini, içindeki bir yolcunun da yaralandığını, olay sebebiyle araç için maddi tazminat, ölenin yakınlarına destekten yoksunluk tazminatı ve yaralanan şahıs için tedavi gideri ödendiğini, bir kısım ödemelerin icra takibi üzerine ödendiğini, toplam ödemenin 96.669,70.TL’ye ulaştığını, yargılamalar sırasında alınan bilirkişi raporuna göre taşıt yolu içinde bulunan bir elektrik direğinin kazanın oluşumuna %30 oranında etki ettiğinin belirlendiğini ileri sürerek 29.001.TL’nin ödeme tarihlerinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsilini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, Davalı taraf davanın zamanaşımına uğradığını, haksız fiile ilişkin bir yıllık ve trafik kazalarına ilişkin 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, direğin özelleştirme işleminden önce TEDAŞ tarafından dikildiğini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, önce yolun yapıldığı veya direğin dikildiği hususunun belirlenmesi gerektiğini, önceki aşamalarda kendilerine davanın ihbar edilmediğini, böylece eksik ve yetersiz savunma sebebiyle tazminat ödendiğini, mevzuata uygun dikilen direğin kazaya neden olduğunun kabul edilemeyeceğini, davadan önce davalı tarafa başvuruda bulunulmadığını, kazada yaralanan ve ölenin kusurlu olduğunu savunmaktadır.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, ZMMS ve kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22/03/1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03/07/1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya bakıldığında; davacı … A. Ş.’nin sigortalısı … gerçek kişi olup, kazaya karışan … plakalı Peugeot 307 tipindeki araç da özel araç niteliğinde bulunmakta olup, davalı ile aralarındaki hukuki ilişki de haksız fiilden doğmuştur. Bu durum karşısında, haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 tarih ve 2014/24045 E., 20176037 K. sayılı kararı).
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf Yargı yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12/06/2019

İş bu kararın gerekçesi 12/06/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …